- 170 Okunma
- 0 Yorum
- 3 Beğeni
Ramazan Bahanesi Olmayana Hoş Gelir
Hedef insan için gerçekten önemliyse
Ve o da Allah rızası ise, ona ulaşmak için mutlaka bir yolunu bulur.
Şayet değilse, bulduğu sadece bahaneler olur.
Ve nedense bahaneler çoğunlukla Allah’a giden yollarda ve iman noktasında sıralanırlar.
Halbuki iman varsa imkan da vardır
Bunca imkan varken acaba iman, neden bahanelere yenik düşer.?
Mübarek Ramazan ayındayız.
Ve topu topu otuz gün.
Dörtte biri bitti bile
Ancak İslam’ın şartını kabul edip "Elhamdülillah Müslümanım" diyen bazılarımızın, görüyoruz ki otuzdan fazla bahaneleri var...
"Hava sıcak susuzluğa dayanamıyorum.’
"Gün çok uzun açlığa katlanamıyorum."
"Sigarasızlık başıma vuruyor."
"Yok efendim işte çay içmezsem duramıyorum."
’Kısa vakitler gelince tutarım.’
’İşim çok yoğun, derslerim ağır, sınavlarım var...’ falan filan ...
Ve bir sürü bahane sıralıyor İnsan.
Kendisi için şifa olan oruç ile arasına bir sürü engeller koyuyor.
Bir de;
oruç tutmayanların tutanlara gösterdiği hürmetsizlik de cabası.
Birisi, hoyratçasına sigara dumanını üflüyor yanı başında.
Bir diğeri su şişesi elinde,
alenen içtikçe içiyor.
Herkesin içinde yemek yiyen,çay içen
Kimi de ağzında sakız, çiğnedikçe çiğniyor.
Ve çiğneniyor İslam’ın üçüncü şartı oruç.
Bu saydıklarımı okuyanlar belki de diyecek, herkesin ibadeti kendine .
Tutmayana da saygı gösterilecek
Amenna elbette Allah’ ile onun arasında .
Lakin madem konu saygıysa o zaman;
o da saygı gösterecek müslümanın oruç ayında .
Yazık ki bazı yerlere gelmemiş anlaşılan Ramazan-ı Şerif.
Biri de demez mi asıl oruç kul hakkı yememek ve o da on iki ay tutulur siz ona bakın diye.
O kesin.
Kul hakkı kılıçtan keskin ...
Ve kul hakkına da boynumuz kıldan ince
O zaten bizim insan ve kul olmamızın şiarlarından.
Elbette kul hakkı yemesin kimse.
Ancak oruç gibi kutsal bir ibadeti de hiç kimse yok saymaya cüret etmesin.
Aklı başında olan, ergenlik çağına varmış ,seferde olmayan,
sıhhatli olan, mazareti olmayan
müminlerin Ramazan ayında oruç tutmaları farzdır.
Ramazan orucunu tutmama ruhsatı olan bazı sınıf insanlar var ki; bunlar da hamile, süt emziren, hasta ve yolculardır.
Oruç öyle küçümsenecek, keyfe keder hiç edilecek bir ibadet değildir.
O Allah(CC) içindir ve ecri ancak O’nun katındadır.
Oruç; İçimizdeki düşmana karşı en büyük cihadın yegane adıdır.
Kulu, Allah’tan uzaklaştıran bütün kötülüklerden korunması için bütün ümmetlerin alnına yazılan reyyan muştusudur.
Oruç; Dünyada günahları, ukbada cehennem ateşini söndürmek için aşk ile yanma sanatıdır.
Yalnız haramlardan değil helal olan şeylerden bile imsak ve iftar arası
uzak durmaktır.
Oruç, aç gözlülüğün zindanından,
tok gözlülüğün sarayına yükseliş,
sayılı günlerin,
sayısız güzelliklerindendir.
Aç olanın halinden anlamamız ve
açlık ile susuzluğun, takat ile ibadetin meşakkatlerine, sabır ve tahammülle katlanmamızdır
Oruç, sabrın yarısı
ve hikmet hazinelerinin anahtarıdır.
Ne mutlu
sahuru,
iftarı,
mukabelesi ,
teravihi ,
yardım ve inayet hassasiyeti, paylaşma hissiyatı ,
yoksulu gözetme duygusu
Ve en başta O’nun(CC) rızasını kazanma arzusu ile Ramazan-ı Şerife girenlere..
Ne mutlu onun rahmetini kuşanıp,
sayısız güzelliklere erenlere.
Her iftarınız,
mahşer günü iftiharınız olsun.
HAYIRLI RAMAZANLAR
VESSELAM
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.