Her ayrılış, ölümün önceden alınan bir tadı gibidir, tekrar bir araya geliş de yeniden dünyaya gelişin önceden alınan bir tadı gibidir.-- schopenhauer
varsagi
varsagi
@varsagi

Devamı neydi?

16 Mart 2024 Cumartesi
Yorum

Devamı neydi?

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

232

Okunma

Devamı neydi?



Güzel bir bahar akşamı,Ramazan ayının ortalarıydı. Teravihi kıldırdım, tam çıkarken tanımadığım bir vatandaş, “hocam, Allah kabul eylesin bir soru sorabilir miyim?” diyerek yanıma geldi. Tabi buyrun sorun deyince “hocam geçen sene Ramazan ayında böyle teravih öncesi vaazınızda bir mevzu anlatıp yarıda kesmiş, devamını yarın anlatacağım demiştiniz. Ben o gün misafirdim, ertesi gün gelip dinleme imkanım olmadı. Bir senedir merak ediyorum acep hoca ne anlatacaktı diye. Kısmet bu güneymiş. Hocam merakımı bu gün gidermeye geldim. Yine misafirim yine bir arkası yarına takılmak istemiyorum.
Aradan bir sene geçmiş acep neydi ki? Nasıl bir konuydu şimdi birden hatırlayamadım, dedim. “Namaz vakitleriyle ilgiliydi”dedi. Mekruh vakitler mi dedim. “Yok” dedi Vakitlerin başlangıcı sonu mu dedim, “O da değil, hocam sabah namazı vakti mahşerde dirilişe benzer demiştiniz” deyince hatırladım. Bir sene önceki O vaazı özet olarak tekrarlamak düştü.
Sabah namazının vakti, bir anlamda mahşer sabahı dirilmeye benzer, diğer yönüyle de ilkbahar mevsimine, hayatın başlangıcı, doğum ve çocukluk çağına benzer. Öyle güzel bir ömür verdiği için Rabbimize şükrederek hayata başlarız. Öğle namazı vakti ,yaz mevsimine gençlik çağına benzer yavaş yavaş hayatı öğrenmeye,çalışıp kazanmaya başlamışız.Ömrün en güzel çağında yazdan kışa hazırlık yaptığımız gibi ahiretimiz için de hazırlık yapma zamanıdır. Hem günün koşuşturmasına bir ara verir dinleniriz, hem de bütün bu nimetlerinden dolayı Rabbimize şükrederiz. İkindi vakti, sonbahar ve olgunluk çağına benzer. Bütün mahsüllerin toplanıp gelecek zor günler için saklandığı zamanı işaret eder. Geçen günlerin muhasebesi, alınan ürünlerin sevinci, bir ömrün muhasebesi sadedinde yine her şeyin sahibini hatırlar Ona şükrederiz. Akşam namazı vakti kış mevsimine ve yaşlılığa benzer onu da geçen yorucu bir günün sonunda elde ettiklerimizin sevinciyle Rabbimizin huzuruna durarak yine şükürle geçiririz. Yatsı namazının vakti ise dünyanın sonu kıyamet ve insanın kıyameti olan ölüme benzer. Bir gün tamam olmuş, bir yıl devrilmiş her şey sona ermiş, ömür tamamlanmış yeni bir sabaha uyanmak umuduyla bütün kainat uykuya dalmak üzere olduğu o demde de hem geçen gün için şükretmek hem de kusurlarımızdan dolayı af dilemek, güzel bir yarına uyanmak için Rabbimize sığınmak, yapacağımız en güzel iştir.
Bu düşüncelerle hareket ettiğimizde günümüz hep murakabe halinde geçer. Hele bir de bu namazlarımızı cemaatle eda edebilirsek en az yirmi yedi derece daha fazla sevap alarak günü kapatmış oluruz. Yatsı ve sabah namazlarımızı cemaatle kıldığımızda bütün geceyi ibadetle geçirmiş gibi mükafata nail olacağımızı Peygamber efendimiz müjdelemektedir.
“Hocam çok teşekkür ederim bir senedir merak ettiğim sorunun cevabını buldum. Allah razı olsun.” diyerek memnun olduğunu beyan etti.

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Devamı neydi? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Devamı neydi? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Devamı neydi? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.