- 166 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mihriban hala
İsmail hocanın - kardeşim- küçük marketindeyiz bir yandan çay kek vs atıştırıyor bir yandan köyde geçen çocukluk anılarına kaptırmışız ki keyfimize diyecek yok nazar değmesin. Hoca emekli Lise hocası anılar olunca ağzında bal akar. yine kendimden geçmişcesine dinlemekteyim. hele kuzularla ilgili anıları ’anılar anlatımdan anlatım anılardan güzel’ derim .ve bu güzelliğe güzellik katan türküler. köy türküleri hele
argavun bizim divriği çamşığı... yanık türküleri :
’ bir kuş konmuş ziyaretin taşına / döner döner bakar eşine ’ (Abd. Papur)
’bir ay doğar akşamdan geceden /şavkı vurur pencereden bacadan’ (anonim)
’ çamşığı güzelleri divriğe dolmuş / Çamşığın gençlerine bir hal olmuş ve
musa eroğlu’ndan mihriban ’ aşka sınır çizilmiyor mihriban...’
o yumuşak davudi sesiyle damardan yürekten türkü değil ilahi...
Çocukluk anıları anlatılırken bir de bu mihriban türküsünü dinleyince derviş
emminin mihriban’ı gelir gözlerimin önüne içim sızlar... hafızamdan silmek isterim silemem ’ git derim gitmez gel derim’ gelmez... öyle dört kat olmuş haliyle
bacağında eski mi eski tumanı (uzun don)üstte ondan da dökük üstüyle yırtık kara
eşarplı başıyla durmuş bana gözlerimin içine içine bakan bir ruh... bakmaya utanırım...
8-10 kuzularının peşinde perişan...yuh bana tuu bana be!... hele derviş emminin sitemleri dert yanmaları gözlerinin yaşarması... o da yaşlı ve bir deri bir kemik kalmış haliyle gözlerimin önünde içimde bir yerlerimi sızlatır ona da git derim gitmez... gel derim gelmez... bana değil ağabeyime yakınır... o yakınır ağabeyim babam bana kırarlar ’ oğlum diyorlar oğlum !.. hala kulaklarımda çınlayan sesleriyle:
’ 8-10 kuzu ne ki sırtınızda mı olacak... beri yandan derviş emmi söylenir
’ koca köyde... dört karga için çektiğimiz ... o karının peşlerinde sürünmesi...’ vs. yakınmaları düşündükçe anımsadıkça pişmanlıktan öte kendimden utanırım...
sürü kuzumuz vardı arkadaşım var... iki yüz değil de 210- haydı 220 olsa n’olur... n’olurdu... çocukluk işte... inadımız - arkadaşımla- tutmuş bi kez... düşündükçe anımsadıkça derviş emmi ve mihriban hala o perişan halleriyle gelir boyun eğer... bi şey demezler ama içimde bir yerler sızılar... pişmanlıktan öte kendimden utanır kızarır kararır yerlere bakar olurum ...gözxlerimin önündeler,
’ git derim gitmezler gel derim gelmezler’... belli ki orada beni bekliyorlar...
14. 03. 2024 Ankara
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.