Dona mı Lola mı Emine mi Aysel mi
Evladım yaşın kemale erdi, sehpanın üzerinden duran isimlerden birini seç de seni everelim. Bu ne baba...Utanma evladım seç birini..
Evlat sehpaya eğilir ve yazılanları okur. Dört kağıtta dört isim.. Dona, Lola, Emine, Aysel. Sonra şaşkın şaşkın babasının yüzüne bakakalır.
Bunları gören ve duyan evin kızı, bir hışımla içeri girer ve: bu ne münasebetsizlik baba, kadınlar tezgahtaki elma mı armut mu der. Baba:, estapitipiti kızım, ne demek o, senin de yaşın kemale erdi, seninkiler de burada der ve çekmeceden dört kağıt çıkararak sehpaya bırakır... Tuğrul, Philip, Vladimir ve Şahap. Kız da şaşkın şaşkın önce babasına sonra abisine bakakalır.
Aynı saatlerde mahalleden yükselen ezan sesine çan sesi ve davul sesi eşlik ederken ortamda bir rahatsızlık peydah olur. Ruhlar sıkılır, zihinler isyana kalkar, kalp hızlanır, gözlerde öfke birikmeye başlar. İki kardeş suspus olmuşken volkan gibi patlamaya hazırlanıyor gibidirler. Lakin babaların yüzünden ince bir tebessüm gezinmektedir.
Güngörmüş ehtiyar, gülmeye başlar. Şakaydı evlatlarım, lakin artık sizin de düşünmenizin vakti geldi, hayat yalnız yaşanmaz. 3 vakte kadar adaylarınızı bana iletin, sizlerin başınıza bir baş, gözlerinize iki göz, kulaklarınıza iki kulak, ayaklarınıza iki ayak, kalplerinize bir kalp, burunlarınıza bir burun, parmaklarınıza yirmi parmak daha eklemenin vakti geldi.
Şimdi beni yalnız bırakın.