- 222 Okunma
- 1 Yorum
- 4 Beğeni
Anlaşılamamış cümlenin en talihsiz öznesi KADIN
Ana haber bültenlerinde , gazetelerin üçüncü sayfalarında,magazin kuşaklarında sıralanır haberler ardı sıra;
"Yine sokak ortasında feryad eden bir kadın , yanında "anne" diye bağıran masum bir yavru ...
Ve onu yerde tekmeleyen bir insan müsveddesi !
Adamlığı, kadın dövmek zanneden bir şeref yoksunu daha !"
Zayıf ve güçsüz bilinip hor görülen,
’Seviyordum’ diye dövülen,
’Kıskandım’ diyerek öldürülen.
Ve bütün bunları mazeret gören, karakteri defoluların lügâtında KADIN .
Anlaşılamamış cümlenin en talihsiz öznesi...
O kadar çok şey var ki bu konu üzerine yazılıp söylenecek...
Kadının kıymetini bilip , gerektiği değeri verenler müstesna; diyerek başlıyorum yazmaya ...
Keşke sadece kızlarımızı korumakla kalmayıp, aynı zamanda oğullarımızı da eğitseydik.
Erkektir yapar,
Erkektir sever,
Erkektir döver ... diyerek , Hakkın çizdiği sınırları çiğnetmeseydik, önce.
Ruh üflenirken, bir kadının karnında,
Ağladığında bir kadının kucağında
Aşık olduğunda bir kadının kalbinin tam ortasında olduklarını, onlara öğretseydik.
"Sizin en hayırlınız, kadınlarına hayırlı olan, iyi davranandır ve kadınlar size emanettir ."
diyen Yüce Peygamber’in (sav)
kördüğüm gibi sevdiği Hz. Ayşe ve
göz nurum dediği kızı Hz. Fatıma’nın üstüne nasıl titrediğini hissettirseydik, onlara.
Üstünlüğün cinsiyet de değil şahsiyet de olduğunu...
Birbirine üstün kılmak yerine birbirinin tamamlayıcısı olarak yaratıldığını , biri yokken diğerinin de hiç olacağını anlatsaydık...
’Dünya nüfusunun yarısı kadındır diğer yarısını da kadınlar yetiştirir."
derler.
İyi yetiştirememişiz demek ki...
Kadının saçı uzun, aklı kısaları,
Sahip çıkmayı değil , sahibi olunmayı
Elinin hamuruyla işe karıştırmamayı,
biz öğütlemedik mi.?
Nefes olacağı yerde nefse kurban edip,
Ayaklarına cennet serilirken ,hayatını cehenneme çevirmedik mi?
O yüzden bırakın bir güne sığdırmayı bir gün hatırlayıp sonrasında unutmayı...
Gücünün üstünde yük sarmayı ,
görmezden gelip yok saymayı bırakın.
Peki kimdir Kadın?
O önce bir kız çocuğudur ,göz nuru, anne ile babanın .
Kız kardeşidir bir abinin ablanın ,
Ablasıdır bir küçük afacanın.
Sonra can yoldaşı, hayat arkadaşı olur bir adamın
Canı, cananı ve dişi kuşudur bir yuvanın.
Ve en büyük nimet; annesi olur bir evladın .
Herşeyden önce yaradandan emanettir o,
Sadece görmezden gelinmesin ister kıymeti,
Yaradanın verdigi değerle bilinsin yeter ki değeri...
O, Rabbin merhamet çınarından bir dal
Uçsuz bucaksız umman , fedakârlık da derya
Şefkat pınarından bir damla...
Kadın "HAYAT’’ tır aslında...
* * * *
Aslına kavuşması DUASIYLA...
VESSELAM
YORUMLAR
Yazan ne güzel yazmış;
Kadın olmak;
Hacer olmaktı...
Issız çöllerde bir çift nemli göz olup,
İlmik ilmik boğazında düğümlenen kelimeleri bir türlü telaffuz edememekti...
Kadın olmak;
Asiye olmak.. Musalara kucak açmaktı...
Sonra bağrından kopup nura çağıran yiğidine en evvel inanmaktı...
Velev ki Firavunların zulmü yeryüzünü kaplasa da...
Kadın olmak;
Gönül tezgahında nakış nakış erdemi dokumak...
Kemal minberinde Meryemce hayayı okumak...
Meryem'in iffetini yüreğinde taşımak...
İman ve irfan ikliminin en hoş esintileriyle ruhları okşamaktı...
Ve dahi kadın olmak Meryem olmaktı...
Kadın olmak;
Hatice olmaktı,
Ve vefa tezgahında teslimiyet dokumaktı...
Ve giderken ardında,
Yokluğunda hüznü yaşayan buğulu gözler,
Müteessir yürekler bırakmaktı...
Kadın olmak;
Aişece ilme vurulmak,
Fatımaca yiğitler doğurmak,
Zeynepçe hüzne boğulmaktı...
Kadın olmak;
Yağmur yüklü bir bulut olup,
Göz pınarından süzülen her damla yaşla,
Körelmiş yüreklere Rahman'ın rahmetini muştulamaktı...
Tebrik ederim. Güzel ve anlamlı bir yazıydı.