- 163 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
karanlığın beyaz gölgeleri
gri kent sokaklarında renkli kaldırım taşları arar iken ; masmavi denizin iyot kokusunu kaçırmışız fark etmeden...
aydınlığı kapkara gökyüzü semalarında aramış ,
bir yıldızın yörüngesinde dönen dünyanın güneşin uydusu olduğunu
unutup ayın dünyaya uydu olduğuna kanaat etmişiz fark etmeden.. şairleri takdir etmiş , bir kaç senaryoda yer alan aktörleri hayatımızı değiştirecek faktör bilmişiz...
nedenselliğini düşünemediğimiz bin bir sendromun acılı sancılı kabusları , girdaptan çıkamayan filikada ikinci felaket ile karşılaşan acılı sancılı denizci kalbimiz , tam sahile adım atacak iken sahil güvenliğe yakalanan mülteci emsali olmuş , sahili olmayan adaların içindeki mahpus damından kaçışlarımızda ada kenarındaki sarp kayalıklarda bitmiş...
yine , yeniden ; yeni yeni sahili terk edip engin okyanuslara açılma niyetimiz , gözünden bir damla yaş gelmemiş, gelememiş , cahillerin öz eleştirisiz negatif yorumlarına kalmış...
kaliteli yalnızlığın , kişilik saadeti yaşatır iken ; halini , ahvalini bilmeyenlerin , hay’ al -in_e ahkam keserken sen ; hz. İbrahim Aleyhisselamın Hz. İsmail aleyhisselama uzattığı bıçak kadar mert mi diye bakakalıyorsun namertlere... ne sen HZ. İsmail Aleyhisselamın tevekkülüne sahipsin ne de onlar Hz. İbrahim Aleyhisselamın makamına...
muamma bir hayatı yaşar insan denilen meçhul , yarına hazırlanır iken bu gün belki de , bu gün ki hazırlığının yarınlarının hırsızı , katili olduğunu bilmeden...
bu yazının makale olmasını ispat eden ise Marcus AURELLES değil mi ? stoa akademisini kurup ilk dönem hristiyanlarının katline karşı çıkmaması hoşgörü felesefesini defalarca paradigmadan paradoksalara düşürmemiş mi ?
Roma’nın bu gün hristiyanlığın ana merkezi olarak kalması 19 yüzyıldır gündemde duran ve hali hazırda hukuk fakülterinde ders olarak okutulan kitaplarında stoa felsefesinin hangi adaleti bulmak üzereyiz ?
Adem Fawer in kuantum fiziğini olasılıksız olarak betimlediği somut ulaşımın bilinmeyen soyutta baskı sağlayıp soyuttaki somutlaşmayı göz önüne seren sözde bir deneyin edebi betimlemeler ile zihin taarruzunda bize bırakılan , siz bizim trolümüzsünüz deyimleşmesi korozyon niteliğinde berrak zihin zemininin karanlığın karanlığına açılan kapı olarak bırakılmasına kimin ne kadar tahammülü var ?
hayatımın bir vakti trol kapısı üretmek ile geçti , trol kapılarının verdiği zararı bir taraftan haklı olarak gösterip , gır gır ağlarının kilometre karelerce yerleri tahrip edilişine göz yumulmasını , insandan önce ölen insanlığın , kefenden önce çürüyen bedenlerin zafiyetlerini de teorik ve bilimsel olarak ta açıklayabilirdim , üniversite hazırlığı için dershanedeki matematikçi öğretmenin SR . willeam hamiltonu ve vektörleri bölmesi hakkında bilgisi olsaydı...
çobanın neyine gerek lenear cebir ,
çobanın neyine gerek dairesel cebir ,
bir halı var altı üstü basma kalıp kir ,
cümle alemde nedir bu 60 çeşit kibir...
dilimiz sürçü lisan etti ise af ola... sadece hayatımın bir anlık anısıdır . insanlığın ise en acı yarasıdır ...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.