Her ayrılış, ölümün önceden alınan bir tadı gibidir, tekrar bir araya geliş de yeniden dünyaya gelişin önceden alınan bir tadı gibidir.-- schopenhauer
ismail karaosmanoğlu
ismail karaosmanoğlu
@ismailkaraosmanoglu

KUTLU GEZİ- 1 / 19.05.14 PAZARTESİ Ne Zamandır Günlük Yazmamışım

5 Mart 2024 Salı
Yorum

KUTLU GEZİ- 1 / 19.05.14 PAZARTESİ Ne Zamandır Günlük Yazmamışım

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

228

Okunma

KUTLU GEZİ-  1 / 19.05.14 PAZARTESİ Ne Zamandır Günlük Yazmamışım

KUTLU GEZİ- 1 / 19.05.14 PAZARTESİ Ne Zamandır Günlük Yazmamışım

KUTLU GEZİ
19.05.14 PAZARTESİ
Ne zamandır günlük yazmamışım. Neden bilmiyorum? Birkaç sebebi var herhalde. Mobildik. com ’un günlük kitabımı hala yayınlıyor spotunda bulundurup bir türlü yayınlamaması mı buna sebep. Ama bu hafta sonu gezimi ıskalayamayacağım.

Hüseyin abi aradığında hemen evet demiştim; hem de önünü arkasını sormadan. 17 Mayıs günü başlayacaktı bu muhteşem yolculuk. Dönüşümüzün 19 Mayıs tatiline rastlayacak olması da beni oldukça memnun ediyordu. İyi ve güzel bir yolculuk olacaktı.

Manevi bir yolculuk bu. Eskişehir’in Sivrihisar ilçesindeydi Allah Dostu. Onu ziyaret edecektik. Ondan manevi feyz almaya gidiyorduk. Onun yaşadığı bu mübarek köyün manevi havasını tatmaya gidiyorduk.

O’nu en son İstanbul Çengelköy’de görmüştük. Çengelköy’ün arka tepesinde yeraltında yaptırdığı o muhteşem mescitte ziyaret etmiştik O’nu. O kutlu insan örnek yaşantısıyla bizi kuşatıyordu. O’nun ikram ettiği yemekleri yemiş, arkasında namaz kılmış ve tövbe tazelemiştik. Aynı zamanda bağlılığımızı yenilemiş, aramızdaki bağlılığı kuvvetlendirmiştik.

Köyde yetiştirilen patateslerden burada da vardı ve eski fiyattan satılıyordu. Sofilerden hiçbiri bu düşük fiyata tamah ederek ucuza satılan bu ürün için yarışmıyor, açgözlülük yapmıyordu. Bu yıl patates fiyatları % de % artmıştı; ama mübarek insan hala eski fiyattan satmaya devam ediyordu.

Akşam namazını kıldığımız Fevziye camiinde intiharla hayatına son vermiş zengin bir adamın mevlit cemiyetine rast gelmiştik. Camii cemaatindendi ama hakkındaki şayialar yenilir yutulur gibi değildi. İşyerinde çalışan kızlardan makas almasından kuyumcu imalathanesinde altına bakır karıştırmasına kadar bir sürü şey söyleniyordu. Bu son olay emniyet kayıtlarına geçmiş, medyaya da yansımıştı. Ama o bir şeyler yapmış ve olayı örtbas ederek ceza davasından kolaylıkla kurtulmuştu; ama her halde vicdanının mahkemesinde feci şekilde yargılanmıştı.

Araba gecikmeli de olsa gelmişti. Beklemek biraz kaygılı olmuştu ama. Gelmeyenlerden bahsetmiştik, son anda işi çıkanlardan, misafiri gelenlerden, hastalananlardan. Organizatörü suçlamıştık kayıt yaparken pey almadığı için. Bir 5 ya da 10 lira alsa böyle olmazdı demiştik. İnsan kendisine hayrandır, kendi emeğini sever ve ona değer verir. Onun çok sevdiği parasını alırsanız onun peşinden koşa koşa gelecektir. Bu yol nefis yolu değil nefse rağmen bir yoldur.

Koşarak en ön koltuğu kaptım. Şansıma seviniyordum. Ama sevincim kısa sürdü. Üşüyordum. Arabanın kapısı iyi kapanmıyordu. Uyuyamadım. Karşı koltuk boştu, gelmeyenlerden birinin yeriydi. Oraya geçtim, uyumuşum. Sabah namazı köye varmaya çabalıyorduk, planımız buydu. Yetiştik. Mübarek sabah namazının farzını kıldırıyordu. 2. rekata yetişebilmiş mescidin en son kısmında kapının içinde kendime yer bulabilmiştim. Üşümüştüm yine. Bu yolculuk yaz ortasında üşümekle başlamış üşümekle devam etmişti. Bir ara gözlerimi açtım Eskişehir’in battı-çıktılarından geçiyorduk. Battı-çıktıların birine Arif Nihat Asya’nın ismi verilmişti. Buna sevindim. Sol parti mensubu belediye başkanının üç dönemdir seçilmesinin sırrını anlar gibi oldum. Art arda gelen battı çıktılar ve kuşatıcı davranışıydı herhalde bu başarıda etken olan.

Sivrihisar deyince Hortu köyünde doğan Nasrettin Hoca burada doğmuştu, Yunus Emre burada yatıyordu. İlçenin dışındaki yoldan devam ettik. Güzelçayır levhasından saptık yeni yapılan yola girdik. Mıcır dökülmüş ama henüz asfaltlanmamış yoldan güçlükle idare ediyorduk. Araba sarsıla sarsıla ilerliyor yoldan çıkma tehlikesi yaşıyorduk. Bu deyim bana Faruk Nafiz’in Han Duvarları şiirini hatırlatmıştı. Toz alabildiğine havalanıyor arabanın içine aralık kapıdan içeri doluşuyordu. Bu yol kısa yoldu ve yeni yapılmıştı. Bitmek bilmiyordu. Araba öyle sarsılıyordu ki parçalanıp dağılacak sanıyorduk.

Namazdan sonra battaniye ve yastıklarımızı alarak uyumaya çekilmiştik ama ben yine üşüyordum. Yanımdaki cam açıktı ama ben birilerini rahatsız ederim diye kapatamıyordum. Elbiselerimizle yatıyorduk; ama çok rahattık. Benim üşümem dışında hiçbir problemim yoktu. O da zaten soğuk algınlığımdan kaynaklanıyordu.

Saat 7,5 da kalkmamız gerektiği, mescidin boşaltılacağı ihtar edilmişti. Bir ara tuvalet ihtiyacı için kalkmam dışında bir problem yaşamamıştım. Keyfim hoştu, gerisi boştu. Kalktık. Öğleye dek yemek yemeyecektik. O meşhur dergah çorbası gecikecekti. O meşhur ekmeğe kavuşmak için biraz daha bekleyecektik. Yüzümüz yıkadık ve çayevine yollandık. Güneş gören şiirin avluda çay içerken ısınmaya çalışıyorduk. Rüzgar esiyordu.

Bu revakların süslediği yapıda huzur vardı, kardeşlik vardı sevgi vardı. Bizi baştan ayağa kuşatıyordu. Kalplerimiz coşuyordu, zevk ve huzurla dolup dolup taşıyordu.

Ahmet Kemal
Kayıt Tarihi : 21.5.2014

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kutlu gezi- 1 / 19.05.14 pazartesi ne zamandır günlük yazmamışım Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kutlu gezi- 1 / 19.05.14 pazartesi ne zamandır günlük yazmamışım yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KUTLU GEZİ- 1 / 19.05.14 PAZARTESİ Ne Zamandır Günlük Yazmamışım yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.