- 380 Okunma
- 11 Yorum
- 5 Beğeni
Tamda Ağacın Tepesindeyken
Bizim Bahçelievler o zaman capcanlı bir semtti, hakeza şimdi de öyle denilebilir... Yüksek bina yapmaya izin yok şimdilik. Evler hep iki katlı üç katlı dört katlı... Bahçelerinde çeşit çeşit meyve ağaçları kiraz, kayısı, armut erik... Ne ararsan var yani...
Bizde arkadaşlar ile daldık bahçesinde kiraz ağacı olan bir küçük apartmana... Bizim bahçede vişne var, kiraz yok, vişne de haliyle ekşi bir meyve, kiraz ise capcanlı tatlı mı tatlı... Durur mu Ahmet ile Arkadaşı Turgut, kedi gibi tırmanırlar kiraz ağacının tepesine...
Yaz günü buram buram sıcak her taraf. Kirazlarda kıpkırmızı mis gibi. Yemede yanında yat dercesine ağacın tepesinde parıl parıl parlıyorlar. Hem de biz yemesek bu seferde kuşlar dadanıyor kirazlara, kimselerde toplamıyor, ne olur sanki kızmasalar amcalar teyzeler...
Tam ağacın tepesindeyken Turgut ile amcanın biri balkondan bize bangır bangır bağırmaya başladı ’’Sizi gibi zibidiler inin oradan çabuk aşağıya şimdi polise vereceğim sizi namussuzlar bak şimdi geliyorum sopayla.’’
Of ki offfffff! Gel de şimdi bu amcaya dert anlat. Sopayı kapmış balkondan da inip ağacın altında bizim inmemizi bekliyor. Dayak yememiz kesin gibi de biraz yavaş vursa bari sopayı. Kulağımızı da çekebilir belli olmaz. ’’Annenize babanıza söyleyeceğim sizi, siz şu karşı apartmanda oturan çocuklardınız değil mi?’’ Adam tanıdı bizi, artık ne yalan atsak yemeyecek yalanlarımızı... Etme gitme amca bu sefer affet desek, belki af eder...
Turgut’a dönerim ’’Oğlum bak ikimizi birden aynı anda dövemez, ya sen ya ben birimiz amcaya yakalanacağız öbürümüz kaçacak, ne dersin?’’ Boru değil, arkadaş arkadaşa fedakarlık yapacak illaki... Aynı anda atlayalım bari de artık kim hızlıysa o kefeni yırtar, yavaş olanında yediği sopa yanına kâr kalacak neticede... Kurtardık paçayı az bir hasarla ama, kim sopa yedi kim kaçtı onu da söylemeyelim sır olarak kalsın bende ve arkadaşım Turgut’ta...
YORUMLAR
Bunlar bizim goz hakkimiz deseydiniz keşke :)
Kiraz agacindan kiraz koparirken tarimsal teknigini bilemedim ama bir daha ki seneye verim verebilmesi icin saplarini dondurerek koparmak gerekirmis. Kiraz bahcesine daldiginizda koparma teknigini bilmiyorsaniz sahibinin ilk bu konuda uyarilari oluyor. Dogal olarak haklilar.
Saygiyla hocam
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci
Ne hoş anıdır ağacın tepesinde meyve yemek. Ben o amcanın yerinde olsam görmezlikten gelirdim.
Geçmiş zaman o ki bizim de İstanbul'un göbeğinde pıtrak gibi meyveleri biten her meyvenin ağacından vardı. Ama biz kaçamaklara göz yumardık. Meyveler olgunlaştığında da mahalleye dağıtırdık.
Hele de mahalleli arkadaşlarla dut silkelediğimiz günlerin tadı hiç unutulur mu? Hukukçu annem babam çalıştıkları için başımızda eli açık anneannem olurdu.
Duygulu yazınızı kutlarım.
Saygılarımla.
Ahmet Zeytinci
Ahmet kardeşim.
Bu yazıyı kaçırmışım.
İyi ki güne gelmiş.
Okudum tadına vardım.
Tebrikler...
Ahmet Zeytinci
Ağacın üstünde yemesi de bir başka olur. Bir de kulaklara küpe takarsın oh! Su içmeseydiniz üzerine bari çok komik duruma düşersiniz valla, bir de ağacın tepesinde sıkıştırırsa aman Allah. Saygı ve muhabbetle . Çocukluğa selam yaşamaya devam. Sağlıkta kalın .
Ahmet Zeytinci
Anıların en güzelinden çocukluk anıları.
Şimdi yol kenarlarında meyveleri niye toplayan yok, kovalayan da yok üstelik.
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci
Çocuk günlerime gittikm.Capcanlı bir anlatım.Muhteşem bir yazı.Üç beş kiraz için çocuk mu dövülürmüş?..Onlar ağaçtan düşmeyin diye ders vermek iştemiştir.Söyleseydiniz bir avuç kiraz zaten verirlerdi.Çocukluk işte .Üstadı selamlıyorum. Sağlıcakla.Saygıyla.
Ahmet Zeytinci
Bir yerde Tuğrul bir kaç yerde Turgut yazıyor.
Çocukluğuma gittim doğrusu.
Bankacı Ahmet Amca'nın kayısılarını taşlardık. Duvar yüksekti hiç isabet ettiremezdim.
Bu nedenle hiç yiyemedim de.
Ama bir keresinde yukarı mahallede hurmayı gözüme kestirmiştim.
Aldım ısırdım da.
Isırmamla ağzımın buruşması bir oldu.
Attım onu da.
Bize çocuklukta bile hırsızlık nasip olmadı yani.
Ben komşu çocukları izlemekle yetindim.
Güzel anılar biriktirdik çocuklukta.
Belki birgün yazarım ben de.
Orjinal anılarım vardır doğrusu.
Saygılarımla...
Ahmet Zeytinci
Elif_V_Mim
Ne yiyorlar ne yediriyorlar, çürüyüp gidiyor.
Burada hurma ağaçlarını toplamıyorlar sinir oluyorum.
Çıkıp toplayasım geliyor.