- 260 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ÇANAKKALE RUHU
ÇANAKKALE RUHU
Yönetmen: İsmail MALATYA
Senaryo: İsmail MALATYA
SAHNE-1
Bir köy odası, odada bir divan bulunmakta, Osman Dede divanda uyumaktadır. Kezban Nine, yanmakta olan kuzine sobanın içine odun atmaktadır. İki kız, iki erkek çocuk birbirleriyle didişmektedir. (Kızlardan biri Hatice, diğeri Zeynep; erkek çocuklardan biri Mustafa, diğeri Mehmet.) Kızlar evin köşesinde evcilik oynarlar. Hatice dizinde bebek sallar. Erkek çocuklar onların oyunlarını bozmaya çalışır. Bunu birkaç defa tekrarlarlar.
Hatice (Kısık sesle): Bakın şimdi Neneme söylerim, size kızar, der. (Erkek çocuklar yaramazlığa devam ederler) Hatice yüksek sesle, bağırarak: Nene, şu Mustafa’ya, Mehmet’e bir şey söyle oyunumuzu bozuyorlar!
Zeynep aynı sinirle: Evet Nene, gelip bir de saçımızı çekiyorlar.
Kezban Nine çocuklara döner sağ eliyle yatmakta olan Osman Dede’yi gösterir: Adam şuraya iki dakika uzandı, bırakın da kafasını dinlesin. Sabahtan beri işlerle güçlerle uğraşıyor. Zaten Cepheden geldiğinden beri kendisini toparlayamadı. Sabahlara kadar kabuslar görüyor. Bağırıyor, çağırıyor, ter içinde uyanıyor. Sonra Seddülbahir Cephesini, Arıburnu Cephesini, Anafartalar Cephesini anlatıp duruyor. (Hatice’ye döner) Şu köşedeki örtüyü al da adamın üstüne ört. Bir süs işin gücün arasında bir de sizinle mi uğraşayım. (Erkek çocuklara döner) Akıllı uslu olun siz de. Yaramazlık yapmanın zamanı mı? der. (Hatice kalkar odanın köşesinde duran örtüyü alır yatmakta olan Osman Dede’nin üstüne örter.)
(Yaklaşık bir dakika odadan çekim yapılır, penceren dışarı çekilir. O arada Çanakkale Cephesi’nden bir çatışma görüntüsü girer. İyi dakika bu savaş yayınlanır. Osman Dede yattığı yerde iki elini kenarlara savurur, Mevziye çekiliiinnn! İngilizler saldırıya geçtiii! Hasan yat yat yat! Eyvaaahh! Vuruldu Cizreli Hasan. Vay benim Hemşerim. Canım toprağım, ben Cizre’ye sensiz nasıl gideriimm!!! diye terler içinde çırpınmakta, kabus görmektedir. Kezban Nine yerinden kalkar, ıslattığı bir tülbentle Osman Dede’nin terini siler.
Kezban Nine: Bir şey Osman Ağa’m, sakin ol, Cephede değilsin, Cizre’desin, evindesin, der.
Osman Dede gözlerini korkuyla açar: Vurdular! Vurdular Hasan’ımı! Yazık oldu Hemşerime. Oysa ben ayağımdan vurulduğumda iki kilometre omzunda taşımıştı beni. Bağırdım, çağırdım duymadı beni.
Mustafa Elinde bir bardak suyla gelir: Dede, kabus gördün. Şu suyu iç de kendine gel, der. Suyu verir. Osman Dede suyu içer, Mustafa’ya boş bardağı uzatır: Al yavrum, şu bardağı. Allah razı olsun. Birden kendimi Cephede hissettim. Allah böyle bir savaş vermesin milletimize. (Odada bulunanlar abartmadan hep bir ağızdan ‘Amiinn’ der.
Zeynep Teyze yastığı Osman Dede’nin arkasına koyar: Doğrul da rahat otur Osman Ağa’m, der. (Osman Dede dik oturur.)
Mehmet: Ben de çok isterdim Dede Çanakkale Savaşı’ında olmayı. Düşmana karşı savaşmayı. Belki de senin Cizreli arkadaşını da kurtarırdım. Cizreli arkadaşım şehit oldu yavrum, Allah keşke bana da nasip etseydi.
Zeynep Nine: Allah seni başımızdan eksik etmesin Ağa’m. Sen gelmeseydin bizler ne yapardık? Bu yavrular ne yer, ne içerdi.
Osman Dede: Haklısın ama benim gibi ne Osmanlar, ne Hasanlar, ne Mehmetler gitti de bir daha dönmedi. 252.000 kişi şehadete yürüdü o savaşta.
Zeynep: Olsun dede, sen hep bizimle ol. Biz sen olmadan yapamayız.
Osman Dede, ben de subay olacağım.
Osman Dede torununu yanına çağırır alnından öper: Aslan yavrum. Gazi Osman Ağa’nın yavrusu da asker olmalı elbet. Bizlere de bu yakışır. Aynı ruh halen var Allah’ıma şükürler olsun. Aynı ruh, Çanakkale Ruhu.
Hatice Nine: Vatan için gerekirse ben de cepheye giderim. Yaşlıyım evet. Belki düşmanla vuruşamam ama Mehmetçiklere yemek yaparım. Söküklerini dikerim. Yaralarını sararım.
Osman Dede: İşte bu ruh. Bu Çanakkale Ruhu hiç bitmeyecek. Bu vatan sonsuza dek yaşayacak. Şahit ol Cizre, Şahit ol Dicle, Çanakkale Ruhu hiç bitmeyecek.
SAHNE-2
Dicle Nehri’nin kenarında Osman Dede, Mehmet, Mustafa, Hatice ve Zeynep bir yerde oturmaktadır. (Bank ya da uygun bir yer.) Mümkünse arkadan Türk Bayrağı dalgalanmaktadır.
Hatice: Dede Çanakkale Savaşı’nda kaç askerimiz şehit oldu demiştin?
Osman Dede: 57 bin Şehit, 21.000’i Hastalıktan ölüm, 10.000’i Kayıp, 100.000’i Yaralı, 64.000’i Hasta olmak üzere toplam zayiatı 252.000 kişi şehit oldu kızım.
Mustafa: Osmanlı Devleti ile hangi devletler savaştı Dede?
Osman Dede: Britanya İmparatorluğu Birleşik Krallık, Avustralya, Yeni Zelanda, Britanya, Fransa
Osmanlı Devleti Çanakkale Savaşı sırasında adeta dünya ile savaşmıştır. Çanakkale Savaşı’nda Fransa ve İngiltere’nin sömürgeleri de İngiltere ve Fransız ordularının yanında yer almıştır. Avustralya’dan Anzak, Fransa’nın sömürgelerinden, hatta Hindistan’dan bile askerler savaşa katılmıştır. İskoçya, İrlanda, İngiltere’nin sömürgeleri olan, ülkelerden gelenler, Fransızları sömürgelerinden Müslüman Senagalliler, Araplar, Yahudiler olmak üzere çeşitli ırklarla savaşmıştır.
Zeynep: Dede, Çanakkale Savaşı tam olarak nedir?
Osman Dede: 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası’nda Osmanlı İmparatorluğu ve İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir.
Mehmet: Çanakkale Savaşı’nın sonunda ne oldu?
Osman Dede: İstanbul’u bir ayda ele geçirmeyi planlayan İngilizler bu amaçlarına ulaşamadılar, en güçlü donanma ve ordulara sahip olmalarına rağmen Boğazı geçemeyerek yarımadayı kaçar gibi terk etmek zorunda kaldılar. İngiltere ve Fransa’nın Çanakkale’de mağlup olması dünya üzerinde büyük ses getirdi. Bu durum sömürge altında bulunan halklarda bağımsızlık ateşlerini tetikledi. (Osman Dede ayağa kalkar, torunlarının gözlerini içine bakarak): Tekrar yeni bir Çanakkale Zaferine ihtiyacımız olmaması için bu ülkede yaşayan her ferdin bu ruh ile çalışması ve ülkemizin çağdaş ülkeler seviyesine ulaşması için çalışması yeterli olacaktır. 1915 Çanakkale Deniz Zaferinin gençliğimize verdiği ilhamdan kuvvet alarak çok çalışması gerekmektedir. Yani Çanakkale Ruhu hep yaşamalıdır. Buna olan inancım sonsuzdur. Buna Cizre şahit, Dicle şahit, sizler de şahit olun. (Çanakkale Marşı çalarak film biter.) İSMAİL MALATYA 28/02/2024 ÇARŞAMBA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.