2
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
281
Okunma
Çiçekçi dükkânına getirilmemin üzerinden henüz birkaç gün geçti.Yetiştirildiğim bahçeden koparılıp alınmak ne kadar üzdü beni bir bilseniz. Cennet gibi mekânımdan rengârenk çiçeklerin kâh saksıda kâh su dolu kovalarda müşterilerin beğenisine sunulduğu kocaman vitrini olan bu dükkâna girmek hapishaneye girmek gibi geldi bana.
Oysa ki bahçemde benden çok farklı renk, şekil ve kokulardaki çiçek kardeşlerimle ne güzel yaşamaktaydım düne kadar.
Canlılar dünyasında bir çiçek olarak var edilen ben, canların hoyratça kıyıldığı bir zaman diliminde, canın kıymetini bilen bir bahçıvanın elinde yetişmiş olmaktan bahtiyarım.
İnsana dair bildiğim bir şey var ve tanıklığı önemsiyorum.
Biz çiçekler dünyaya gelir ve gideriz. Milyonlarca benzerimizle ortak kaderi paylaşırız.
Ama insanlar öyle mi?
Onun burada bulunuşu bizden çok farklı. Ondaki değerlilik duygusu ve anlamlı bir yaşam sürme isteği, yaşadıklarının rakamsal ifadeler arasında yitip gitmesine itiraz ediyor.
İstiyor ki şu kısacık dünya hayatı sonsuzluğa bir basamak olsun.
Dünya hayatına çıkarılmış milyarlarca benzerinden bir fark koysun ortaya.
Yapıp etmeleri, niyetleri, sevinçleri, hüzünleri uçup gitmesin havaya. Tüm bunları takdir edecek merciler olsun.
İstiyor ki hayata kattıklarıyla yâd edilsin.Göçtüğünde "Gelse de olurdu, gelmese de." denmesin onun için.
Ben karanfil.
Özgürlüğün ve hasretin sembolü...
Malum Şubat soğuğuyla yüreklerin savrulduğu zamanlarda mağdurların feryatlarına ve gözyaşlarına kayıtsız kalanların, vesayete alkış tutanların şimdilerde kendi "mağduriyetlerini" yine benimle yani karanfille ifade ettiklerini görüyorum da şaşırıyorum, garipsiyorum!
İthamda bulunanlar karşılarında ısrarla bir "öteki" görmekteydiler, aynı havayı soludukları,aynı toprakta yaşadıkları "insan"ı değil.
İdeolojik gözlüklerle size bakanlara insan yanınızla seslenmek imkansız.
Şair haklı.
"İnsanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse diğerine sağır."
Fuat Oskay