- 491 Okunma
- 6 Yorum
- 5 Beğeni
Sık Sık Buluşalım!
Pazar günü Mimarlar Odası Ankara Şubesinin seçimi vardı.
2 yılda bir, çift yıllarda seçim oluyor.
Eskiden 4 grup seçime girerdi.
Gelenleri bir görecektiniz. Toplumdaki mimar tiplemelerinin tamamı orada olurdu.
Elinde pipo, parlak renkli bir kaşkol veya fular, kıyafetler, saç sakal o biçim. Çoğunda top sakal.
Miniden mini etekli kızlar. Onlar da uç noktada. Pembe saçlıları falan her yerde görebilirdiniz ama çimen yeşili saçları sadece orada görürdünüz. Veya gökyüzü mavisi...
Biz hep sonuncu olurduk.
Sadece bir defa, doksanlı yıllarda bir defa epeyce yaklaştık.
Bu defa kesin dedik.
Sandıkların kapanmasına bir saat falan kala bir telaş bir telaş. Biraz yılgınlık olsa da umut vardı.
Son dakikaya kadar gözümüz yolda bekledik.
Konya’ya şube sözü vermişler. 150 mimar gelmeyince biz 20 oyla gene kaybettik.
Ondan sonra pek seçimlere falan gitmedim. Umutsuz vakaydı.
Oda deyip geçmemek lazım.
Müthiş para dönüyor.
Toplumda da ses getiren bir yer.
Bundan 25-30 yıl önce deselerdi ki “gün gelecek seçimleri sonuncu olan grup kazanacak!” hadi canım der geçerdim.
Dün 3 liste yarıştı. Kırmızı, Mavi, Turuncu liste.
O eskilerden kimse yoktu.
Tek tük bastonla yürümeye çalışanların, birkaç tel kalmış bembeyaz saçlıların haricinde eskilerden kimseler yoktu.
O cıvıl cıvıl kızlar yoktu.
Jiletle hiç tanışmamışların arasından zar zor geçerek oyumu kullanıp gidecektim. Uzun zamandır görmediğim Celal diye bir arkadaşım denk geldi.
Hava çok güzeldi.
Mimar Kemal İlkokulu’nun bahçesinde, güneşli güzel havada biraz sohbet edelim dedik.
Vay sen misin?!
Kendini bi halt yapamamış ama, adam kimleri bakan yapmamış, kimleri genel müdür-müsteşar yapmamış.
Sandıkların kapanıp oyların sayılmasına kadar konuş babam konuş. Araya girmeye çalışıyorum “dur lafımı kesme!"
Konudan konuya geçip “Buraya tekrar döneceğim unutturma!”
Müsaade isteyip iki adım atıyorum konuşmaya devam. Dur şunu da anlatayım!
Derken bir alkış tufanı koptu.
Sonuçları sorduk hemen.
Oda yönetimi el değiştirdi. Turuncu Liste 900 oy, Mavi Liste 700 oy, Kırmızı liste 400 oy almış.
Kazanan grup toplu olarak hatıra fotoğrafı çektirirken kaçarcasına uzaklaştım.
Arkadaş arkamdan bağırıyordu, “sık sık görüşelim, muhabbet ederiz!”
Suat Zobu
.
YORUMLAR
Oda Seçimleri çoğu zaman hararetli olur... Kazananların haliyle bir dolu kazanımları olacaktır. Bir de bazı odalarda başkanlar padişahlık gibi otuz sene kırk sene kalıyorlar bu çok garibime gidiyordu hala da gidiyor... En güzeli benim evin odaları olsa gerek, seçim meçim yok ama yine de oda işte... Kutlarım kardeşim hayırlı olsun...
Yazıda iki ana tema vardı, seçimler ve arkadaş :)
Bazen düşman başına dedirten cinsten arkadaş da oluyor.
Bizim de bir arkadaşımız beyin kanaması geçirdi ve Allah'tan sağ salim atlattı. Ama o beyin kanaması nasıl bir merkezi tetikledi bilmiyoruz, susmak bilmiyor, sürekli konuşuyor konuşuyor. Bir keresinde yeni kurbanlar gelinceye kadar saatlerce bizi esir aldı. Yeni gelenlere yönelince hoşça kal bile demeden arkamıza bakmadan kaçtık :)
Suat kardeşim yine güzel bir ya<zıya imza atmışsın. Üslubunu seviyorum. Sen yaz biz okuyalım....
Tebrikle...
Sevgi ve muhabbetle...