- 139 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Tembellik 1
Tembellik,insana rehavet hissinin çökmesidir. Gücü,kuvveti ve imkanı bulunmasına rağmen kişinin hiçbir şey yapmak istememesidir. Böylece insan yavaş yavaş yaratılış gayesinden uzaklaşır,kendisine,çevresine ve topluma karşı vazifelerini yapamaz hale gelir.
Tembel insan başta Allah’a karşı olan sorumluluklarını yerine getirmede gevşemeye başlar.İbadetlerin uygulanmasını askıya almaya başlar.Çünkü ona oruç tutmak,abdest alıp namaz kılmak zor gelir.Tembellikten ibadeti gözünde büyütür ve yavaş yavaş uygulamayı terkeder. Bununla da kalmaz çalışma ve üreticilik o kişiye zor geldiğinden,bunları yapmak istemez. Başkalarından asalakça geçinmek ister.Dolayısıyla diğer insanlara yük olur. Çalışkan insanlarda bu tür insanları sevmediğinden onlarla ilişkilerini en düşük seviyeye indirir veya tamamen keser.
Tembellik aynı zamanda fert ve toplum hayatının atalete düşmesine sebep olduğundan fakirleşmesine yol açar.Ve tembellik, ihtiyacı arttırdığından kişiyi fakirleştirir ve diğer insanlara muhtaç hale getirir.Dilenciliğe ve hoş olmayan durumlara sevkettirir.
Diğer taraftan kahvehane köşelerinde tembelce vakit öldüren "İş yok, olsa çalışırdım" diyen kişilerin genel çerçevede mazereti geçersizdir. Tembelliklerine bir kılıftır.Çalışma istek ve arzusunda olan kişiyi kimse boş oturtamaz, çalışmasına engel olamaz.En azından rızkını temin açısından insan halden limon, maydanoz gibi şeyler alsa,satsa en yüksek ücretli bir memurdan daha fazla kazanç elde ettiği görülecektir.Bu bakımdan hangi açıdan bakılırsa bakılsın tembelliğin hiçbir geçerli mazereti bulunmamaktadır.
Gayretli,çalışkan insanlardan duyarız: "Yirmi dört saat az geliyor. Keşke bir gün daha uzun olsaydı ,bana zaman yetmiyor. "derler.Bunun yanında " Öf canım sıkılıyor,yapacak bir şey yok,zaman geçmiyor. Hadi gel bir iki oyun çevirelim de biraz vakit geçsin" diyenlere de rastlanmaktadır.Bu iki gurup insanların arasındaki fark gayet açıktır.Tembellikten başka bir şey değildir.
Tembellik cahillere göre baldan daha tatlıdır. Ancak olayların sonucunu düşünen aklı başında kimselere,fazilet arayan mes’ut kişilere göre öldürücü zehirden beterdir.Zira tembellik ebedi saadetten mahrum bırakır,iki cihanda kişinin hayal ettiği isteklerini boşa götürür.Şu bir hakikattir ki,hayatı kazanmak için yapılması gerekli dünyevi işlerde tembellik ve ihmalkarlık, başarıya götüren sebeplerden uzaklaşıp gafil davranmak,yaşamada güven ve emelleri yıktıktan başka,şahsın helakine,neslin kesilmesine sebep olur.Ahirete ait işlerde de durum bundan farklı değildir.Uhrevi işlerde tembellik,çalışmayı ve ameli terk,Hak’ka yakınlaşma saadetinden mahrumiyeti doğurur. Çeşitli nimetlere kavuşacağı cennetin güzelliğini kaçırdığı gibi,cehenneme girmesine sebep olur.
Nitekim Cenab-ı Hak buyurmuştur ki:
"Hakikaten insan için kendi çalıştığından başkası yoktur." Necm,53/39
"Yaptıklarının cezası olarak,bundan böyle az gülsünler, çok ağlasınlar." Tevbe,9/82
"Yaptıklarına karşılık onlar için saklanan müjdeyi kimse bilmez." Secde,32/17
"Herkesin kazandığı(hayır)kendi faydasına, yaptığı (şer) kendi zararınadır." Bakara,2/286
"Bizim uğrumuzda mücahede edenlere gelince,Biz onlara elbette yollarımızı göstereceğiz." Ankebut,29/69
Ayetlerde ifade edildiği gibi insan yaptıklarının karşılığını görecektir.Bunların iyi olması da kişinin gayret ve çalışmasına bağlıdır. Zaten insan yaratılış itibariyle hareketlidir. Sahip olduğu kabiliyetler bakımından insan kainatın en mükemmel varlığıdır. Bu kabiliyetlerin işletilmesi,gün ışığına çıkartılması gerekir.Aksi halde bu kabiliyetler körelip yok olur.
Bu bakımdan "Rahat zahmette,zahmet de rahatlıktadır." denmiştir.Uykularını bile feda ederek,ilim tahsil etmek veya rızkını temin etmek için gün boyu çalışmak ve gayretler karşılığında alınan ücret,çalışırken insanların duyduğu haz bunların hepsi ulvi lezzetlerdir.Çalışmanın neticesi olarak bu kendiliğinden gelir.
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.