BİR AKILLININ DELİ DEFTERİ 1 …
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
BİR AKILLININ DELİ DEFTERİ 1 …
Bir delinin akıl defteri olur da bir akıllının deli defteri olmaz mı? Ben bilmem bana sormayın ama hunime danışabilirsiniz, ona güvenim tamdır.Neyse gelelim fasulyenin faydalarına.Şimdi fasulye de nereden çıktı ama çıkmışken hatırlatalım yine de.Eskiler fakir yemeği dermiş şimdi ne diyorlar acaba boşverin biz bir akıllının deli defterlerini dürelim biraz. Hazırsanız başlayalım …
One , Two , Two buçuk , Three………
Birgün canım sıkılıyor acaba ne yapsam da oyalansam diye düşünürken gözüm duvarda asılı duran ecza dolabına takıldı. İçin de ne lâzımsa var.Açtım kapağını tam karşımda sargı bezleri duruyo r. Hemen içimden bir ses “evreka” dedi. Evet çok güzel bir fikirdi aklıma gelen. Sosyal bir deney yapmaya karar verdim. Önce tentürdiyotlu bezi ayağıma sardım sonra da bir tur da temiz sargı beziyle süsledim. Temiz olan bölümlerine de biraz biraz tentürdiyo t bandırdım hani yaranın dezenfekte numarası yapması babında.
Bir ayağıma spor ayakkabısını öbürüne şıbıdık terliği geçirip montumu giydim. Elime de bastontutuşturup sokağa çıktım. İçimden de bastonunu bende unutan arkadaşıma teşekkür etmeyi unutmadım.Çantamı omzuma çapraz bir şekilde takıp yürümeye başladım. Bakkalın köşesinden otobüs durağına doğru yöneldim. Bir elim durağın kırmızı direğinde diğer elimde oyunculuğa yeni başlamış olan bastonda..Neyse hemen bir tane otobüs geldi , millet üst üste birbirini ite kaka kapıya yaslandı. Yanımdaki yaşlı adam “dur kızım zaten sakatsın seni ezer bunlar,bekleboş bir tane daha gelir “ dedi. Yaşlı amcaya teşekkür edip yeniden beklemeye başladım.İşte tam o anda geldi. Yok yok otobüs değil gelen bizim üst kat komşum Leyla’ydı.
Tamam şimdi papazı bulduk dedim içimden.Bakalım neler olacak hadi hayırlısı.
Daha yanıma gelmeden beş metre öteden başladı bağırarak konuşmaya.
--Ne o gız naaptın kendine,vay bacımmmm ne kadar dikkatsizsin ya. Anlat bakam ne oldu sana böle.
--Ya işte görünmez kaza Leylacığım, yolda yürürken birden bir asteroit taşı düştü ayağıma.
--Önüne bakaydın ya, dikkat et sene.
--Neye çıhtınki sokağa bu sakat halinle a bacım.
--Pansumana gidiyorum Leyla, sargılar değişecek.
--Hee eyi eyi ,bende gitap alacamda onun içün.
--Çok sevindim kitap okumak çok güzel bir alışkanlıktır. Nasıl bir kitap alacaksın.
--Benim bir arkadaşım dediydi, türk mantolu modanna hee onu alacam.
--O da kim Leyla ?
--Hani canım tilivizyonda oynaya oynaya şarkı söyleyi ya ,o işte gız.Garı ne akıllıymış gitap bilem yazmış. Ne kadarda cahalsın,sen de heç bişey bilmiyon. Hıhhh !
İyi ki tam o anda bir otobüs geldi Leyla’ya veda edip zar zor numarası yaparak bindim. Kartımı gösterecem bastondan bir türlü beceremiyorum.Neyse zor da olsabulup kartı okuttum daha doğrusu öttürdüm. Arkamdaki adam “yahu hadi be abla yol ver degeçelim offff madem sakatsın ne diye çıkarsın yola”dedi. Bugün bu sakat damgasını üçüncü kez yiyorum dedim içimden. Devam et bakalım, daha neler olacak..Otobüs dolu değil lâkin bütün koltuklar dolu. Oturan insanların yüzüne bakıyordum belki birisi acırda bana yer verir diye. Benim baktığımı gören genç bir adam hemen başını camdan yana çevirdi.Yanındaki kulağına taktığı bluetooth’u ile oynuyor. Biraz arkada iki genç sanırım sevgiliydi birbirlerinin gözlerinin içine dalmışlar öyle put gibi duruyorlar. Diğer yan koltuktaki suratsız kadın sinirle bana “şu sopana dikkat etsene hanım neredeyse gözüme sokacaksın, madem sakatsınız evinizde otursanıza”dedi. Haklı olan benim özür dileyen yine benim.Bu nasıl bir iş gerçekten delirmemek içten değil. Kadının cazgır sesine dönen şoförün tam arkasında oturan uzun saçlı küpeli genç elindeki kitabı bırakıp döndü bana baktı sonra da otobüsteki insanlara. Yerinden kalktı nazikçe bana yerini verirken milletin yüzüne baka baka ;
--Hanımefendi görüyorsunuz işte ,insanlık ölmüş de cesetleri böyle ortalıkta kalmış. Geçmiş olsun rahatınıza bakın…dedi. Teşekkür ederim kardeşim deyip camdan dışarıyı seyretmeye daldım.Bir yandan da düşünüyordum.Zaten ben de tam nedenle yapmıştım bu sosyal deneyi.İnsanlığın nereye gittiğini öğrenmek için. Gittiği yer belliydi düşünmeye hacet kalmamıştı.Bana yer veren genç inerken el bile salladı.Bir baktım hamile bir bayan sanırım altı ya da yedi aylıktı otobüse bindi. Tabi ki tarih tekerrürden ibarettir sözüne inanarak gel kardeş deyip bir durak sonra yerimi ona devrettim. Eve geldim, hemen bir çay demleyip içerken camdan sokağı seyretmeye başladım.Kendime sordum bugün ne öğrendin diye. Küçük bir not defterim var aldım onu elime ve öğrendiğim şeyi yazdım.Kısaydı ama anlamı sayfalara sığmazdı. Yeni bir sayfaya geçip önce bir tarih attım sonra da kocaman harflerle şunu yazdım…
“ İNSANLIK ÖLMÜŞ DE CESETLERİ BÖYLE ORTALIKTA KALMIŞ “
Son not;Delilikten sonra sakat mertebesine de ulaştık hamd olsun..
Not; Başka öykülerde buluşmak üzere…
Tüm dostlara selam ve saygılarımla…
YAZIMI GÜNE GETİREN DEĞERLİ YÖNETİCİMİZE VE
DEĞERLİ SEÇKİ KURULUNA YÜREK DOLUSU TEŞEKKÜR
EDERİM.
AYRICA OKUYAN,BEĞENEN VE YORUM YAPAN TÜM DOSTLARA DA
TEŞEKKÜRLERİMİ SUNARIM...
Sitemizde bulunan tüm üyelerimize,
Her zaman sevgi, selam ve saygılarımla...
YORUMLAR
İş yoğunluğundan haftanın ilk günü yorgunum ama yılmadan yazını pür dikkatle okudum.
"Bir delinin akıl defteri olur da bir akıllının deli defteri olmaz mı? " Olur
Konusu: Deli olmak akıllı olmaktan daha eğlenceli...
O otobüsün içinde benim bir büyüğüm Gönül ablam olmalıydı. Herkesi ayağa kaldırarak seni oturturdu. Öyle bağırıp çağırma ile değil usulünce insanlara ders niteliği üslupla konuşarak.
Tebriklerimle sevgilerimle iyi akşamlar diliyorum.🌸
ecedemet
Keşke Gönül ablanız benimle aynı otobüste olsaydı.
Benim deneyim bir de o değerli insanın ders niteliğindeki konuşması
bir araya gelince efsane olurmuş vallla...
Yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Her ne kadar tanımıyorsam da değerli Gönül ablanıza ve size
en derin sevgi,selam ve saygılarımla...
aslında akıllı ancak biz onlara deli zekalılar diyoruz kutlarım çalışmanızı
ecedemet
Yorumunuz için çok teşekkür ederim..
Selam ve saygılarımla...
Bu işin delilikle pek ilgisi yok gibi…
Biraz insanların tutumuyla alakalı. Bazen yer verdiğiniz kişi bir teşekkürü bile çok görürken; bazen yer vermek istediğiniz kişi, teşekkür ederek ayakta yolculuk etmeyi tercih edebiliyor…
Allah iyi insanlarla karşılaştırsın herdaim…
Nice kıymetli yazılar yazmanızı nasip eylesin Mevla’m …
ecedemet
Güzel temennilerinize de ayrıca teşekkürler..
Amin...
Selam ve saygılarımla...
ecedemet
Sayfama onur verdiniz.
Sevgi ve saygılar benden de size gelsin...
Yüreğiniz ve kaleminiz daim olsun her zaman...
Esenlikler dileğimle...
Bir delinin akıl defterini açmıştım birkaç gün önce okumak için ama yazının yarısında çıkmak zorunda kalmıştım defterden.
Bugün açıp okumak istedim baktım bir akıllının deli defteri ile karşılaştım. Hem de gün ödülüne gelmiş.
Yazdığı yazılarla hem gülümseten, hem de uzun uzun düşündüren hatta bazen insanın kendisini sorgulamasına vesile olan özel kalemlerden birisin sevgili Ece.
Yazılar çok doğal, samimi ve akıcı. Gerçek yazılar diyorum ben böyle yazılara.
Bu yazın için ise söylenecek fazla bir şey yok çünkü yazının can damarı büyük harflerle yazılmış zaten. Bunun üzerine ancak uzun uzun düşünülür ve kendisiyle yüzleşmeler olabilir insanlarda. Ki olması gereken de bu aslında.
Tebrik ediyorum sevgili Ece tüm içtenliğimle
İnşallah zaman buldukça diğer yazılarını da okumak çok isterim.
Her kelimesiyle güne gelmeyi hak etmiş bir yazıydı, nicelerine...
Sevgilerimle hep🌸
ecedemet
Hoş geldin sefalar getirdin.
Yalan yok,böyle güzel yorumlar alınca yazma hevesim katlandıkça katlanıyor.Kaleme ve kâğıtlara olan aşkım giderek şahlanıyor ki
inan yazarken yemek yemeyi bile unutuyorum. Lâkin çayımı asla
unutmuyorum zira çay ve Vivaldi benim en yakın arkadaşlarımdır.
Kedimin hırıltılarını da sayarsak bayağı kalabalık bir ortamda yalnızlığın
tadını çıkarıyorum. Ki bu saatler benim en güzel vakitlerimdir.
Yorum için teşekkürler, yürek sayfamı ziyaretlerinden dolayı ayrıca teşekkürler.
Her zaman sevgi,selam ve saygılarımdasın,değerli Şairem...
Duru ve yalın bir anlatım okuyucuyu içine çeken.
İçtenlikle tebrik ederim.
Selam sevgimle dost kalem
ecedemet
İnşallah nice seneler nice yazılarla sohbet etme temennisiyle...
Selam ve saygılarımla....
Ne zamzn otobüse binsem yer veren olmuştur. Çirkin şansı diyelim :)
Siz de sakat sakat çıkmayın dışarıya.
Araba bir ani fren yapar, benim gibi otobüsde, yerde bulursunuz kendinizi.
Geçmiş olsun size, insanlığa ise rahmet olsun.
O öldüğü zaten Gazze'den belli değil mi?
Halen indirimde ne var diye konuşuluyor otobüslerde.
Gün yazısını kutlarım.
Elif_V_Mim tarafından 26.2.2024 00:10:52 zamanında düzenlenmiştir.
Elif_V_Mim tarafından 26.2.2024 12:12:08 zamanında düzenlenmiştir.
ecedemet
İnsanlığın yeniden doğması temennisiyle değerli arkadaşım...
Selam ve saygılarımla...
Böyle bir durumda genelde ''Zaman kötü zaman kötü.'' deyip suçu zamana atarlar oysa ki zaman kendi mecrasında akıp gidiyor, kötü olan kötüleşen insan. Ben merkezli yaşamaya devam ediyor. Diğerkâmlık, yardımlaşma, gibi insani duygularını yitiriyor insanlar. Makinelerin esiri olduk duygu ve düşüncelerimiz de mekanikleşti buradan dönüş olur belki de zor ama yine de... Kutlarım...
ecedemet
Lâkin, ben hâlâ umutlarımı taze tutuyorum. Belki zaman insanlığı yeniden geri getirir ,kimbilir...
Selam ve saygılarımla...
😀😀😀❤️
Gece yazını gördüm..az da okudum.baktım,hem uzun,hem de derin mevzular uçeriyor...uykum ağır geldi,sabah rahat rahat okuyayım deli Ece ne yapmış yune dedim ..
Efenim,önce şöyle söyleyin,,şundsn dolayı,
şuna istinaden,şynun gibi bir olay,öyle böyle durum varken,,o orsan giderken,bu burdan koşarken,saat 9 muyru,10 da olabilirmiydi,hava soğuk da olabilirmi,sıcak yakındamıydı,yanında biri varmıydı,sokak çocukları naapıyordu dediğm anda,
Sen nasıl bir delilik yaptın ki bööle..!?
Ya,sakatlar derneğinin önünden geçerken,seni derneğe üye yapsalardı..?
Sen,otobüse bindim diyorsun,sargı bezini değiştirmek için,ama otobüsden hiiiç inmeden eve geri geliyorsun..!hadi diyelim otobüs dünya döner gibi,döndü,aynı yere geri geldi..şüfer demedi mi,sen hastaneye gudecektin,arabadan hiç inmedin,bacım sen hayırdır....kartını tekrar okuturmusuuun APLAAAA demedi mi..?
Madem bi maceraya atıldın,deney yapıyorsun,bi cami önünden geçip az el avuç aça da yevmiyeyi doğrultsaydın ya..!
İyi ki aileden birileriyle karşılaşmamışsın.
Nolacaktı o zaman..bir hafta mı deyim,sen onbeş gün mü dersin,sakat numararasına devamke..bi düşün bakayım,onbeş gün,evet evet tam tamına 15 gün sakata oynuyacaaan..!
Bunlar gelip geçici,,bunlar fuzuli işler.
Evde oturup,bi güzel eti yaprağa dolamak,lahanayı et ile sarıp sarmalayıp uyutmak,eli bööründe yi,böründen tencereye indirmek varken,gitmiş neler yapmış sın...
Şükür ev halkından kimse farkına varmamış.
(Onlara uyku ilacı içiripp,uyuttuğun söyleniyor..ben zöhre ablanın yalancısıyım).
Başka deliliklerin illaki,mutlaka,katiyen,hemen hemen vardır..
Yok deme ben sazan,pardon suzan(üst komşun)abladan istihbaratını aldım..neler var neleeer.ben burda ilan etmeden,sen öt nazikçe..!
Efenim,
Ben çok mu masumum evet,
15 yaşlarındayken,analığımın elbiselerini giyip,ev ahalisine tiyatro yaptığım,taklit yaptığım külliyen yalan
İrtad iynayıp,dans edip,her an birine popomla vurup,yer ile yeksan ettiğim,hatta
emmimin hanımına nasıl vurduysam,yerleri öptürüp,azıcık sakat bıraktığım da yalan..!
Hele,öyle kadın kıyafetleriyle oyun yaparken,bahçe kapısı çalınca,o şekilde gidip,kapıyı açıp,karşımdaki adama,sesimi kadın gibi çıkarıp konuştuğum,hatta adamın hiç fsrketmemesi de çok büyük iftira..
KESİNLİKLE ÖYLE BİŞEYLER YAPMADIM YAPMAM.
Sikağın sonunda oturan Döndü teyzeninud
ıssızgemi
Yanlış yerleri de düzeltemedim.
Neydem
ecedemet
Yorum için çoook teşekkürler kankacığım,
Burada boya satılmıyor sen bir zahmet nalbura koş istediğin renge boyat kendini aman gözlerini kapatmayı da unutma hemiiii;)))
Acı gerçekleri mizah havası içinde sunan yazınızı beğendim. Ben de delilikle ilgili yazı ve öyküler yazdım. Gezip dolaşacağımıza, para kazanacağımıza burada yazı yazmak da bir çeşit delilik! Toplumu uyandırmaya çalışıp başını belaya sokmak ayrı bir delilik. Ben de bu delilikleri yaptım zamanında. Sonunda deliye bak deliye, aklını istimlak etmiş belediye, dedim.
ecedemet
Kalemlerin kâğıtlara kara sevdası bitmeden, bizlerin de yazma aşkı
bitmez.
Selam ve saygılarımla...
ecedemet
Sizin gibi ustalardan övgü almak ne büyük şeref bana.
Her daim sevgi,selam ve sonsuz saygılarımla...
Defterde pek yazılara zaman harcamam zaten okuduğum şiirler vaktimi dolduruyor. Birkaç yıldır gözlerimden dolayı kitap okumakta zorlansam da ömrümü kitap okuyarak geçirdiğimi söylesem yalan olmaz. Roman, hikaye, çocukların ders kitapları ansiklopedi hatta hiç bulamazsam sözlük… Ama en çok hikaye ve kısa öyküler aklımda kalır.
Bu sosyal deneyinizi içeren öyküyü okuyunca diğerlerini de merak ettim. Bir kaçını okudum çok şey kaybettiğimi fark ettim. Usta bir öykücü gibi açık, düzgün ifadelerle yazmışsınız. En çok Aziz Nesin’in öykülerini severdim aynı zevki tattırdınız. Hele de Yemekteyizzzz deki yemek isimleri müthişti. Fırsat buldukça diğerlerini de okuyacağım inşallah.
Yazmaktan hiç ayrılmayın çok başarılısınız, sevdim sizi, selamatle.
ecedemet
Sizin gibi bir usta tarafından beğenilmek beni ziyadesiyle mutlu etti.
Yüreğimden yüreğinize sonsuz sevgi ve saygılar efendim.
Bende siz ustalarımı seviyor ve takip ediyorum.
Bu güzel yorum için çok çok teşekkürler.
Her zaman sonsuz selam ve saygılarımla....