Hiç sevilmeyen dinimizce de hoş görülmeyen kötü huylarımızdan bir tanesi de cimriliktir. Cimrilik dinimizin emir buyurduğu ve ayrıca günlük hayatta insanların malını,parasını sarfedilmesi gereken yerlere vermemesi ve harcamamasıdır.

Her şeyi sonsuz ilmiyle bilen Cenab-ı Allah insanların huzurlu ve mutlu yaşamaları ve sosyal hayatlarını düzene koymaları için çeşitli sistemler tesis etmiştir.Bu kurulan sistemler dahilinde insanlar hareket ettiği oranda mutlu olacaktır. Terkettiği oranda da üzülüp,sıkıntı çekeceklerdir. Allah’ın toplum ahenginin devamı için tesis ettiği sistemlerden bir tanesi de zekat’tır.Zekat zenginin mal ve parasının bir çeşit kiridir.Zekat verildiğinde bu kir temizlenmiş olur.Aynı zamanda zekat,zenginin malı üzerinde fakirin hakkıdır.

Asrı saadet adı verilen,yani mutluluk,huzur, güvenlik, güzellik asrı olarak nitelendirilen Peygamberimiz (a.s.m.)’ın yaşadığı dönemde, Müslümanlar zekat verecek fakir bulamazlarmış. Bir de günümüze bakıyoruz;zengin çok zengin, fakir çok fakir.Acaba bu denge niçin bu kadar bozulmuştur?Başta zekat olmak üzere Allah’ın sosyal nizamın selameti için koyduğu her türlü kurala uymadığımız için.Oysa zengin zekatını vermiş olsa Cenab-ı Hak onun malını ve parasını daha çok arttıracak,ayrıca zenginle fakir barışık olacak ve toplumda ahenk artacaktır.Bu gün bunun tersi yapıldığından bütün dengeler alt üst olmuştur.

Nedir insanları bu denli hırslı yapan şey? Ölümlü olduğunu hatırına getirmeyip,kazandıkça hırsı artıyor ve daha daha demesinden başka bir şey midir?

Oysa insan düşünse yediği rızkı,kazandığını zannettiği parayı gerçekten kendisi mi kazanmaktadır? Kesinlikle cevabı hayırdır. Her şeyi ona nasip eden Cenab-ı Hak’tır.Fakat unutulmamalıdır ki,zenginliğin imtihanı da çok çetin olmaktadır. Şayet malım eksilecek düşüncesinden cimriliği tercih ederse, neticesine de katlanmak mecburiyetindedir.Allah-u Teala’nın buyurduğu gibi: "Kim nefsinin (mala olan) hırsından ve cimrilikten korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendisidir." Haşir,59/9 Yine Cenab-ı Allah şöyle buyurmuşlardır:"Allah’ın lütuf ve ihsanıyla onlara verdiği şeyde cimrilik edenler,bu cimrilikleri kendileri için bir hayırdır sanmasınlar. Bu onlar için şerdir.Cimrilik ettikleri şey kıyamet gününde ateşten halka olarak onların boyunlarına dolanacaktır." Al-i İmran,3/180

Allah’ın Cennet’inden menettiği kişilerin başında cimriler gelmektedir.Lezzetleri az, elemleri fazla şu kısacık dünya hayatı için ebedi Cennet hayatı terkedilebilir mi? Gerçekten bu riske girmeye değer mi?Diğer taraftan sadece üzerine düşen zekatı vermek her şeyi halletmiyor. Zekatı vermekle insan Allah’a karşı görevini yapmış olur.Ancak kendisi bunca nimetlere sahip bulunurken,yakın akraba ve komşuları geçim sıkıntısı içinde bulunuyor ve onlara yardımcı olmuyorsa zekatını vermiş olsa da cimrilikten ve dolayısıyla uğrayacağı azaptan kurtulması çok zordur.Makam mevkii yüksek kişilere,kısmen de fakir kişilere aşırı davetler vermek,başka duyguların devreye girmesinden dolayı insanı cimrilikten kurtarmaz.

Diğer taraftan alışverişte hassas davranmak ve pazarlık yapmak cimrilik değil tam tersi Peygamber Efendimiz(s.a.v.)’in sünnetidir. Ancak pazarlıkta malın değerini düşürmek kastıyla aşırı gitmemek şartıyla.Yine kişi zekatını verirken malının iyisinden değil de kötüsünden verirse cimrilikten yine kurtulamamış olur.

Bu açıdan cimriliğin başlıca sebebi,aşırı mal hırsı ve ileride yoksul kalma düşüncesidir.Bu gereksiz mal hırsı ve cimriliğinden dolayı mal ve paralarını istif edip en gerekli olan yerlere dahi harcamaya kıyamayan,hayatı kendisine azap haline getiren insanlar vardır.Oysa insan düşünse, asıl mülk sahibi Allah’tır.O’nun insanlara bahşettiği bu nimetleri yerli yerinde kullansa Allah onları daha da çoğaltacak.



Ahmet TULGANER