İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak daha iyidir. cafer b. muhammed
Z î n
Z î n

ayyaştan duhaya

Yorum

ayyaştan duhaya

3

Yorum

8

Beğeni

0,0

Puan

562

Okunma

ayyaştan duhaya

başladığım yerden geliyorum. süpürdüm dökülen saçlarımızı. süpürürken erinmedim. tozunu aldım her şeyin. nevresim değiştim.
sabahlandım.
güneş acıyor pencereye ve mizacı değişiyor penceremizle sabahın. uslu bir turuncusu yok bu aydınlığın muteber bir söz geçirilmez ona ve yürümez her ışık gibi gördüğü ilk karanlığa.

bana yürümeyi, konuşmayı ve babamı üzmeyi öğreten zaman, odalarda ışıksızım. lütfen ibrahim tatlıses gibi söylediğimi farz et. uykusu gelenin yastığı yandı, korkuyorum bu kadar tekken, çok çocuklu bir anne kadar başından aşkın olmaktan. oturaklı umutlar vaad ediyor diye de korkabilirsin yarından. korku her duygunun şakağında patlıyor. hayat çok korkak bir süreçtir esasında.

bir kuşun rızkı. kalbimiz ahraz. burda yeni öğrendiği bir kelimeyle ilgili cümle kurmanın heyecanını görebilirsin. küçüktük inan, annemizin karnı kadar bir ülkemiz vardı.

güneş. gök.
korkan bir kısrak nasıl koştuysa öyle koştum, bir kuşun rızkı kadar ham üzüm ağzımdaydı. ben koştukta büyüdü.
bir şarap var damağımda
korkuyorum. biliyorum terk edilmedim.



Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ayyaştan duhaya Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ayyaştan duhaya yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ayyaştan duhaya yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Rampaların Ustası
Rampaların Ustası, @hasan-abi
28.4.2024 15:24:35
Korku insanın yitiği.

Çağın insanı “korku”yu yitirdiğinden beri bozuldu dünya.

Korku insan kadar eski…
Parlain m
Parlain m, @parlain-m
9.3.2024 15:14:49
Kelimeler zamansız sahiden.
Gule
Gule, @gule
24.2.2024 19:44:25
Yazı kendi kendine dertleşiyormuş gibi, huyu huyuna, suyu suyuna; kendi yoluna ve kafasına göre yorumlamış içsel dünyasını...öyle ki bi an yorum yapmanın bile rahatsız edeceğini düşündüm. Bazı kalemlerin dışa dönükten ziyade daha çok içe dönük bir anlatımı var ve bu tarz konuşmalar beni daha çok içine çeker, daha bi merak uyandırır bende...ama konumuz şimdi benim ne hissettiğim falan değil, yazının tesiri altında kalıp, bunları söylememi tetikleyen bi şeyler var, tam olarak ne? ben de adını koyamıyorum ama hissediyorum.

Yazıyı okuyorum, hiç yorum yapmadan arkamı dönüp gidebilirim, yazarın da haberi olmaz ya da hiç oralı olmaz, bunu çok da kafaya takacağını, çemkireceğini sanmıyorum.

Kalabalıktan ziyade, herkesten uzakta, kimseye ilişmeden, göze batmadan yalnızlığını seven biri konuşuyormuş gibi bi etki yaratıyor yazar...

Yazının bana şu yazdırdıklarına bakar mısınız?

Yani işte insan demek ki çok etkilendiğinde anca böyle kırk yıllık ahbapmış gibi konuşabilir biriyle...

Umarım rahatsızlık vermemişimdir ama anlatım dilin ve yazın çok güzel...

p.s: "küçüktük inan, annemizin karnı kadar bir ülkemiz vardı."

ne denir ki başka👏👏
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
23.2.2024 13:34:22
Beğeni:
8
Okunma:
562
Yorum:
3
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL