- 136 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gazab ve Öfke 2
Gazabın çok şiddetlenmiş şekli çok zararlıdır. İnsanlara ve hayvanlara karşı aşırı bir kin ve intikam duymaya sebep olur.Ve insanları öldürmeye kadar varan neticeler doğurabilir.
Kin ve düşmanlık, hem nefsimize, hem inanan kardeşimize, hem rahmet-i İlâhiyeye zulümdür. Çünkü, kin ve düşmanlıkla, nefsini sıkıntılı bir azâp içinde bırakmış olur.
Gazab kuvvetinin çok az olması da iyi değildir. Gayretsizliğe,tembelliğe,korkaklığa ve dolayısıyla yürümekte olan işlerin bozulmasına sebep olur.Bu bakımdan gazab yerinde,zamanında ve dozunda olmalıdır.Tabii bu birazda mizaç ve yaratılıştan kaynaklanan bir durumdur.Bazı kişilerin mizacı barut gibidir. Kibriti gören barut nasıl parlayıp alev alırsa,bu mizaçtaki kişiler intikamı gerektiren en küçük bir kelimede gazab ateşiyle yanar tutuşur.Bu tür kişilere nasihat,söz tesir etmez. Bazı kişilerin ise gazabı kabul etmeye kabiliyeti yağ gibidir.Ateş isabet etse de, tencerenin içindeki ateş misali çevreye zarar vermez.Bazısının da mizacı çabuk yanan ve çabuk sönen kuru odun gibidir.Kimisinin ise mizacı yaş oduna benzer ki,çabuk yanmaz,zor tutuşur ve basit bir hareketle söner.Tavsiye edilen,arzulanan insanların en son ifade edilen mizaç da olması ve bu mizacı kazanmaya gayret etmesidir.
Gazab halini mizaçlara uyguladığımızda ve bunu maddeleştirdiğimizde şu durum ortaya çıkmaktadır:
1-Gazabı geç gelir,çabuk geçer.
2-Gazabı tez gelir,tez geçer.
3-Gazabı geç gelir,geç geçer.
4-Gazabı tez gelir,geç geçer.
Bunlardan en makbulü,faziletli olanı, Müslümanlardan bekleneni gazabın geç gelip ve çabuk geçenidir.Bunun sağlanması için gazab duygusuna çok iyi hakim olunmalıdır.Tahammül sınırları aşılıp, gazablanmışsak bu duygu kinle birleşip insanda kalıcı olmamalıdır. Gazabtan çabuk kurtulmalıdır.Çünkü böyle bir gazap halinde sıhhatli karar verilmesi mümkün değildir.Hele bir de idareci pozisyonunda bulunuyorsak,böyle bir durumda verdiğimiz karar yanlış ve zulümden başka bir şey olmaz.Peygamber Efendimiz Aleyhisselâtü Vesselâm da böyle bir durumda idarecilere hüküm vermemesini tavsiye etmiştir. Ömer b.Abdulaziz de valisine mektup yazarak "Bir adamı öfkeli olduğun zaman cezalandırma..." diye emir vermiştir.
Diğer bir açıdan gazablanma sırasında insan vücudunun dengesi alt üst olduğundan Allah korusun kişinin kalp krizinden ölümü dahi söz konusudur.
Allah’ın lütuflarına,ikramlarına talip isek gazab duygusuna hakim olmalıyız.Yok şeytanın kötü yolunu kendimize rehber yapacaksak o zaman bol bol gazablanabiliriz. Fakat o takdirde hem dünyaya hem de ahirete yönelik neticelerine katlanmalıyız.
Gazablanmaya ve öfkelenmeye sebeb olan halleri ve zararlarını şöyle sıralayabiliriz:
1-Kendini beğenmek,
2-Kendisiyle öğünmek,
3-Kavgacılık,
4-Öğünmek,
5-Şakacılık,
6-Büyüklenme(kibir),
7-Başkalarıyla alay etmek,
8-Başkalarına eza ve cefa etmek,
9-Çaresizlere eziyet etmek,
10-Egoistlik-Bencillik(Enaniyet)
Bu on çeşit huya yakalananlarda hiddet huy haline gelir. Hiddetten doğan zararlar ise şunlardır:
1-Pişmanlık,
2-Cezaya uğramayı bekleme,
3-Dostların sevgisini kaybetmek,
4-İnsanların alay konusu haline gelmek,
5-Düşmanlarına gülünç olmak,
6-Asıl mizacından uzaklaşmak,
7-Sonunda elem ve kedere kapılmaktır.
Gazabın huy haline gelmemesi ve bu duygudan kurtulmak için gazaba sebep olan bütün hallerden kurtulmalıyız.Fakat şu da unutulmamalıdır ki,gazab huyu tamamen kötü değildir.Yerinde ve zamanında kullanıldığında çok isabetli neticeler alınır. Mesela: "Gazab,kafirlerle savaşmaya sevk eder.Yine gazab,Allah’ın emirlerine muhalif olarak işlenen bir çok hayırlara da vesile olur.Gazab bir köpeğe benzer,onu akla dine uygun hale getirmek için terbiye etmek gerekir. Terbiye edilen gazab, akıl ve dine asla itaatsizlik etmez.
O halde gazab huyunu,terbiye etmeliyiz ve onu en iyi itaate sevk edecek olan ona fazla rüşvet vermemektir.Ayrıca gazabı yerinde kullanıp dostlar arasında yumuşaklığı,düşmanlar karşısında gerekli sertliği göstermeliyiz.Allah hepimizi muvaffak etsin.
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.