- 1082 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Özgelişim Okumayı Sevdirir
ÖZGELİŞİM OKUMAYI SEVDİRİR
Sevgili dostum, Özgelişim Yolcusu,
Bu hafta okuduğum iki ayrı araştırmada kitap okumanın insanın anlama kabiliyetini ne kadar artırdığını anlatıyordu.
İlkinde, bir cümleyi, kitap okumayı alışkanlık haline getiren çocuklar 13 saniyede anlarken , okuma alışkanlığı olmayan çocuğun 45 saniyede anladığı belirtiyordu. Yni üç katı daha hızlı anlıyor okuyan çocuk. Bu da çocuklarımıza okuma sevgisi aşılamanın önemine vurgu yapıyor. O yüzden yıllardır kitap okumayıs even insanlara saygılı olalım ki, çocuklarımızda saygı göstererek onlardan kitap okuma sevgisi edinsin diyoruz.
Öteki araştırmada ise, okuyan insanın okumayana nazaran % 60 daha iyi anladığı belirtiliyordu.
Bu aratırma da gösteriyor ki, insan çocukluktan olgunluğa geçtikçe kitap okusa da anlama kapasitesi azalıyor. Çocukken ne aşılarsak o hayat boyu ona fayda veya zarar veriyor.
Yani nereden bakarsan bak, okumayı seven insan bunu yapmayana nazaran konuları daha iyi anlar ve yorumlar. Bunu çevreme baktığımda ben de rahatça görebiliyorum.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Gözlemlerime göre Özgelişim içinde olan insan, yani gerçekten gelişmek isteyen, bu konularda tecrübe sahibi insanların tavsiyesi ve önderliğinde özgelişim yolculuğuna çıkarsa ki, bunu yaparsa daha hızlı gelişim içinde olur. Kitap okumak da bu hızı artırır. Özgelişim içinde olan insanda da daha çok okuma ve gelişme sevgisi artar. Çevrede faydalı konuşan insan olmayınca okumaya yönelen insan ise çevresi fark etmese bile gelişir.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Gelişen ve gelişme yolculuğunda olan insanı ancak bu yola yıllarca gönül ve emek vermiş insana anlayabilir. Bazen en yakınındaki insanlar bile anlamayabiliyor. O yüzden atalarımız “Mum dibie ışık vermez “demişler. Mum ışığı uzağa yansıtır. Yani görüş alanına, yani almak isteyene...
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Önyargı ve kıskançlıklar o kadar güçlü duygular ki, Bu duyguların yoğun olduğu kişiler okuyanı desteklemek ve takdir etmek yerine alay etmenin yolunu seçerler. Aslında alay ettikleri kendisidir. Onların okuyanla alay ettiğini gören çevrelerindeki yeni nesillerde okumanın önemli olmadığını hatta kötü olduğunu düşünerek okumaktan soğurlar. Çünkü çocuklar büyüklere nazaran çok iyi gözlemcidirler ve büyükleri sanıldığından daha çok taklid ederler. Bu taklid etme anne va baba ölse bile devam eder çoğu zaman. Bunu gözlemlemek beni hiç mutlu etmedi ama okuyanla alay edenlerin çocuklarının ve torunlarında da çok zaman kitap okuma alışkanlığı olmadığını hatta okuyanı küçümsediklerini gözlemledim.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Bunun bazı istisnaları da var. Okuyan insanların özgüveninin arttığına ve kendisi ile alay edenlerle sözlü mücadeleye girerek onların zararlarını azalttığına şahit oldum. Çünkü alay edenlerde çok zaman yüzsüzlük nerede ise yüzde yüz olduğundan onlarla mücadele etmezsen yaptıklarının çok faydalı şeyler olduğunu önce düşünmeye, bunlara karşı çıkmazsan sonra da bu önyargılı düşüncelerine inanmaya başlıyorlar. İnanç insanın içine işleyince onu değiştirmek de imkansız oluyor.
Sevgili Özgelişim yolcusu dostum,
İnsana faydalı da olsa zamanında eğitimle, ailede göremediği okuma sevgisini daha sonra aşılamak imkansız oluyor. “Ağaç yaşken eğilir” sözü de her şeyin zamanında yapılması gerektiğini güzel anlatmıyor mu bize.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Güzel kitapları okumak ve anlamak her zaman insana akademik kariyer yapmış kadar değer katıyor. Bunu geçmişte baba dostlarına baktığımda ve günümüzde okuyanla, okumayanları gözlemlediğimde daha iyi görebiliyorum. Gönülden ünvanlar her zaman beyinlere, oradan hayata yansıyor. “Okuma alışkanlığı olan insan her zaman en yüksek manevi makamdadır” derim her zaman.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
“Hayat zor “ derler. Bu zorluk acaba okuma sevgisi olmadığından bundan dolayı hayatı zorlaştırdığımızdan dolayı dersek belki de sen de bana gülersin ama okumak stresi azaltır, öfkeyi azaltır Öfkeli ve stresli insanlardan uzak kalarak okuduğumuzda daha mutlu ve huzurlu oluruz çünkü. Kendimizle ilgilendiğimiz her zaman yalnızlık değil, kendimizi ruhumuzu ve beynimizi eğittiğimiz zamandır.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Ne olursa olsun, kafa yorarak çocuklara ve gençlere kitap okumayı sevdirmenin yollarını aramalı, bunu yapanları baştan savmak yerne desteklemeli, saygı duymalı, herkes gücü oranında maddi ve manevi destek vermeli ki, bunu başarabilelim toplum olarak. Çocukların kalbini kitap hediye ederek elde etmek isteyenlere destek önemli bu konuda. Sen yapıyorsun ben yapıyorum ama yetmiyor. Daha çok manevi ve maddi destek olacak ki başarımızın oranı artsın.Yoksa “okumayan bir toplumuz” birader demek soruna çözüm olmuyor. Okumayan toplumların nereye gittiklerine de bakmak, düşünmek lazım.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Özgelişim okumayı sevdirecekse, biz önce kendimiz, sonra istekli olanlara okuma sevgisi aşılamak zorundayız. Daha sonra gerisi gelir. Büyük maratonlarda bir adımla başlar. Tüm dinler, ülkeler bir kişinin çabası ile oluşmaya başlamadı mı? Bir bazen binlerden milyonlardan bile büyük olmuyor mu? Ama O bir, inançlı, azimli, gayretli okumayı seven ve sevdiren olunca büyük oluyor işte.
Sevgili Özgelişim yolcusu dostum,
Özgelişim yolcusu bir fert olarak ben de okumaya dalınca başarısızlıklarımızı başarıya dönüştürdük. 30 yıla yakındır devam eden bu okumak ve gelişimi görmeyen, anlamak istemeyen, alay eden, hakaret eden de çok. Onlara sırtımızı dönerek devam edelim. Onlar doğru bildiklerini yapsın, bizde doğru bildiklerimizi. Hangi doğrunun dosdoğru olduğunu zaman en güzel şekilde gösterecek.
Sevgili Özgelişim yolcusu dostum,
Doğrular zamanla anlaşılan duygular düşünceler. Belki doğru anlaşılmaya ömrümüz yetmezse de doğruluk en güzel manevi mirastır. Bunu hayattan ayrılmış ama doğruları, düşünceleri ve eserleri ile aramızda ruhu ile aziz fikirleri ile yaşayanları görünce anlıyoruz. Doğru olmak işte bu nedenle önemli. Biz doğru olalım ve doğru örnekleri anlatalım. Anlayan anlar. Anlamayan da kendi bilir. Doğruları doğruluğa inanan ve doğruları anlatan ve seven anlar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.