- 571 Okunma
- 2 Yorum
- 10 Beğeni
Sırt İplikleri
gecenin
ağlayışlarını parmak uçlarıma numaralı şiirleriyle
kazırken kırk haramilerle kayıtlara düşülsün
Sırt ipliklerimin "azmettiricisi
Lisân-ı Arabî’nin ikinci harfinedir bu isyan’’
’’şehrin anarşit çocuklarıyla suç işliyoruz’’
on sekiz yaşımın kızılca kıyamet kundaklanan
Duisburg’un sürgün dualarında.
dualarımın içini düşürdüğüm o sokak başında
doğamamış üç beden büyük kalbimle okyanus
şişelerinin içlerine kulaklarımın elbiseleriyle
çocukluğumu işlerken vuruldum.
vurulduğum yerde kendimi giyinip çıktım
Yusuf-i kuyusundan.
kuyunun dibi h i ç l i k.
gömleğimin kıpkırmızı kanlı düşlerini izbe
çöllerin
göbek bağlarında annesizliğimle öpmekten
geliyorum tüm yaralı var oluşu sırtıma
sırtlayarak.
Abraham’a rastladığım susuz kum tepelerinde
üç gardiyanı yaktım.
yaktığımda çöl kaplanları kendilerini öldürüp
içimin kanlı sokaklarında dolaşmaya başladı.
orada
suikastlar düzenledim kalbime.
nefesimi kör bir filin nefesine teslim ettiğim
yeri basarak.
bastığımda Beyrut kokulu çocukları yüzümün
47lik akortlu menzilinden indirirken
tüm karanlık sol darbeci filleriyle dudaklarımı
kanattığım o tapınak yerde ayinleri makaslayıp
küflü jiletle budadım aklımın kıyametlerini.
Sırt ipliklerime ölü ruhları doldururken gözümün
sol
cebiyle
dudağımın kıpkırmızı durağını partizan kuşlarıyla
boş beşiğimi düşürdüm.
düşen karnımın
yedi kırmızı eşkıya ayaklanmalarından
intihar süsünde kirpiklerime kelepçe takıp
götürüldüm.
götürüldüğüm yerde
ruh sömürücünün tanrısızlıyla kalbimin
Zeyneb-i kalkışları sırt cebimde sürgünde yok
oldu.
saçımı yırtıp bir kitabın içinde ağır romanla
ayaklanma çıkartıp salındım suyun üzerinde duran
kalbime.
kalbimi kırmızı topuklu balıklara
emanet edip çıktığım
yerden sîn’de sürgün edilen seslerin l e y l
doğumlarında üşüdüm.
üşüdüğümde binlerce karaborsa aşklara rastladım.
birbirlerine ucuz aşk satanların akıllarını
tımarhane koğuşlarında yıkayıp çıktığımda
soğuk ülkelere yatırdım tüm çığlıklarımın uykularını.
tek bir kurşunla kalbimi parçaladığım
yetimhane kapısında kendimi vurdum.
saçımdan yıldızları uçurdum şarapnel
parçalarıyla.
parçalar önce benim kalbime sonra
sizsizliğin kalbine girip bizi bizden
kayıtlara tutanaksız geçirdi.
geçirende b e n d i m.
önce beni öldürdüm
sonra sizi
suç üstü ele vereceğim bu gece kendimi
Omurilik sürgününde
kayıtlardan kaldırılsın kırk haramilerle
’’bir mektup yolluyorum şimdi çocukluğuma
önce annem okumuyor"
sonra siz!
v a z g e ç t i m
hiçliğe
YORUMLAR
"Hayat çok kısa" deyip bütün lambaları söndürdüğümde anlıyorlar ki dünya üzerinde birisinin daha ayakları yere basmıyor. İçinde dönüp durduğumuz şu hayat gerçekten çok ama çok kısa ve garip. Neden garip olsun ki neden bildiğimiz yollar bilmediğimiz yollar oluyor. Sarpa sarıyor.
Güzel düşleri annemin nefesinde bıraktım. Okunması yasak olduğu bilinen bir kitaptan kurtarıyorum sanıyorum kendimi. Oysa yok.
Hayat çok kısa
Ölmek yasak
Ablacığım yazın o kadar güzel ki neden bilmiyorum ama seni çok iyi anlıyorum.
Öte yandan hissettiğim şey şu ki
Hiç bir yüz tanıdık değil. Herkes birbirine yabancı.
Aslında söylemek istediğim tam olarak bu da değil.
💓🤲
Believe_TülAySLAN
Yine taştım işte böyle bir şeyler hiçlikle
Öpüyorum Gül ağaçım
Hep iyi olalım inadına
♾♾♾🕊🌎🕊🐋👣🌟❤