- 166 Okunma
- 2 Yorum
- 3 Beğeni
Riya 3
Bizleri hüsrana uğratan,dünyamızı da,ahretimizi de mahveden riyaya sevkeden sebepleri şöyle sıralayabiliriz:
Riyaya insanları sevk eden sebeplerin, birincisi: İman zayıflığıdır. Allah’ı düşünmeyen, sebeplere sarılır, insanlara kendini beğendirmeye çalışır.
İkinci sebep: Hırs ve tamah etmek, ihtiyaç noktasında insanların alakasını, kendi tarafına çekmeye riyakarca sevk ediyor.
Üçüncü sebep: Şöhret hırsı ,makam sevgisi, makam sahibi olmak, diğer insanlara üstün gelmek gibi hislerle ve insanlara iyi görünmek,riya ve gösteriş için haddinden fazla kendine ehemmiyet verdirmek ve gösteriş hevesiyle lâyık olmadığı yüksek makamlarda görünmek ve takınmakla riya eder.
Nefsin arzularından ve riyadan kurtulmanın başlıca yolunun imanın kuvvetlenmesi olduğunu ifade ettik.Ancak bu kuru lafta kalmamalıdır.Ve elde edilmesi için gayret sarfedilmelidir. Bunun yolu da Allah’ın emir ve yasaklarına ihlasla uyulmasıyla gerçekleşir.En başta ise ibadetlerin uygulanmasıyla başlanılmalıdır.Çünkü inanç ibadeti gerekli kılar.Lafta inanç bir işe yaramaz. Dünyadaki bunca tahrip edici şeyler varken imanın muhafaza edilmesi çok güçleşmiştir. Ayrıca Allah’ın varlığını ve birliğini ifade eden,ahiret ve haşri isbat eden dini eserlerin sık sık okunması ve hayata geçirilmesiyle gerçek iman elde edilmiş olur.Bu bakımdan her yaptığımız işte,Allah’ın rızasını kendimize gaye edinmeliyiz.Bediüzzaman Hazretleri bunu güzel bir şekilde şöyle ifade etmişlerdir:
“Amelinizde rıza-yı İlâhî olmalı.Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok.O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir, onları da razı eder. Onun için, bu hizmette, doğrudan doğruya, yalnız Cenâb-ı Hakkın rızasını esas maksat yapmak gerektir.”
İmam-ı Gazali altı çeşit şeyle riya yapıldığını ifade etmiştir.Bunlar:
1-Bedenle
İnsanların kendisinin oruçlu olduğunu sanmaları için, oruçluya has halleri sergilemeye çalışıp,halsiz gibi davranır. İnsanların takdir ve teveccühlerini kazanmak için ramazan ve üç aylarda böyle davranır.
2-Şekil,Hey’et,Hareketler
Sakal bırakıp,bol elbiseler,cübbe,sarık gibi şeylerle dolaşmak.Bıyığını iyice kısaltmak, yürürken yere bakarak gitmek gibi hallerde bulunmak.
3-Giyeceklerle
Bütün vaktini ibadetle geçiriyor veya giyinişi o kadar çok önem vermiyormuş intibahını uyandırmak için eski püskü,kirli elbiseler giymek.
4-Sözle
Halka vaz’eden kişilerin,içten ve samimi olmadıkları halde seslerine bir hüzün vererek konuşmaları gibi,
5-Amellerle
Namaz kılarken kıyamı uzatmak,yürürken mütevazı görünmek için sağa sola iltifat etmemek.
6-Etraf ve avenesinin çokluğuyla
İlmi kişiliğini sergilemek için talebelerinin ne kadar çok olduğunu,ayrıca dost ve ahbaplarının çokluğunu vurgulamak gibi.
Bu saydığımız özellikler kemal manasında bir insanda gerçekten bulunursa ve bunları bir gurur ve iltifat edilmesi manasında kullanmıyorsa bu tür kişileri takdir etmekten başka kimsenin hiçbir söz söylemeye hakkı yoktur.Ancak birçok çeşidi bulunan burada altı ana başlık halinde toparlanmış olan vasıflara riya karışırsa yapılan bütün amellerin boşa gitmesine sebep olur.Bu bakımdan Allah’a ve insanlara karşı samimi davranarak riyadan uzak durmak gerekir.Bunun için de mümkün olduğu kadar ibadetleri gizli yapmalı ve Allah rızasını,insanların övgüsü isteği,yergisi korkusu ve çıkar düşüncesine tercih etmelidir.
Burada dikkatlerden kaçmaması gereken bir konu var.Riya olmasın diye farz olan ibadetlerin gizlenmemesi gerekir.Nafile Allah rızası için kılınan namazların gizli yapılması riya karışmaması için daha faydalıdır.Ancak Allah’ın farzlarında riya olamaz,zaten bunlar herkesin yapması gereken mecburiyetlerdir.Bu açıdan yapana üstünlük payesi verilemez.Tam tersi farzların gizli yapılması iyi değildir. Çünkü insanlar sizin riya olmasın diye gizlediğiniz ibadetleri hiç yapmadığınız kanaatine varır ve gıybetinizi yaparlar bu daha zararlıdır.
Farz,vacip gibi Allah’ın emirlerine uymada ve haramların terkinde ve şeair adı verilen İslamiyetin alametleri,delilleri olan ibadetlerin yapılmasında riya olmaz.Bunların açıkça yapılmaları gizlenmelerinden daha iyidir.Mesela beş vakit ezanların gök kubbede sedalanması, cemaatle namaz kılınması , Allah’ın selamının verilmesi, kurban kesilmesi,tesettür (örtünme) gibi dini motifli uygulamaların yapılması,günahların arttığı kıyametin iyice yaklaştığı bu ahir zamanda haramların terkedilmesi ve Peygamberimiz (a.s.m.)’ın sünnetine tam uyulup,takva sahibi olunması gibi hususların insanlar tarafından gizlenmesi değil,bilakis aşikar yapılması,teşir edilmesi adeta bir mecburiyettir.Riya olur zannıyla bunların gizlenmesi Müslümanları vebal altında bırakır ve bu davranışların diğer insanlarca benimsenip hayatiyete geçirilmesine engel olur.Müslüman her açıdan örnek olmalıdır.
Riyadan kurtuluşun ilk ilacının tam ihlas sahibi olmak olduğunu ifade etmiştik.İhlas;her yapılanı başka bir gaye için değil sadece Allah’ın rızasını kazanmak için yapmaktır.Allah’ın rızasına kazanmak ve ihlasa ulaşmak için tam bir şuur sahibi olunmalıdır.Yani insan neyi niçin yaptığını çok iyi bilmelidir. Buna bağlantılı olarak tahkiki, gerçek manada iman sahibi olmak gerekmektedir.
Riyadan kurtuluşun diğer bir ilacı da,ahiret hayatının unutulmaması ve ölümün bizden uzak olmadığının,her an kapımızı çalabileceğinin akıldan uzak tutulmamasının gerekliliğidir.Ölümün hak olduğunu ve her yapılan hareketin hesabının ahirette sorulacağını bilen insan hiç riyakarca davranabilir mi?Bu konuda Peygamberimiz Aleyhisselâtü Vesselâmın bir hadis-i şeriflerini aktararak riya konusunu noktalamak istiyorum.
"Lezzetleri tahrib edip acılaştıran ölümü çok zikrediniz." (Tirmizi,a.g.e.,Zühd,4)
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Önce sorunun tespiti akabinde çözüme dair reçeteler sunmuşsunuz.
Oldukça verimli güzel nasihatler içiren güzel bir yazı yazmışsınız tebrikler.
Söz ile riya
Hal ile riya
Kılık ile riya
Kul iken unutup kulluğunu
Nefsi için kulları kandırmak
Allah affetsin
Kaleminize sağlık olsun
Hayırlı geceler
Ahmet TULGANER
Hayırla kalın.