- 141 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AYRIMCILIK YAPAN KUŞLAR
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal, pireler berber iken. Ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken güzel bir ormanda yaşayan renkli kuşlar arasında büyük bir gerginlik ve huzursuzluk varmış. Her kuş, kendi renginin ormanın en özel rengi olduğunu iddia ediyor ve diğer renklerdeki kuşları küçümsüyor onları kötülüyormuş. Mavi kuşlar, yeşil kuşlara, sarı kuşlar kırmızılara, her renk kendi güzelliklerini öne çıkarmaya çalışıyormuş. Gündüzleri gökyüzünü süsleyen renkli kuşlar, geceleri ormanın içinde gizemli toplantılarda buluşup birbirlerini zor durumda bırakacak planlar kuruyorlarmış. Ormanda, renkler arasında geçen sürekli bir savaş varmış.
Bir gün başka diyarlardan gri renkli bir kuş ailesi gelmiş. Bunları gören renkli kuşlar kendi aralarında kavga ederken şimdi birlik olmuşlar ve yeni gelen yabancı gri kuşlarla alay etmeye başlamışlar. “Şunlara bakın! Renkleri ne kadar çirkin, bu nasıl renk? Bunlar bizim aramıza giremez.” diyerek onları küçümseyip sürekli dalga geçiyorlarmış.
Günler geçtikçe, ormandaki yaşantı iyice gerilmiş. Renkli kuşlar sürekli olarak birbirleriyle kavga ediyormuş. Dostluk ve dayanışma tamamen ortadan yok olmuş.
Bir gün, ormanın derinliklerinden ışıklar saçarak gizemli bir kuş gelmiş. Ancak bu kuş, sıradan bir kuş değil, parıltılı ve çok gizemliymiş. Diğer renkli kuşlar şaşkınlık içinde Gizemli kuşa bakarken, o yavaşça ortalarına inip yumuşak bir sesle “Beni orman perisi gönderdi. Aranızda güzellik ve renk kavgası hatta daha kötüsü ayrımcılık varmış. Bu yaptıklarınız yaşadığınız ortamı gittikçe kötüleştiriyor. Size kimin renginin daha güzel olduğunu söylemeye geldim. Şimdi beni takip edin” demiş.
Diğer renkli kuşlar, bu gizemli kuşun peşine düşmüşler ve onu ormanın en ıssız köşelerine doğru takip etmek üzere havalanıp yola çıkmışlar. Gizemli kuş, onları, ormanın bilinmeyen ve en tehlikeli bölgelerine doğru götürüyormuş.
Yolda, zorluklar karşısında şaşıran renkli kuşlar çok korkmaya başlamış. Aralarına yeni katılan gri kuş “ Korkmayın! Ben daha önce rehberdim. Hayatımı böyle kazanıyordum. Şimdi sizi tehlikelerden koruyarak gideceğimiz yere ulaştırırım. Ben önden giderim ve bir tehlike olursa size haber veririm. Beni takip edin ve peşimden hiç ayrılmayın!” demiş. Renkli kuşlar daha önce küçümseyip aralarına almak istemedikleri gri kuşun bu önerisi karşısında çok şaşırmışlar. Çaresizlikten gri kuşun dediklerine uymak zorunda kalmışlar. Tehlikeli tuzaklardan kaçmak, devasa örümcek ağlarından geçmek ve gizemli ormanın derinliklerinde kaybolmamak için onun peşinden ayrılmamışlar. Aynı zamanda kendi aralarında da birbirlerine destek oluyorlarmış. Renkler arasındaki rekabet ve ayrımcılık bir kenara bırakılıp, birlikte çalışmanın ne kadar önemli olduğunu anlamaya başlamışlar.
Sonunda, gizemli kuş, renkli kuşları ormanın en yüksek zirvesine kadar götürmüş. Orada, rengarenk muazzam bir kristal şato bulunuyormuş. Gizemli kuş “Bu şato orman perisinin şatosudur. Orman gücünü, renklerini ve yaşam kaynağını bu kristal şatodan alır. Renklerin birleşiminden doğan enerji ormanı yaşatan kaynaktır. Eğer renklerden biri olmazsa yansıyan bu güzellik bozulur.” demiş. Kuşlar, birbirlerini tamamlayan ve bir arada yaşamak için birleşen renklerin gücünü anlamaya başlamışlar. Gri kuş konuşmaya devam etmiş: "Güzel kuşlar, neden dış görünüşe aldanıp birbirinize düşman oluyorsunuz? Renkleriniz farklı olsa da asıl güzellik içinizdedir. Birbirinizi anlayıp sevgiyle yaklaştığınızda gerçek güzellikler ortaya çıkar. Gelirken sizi özellikle tehlikeli yerlerden geçirdim. Siz her şeyi unutup birlikte yardımlaşarak tehlikelerle savaştınız. Bu dayanışma güzel değil miydi? Demek ki isteyince oluyormuş.” diyerek sadece renklerin, dış görünüşün değil, içsel değerlerin ve dostluğun önemli olduğunu anlatmaya devam etmiş. Bu sözleri dinleyen renkli kuşlar derin derin düşünmeye başlamışlar.
Gizemli kuş “Şimdi yuvalarınıza dönebilirsiniz. Yalnız dediklerimi iyi düşünün ve unutmayın.” demiş.
Yine gri kuş önde diğerleri arkada yuvalarına dönmek için havalanmışlar. Yol boyunca Gizemli kuşun sözleri kulaklarında çınlayıp durmuş. Yuvalarına kavuştuklarında hepsi de sanki konuşup anlaşmış gibi aynı karara varmış. Bundan sonra Gizemli kuşun sözlerini dinleyip kavga etmek yerine birbirlerini anlamaya çalışacaklarmış. Her rengin ayrı bir güzelliğinin olduğunu, farklı renklerin birbirini tamamladığını ve bir arada yaşamanın gerçek güzellik olduğunu anlamışlar. Her birinin farklı güzelliklere sahip olduğunu kabul etmişler ve birbirlerine saygı göstererek dayanışma içinde yaşamaya karar vermişler. Hep birlikte aralarına yeni katılan gri renkli kuş ailesini ziyaret edip “Hoş geldiniz! Size önceki davranışlarımızdan dolayı bizi bağışlayın. Hatamızı anladık. Size öyle davranmamalıydık” demişler. Gri kuş ailesi misafirlerini çok güzel karşılamış. Onlara geldikleri yerden getirdikleri farklı yiyeceklerden ikram etmişler. Sohbet ettikçe ve gri kuşları tanıdıkça renkli kuşlar onları daha çok sevmeye başlamış. İlk geldiklerinde onlara karşı ön yargılı davrandıkları için çok utanmışlar. Yaşadıkları ve gördüklerinden sonra bu onlara büyük bir ders olmuş. Bir daha böyle bir yanılgıya düşmemeye söz vermişler.
Aradan günler geçmiş. Artık ormanda yeni bir anlayış varmış. Birlikte uçtuklarında, gökyüzü renk cümbüşüne dönüşüyormuş. Renkler birleştiğinde, ormanın güzellikleri daha da belirgin hâle geliyormuş. Bu renklerin, farklılıkların bir araya gelmesiyle yaşadıkları ortam âdeta dostluk denizine dönüşüyormuş. Yaşantıları ve duyguları da kendileri gibi daha parlak ve rengarenk bir hâl alıyormuş.
Yaşadıkları bu macera, renkli kuşları birbirlerine daha yakınlaştırmış. Ormanda yaşayanlar arasında uyumun hâkim olduğu yeni bir dönem başlamış. Kuşlar arasında yaşanan bu macera tüm ormanda yaşayan hayvanlara örnek olmuş. Dış görünüşe göre ayrımcılık yapmadan, birlikte, dayanışma halinde güçlü, mutlu ve barış içinde olduklarında yaşantının daha güzel ve anlamlı olduğunu anlamışlar. Artık orman, bu birlikte yaşantının huzuruyla dolup taşıyormuş.
Gizemli kuşun “Sakın ön yargılara kapılıp dış görünüşe aldanmayın!” sözleri ormanda sürekli yankılanıyormuş.
Evet, sevgili çocuklar! Masalımız burada bitiyor.
Sizin yaşantınız da kuşlar gibi mutluluklarla rengarenk olsun. Sevgiyle ve sağlıcakla kalın.
Tahsin MELAN
Masalın sesli sunumunu bu bağlantıdan dinleyebilirsiniz:
youtu.be/iWwaCqKcPh0
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.