- 214 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ATEŞTEN GÜNLER
10/11 Şubat 2024 tarihleri arasında İMH Teşkilat Buluşması/Deprem Çalıştayı için Türkiye Geneli Teşkilat mensuplarıyla bir çalıştayda buluşmak üzere bizlerde Bursa’dan yedi arkadaş yola revan olduk. 6 Şubat 2023 Depreminde, ilk hafta ve akabinde Ramazan Bayramını da içine alan bir zaman diliminde insani amaçlarla bölgede bulunduk. Çalıştayları hep faydalı bulurum.Emek verilmiş, hazırlıklar yapılmış her çaba takdire şayandır .Bağları güçlendirir, muhasebe yapmaya imkan verir, bir sonraki çalışmaların eksiği gediği tartışılarak önlemler alınır, rapor haline getirilir. Her ne kadar konu ’deprem’ olsada, bulunduğumuz zeminlerde kendimizi, hal-i pür melalimizi konu ediniriz. İnsan, hayat, evren, hayatın anlamı, sorumluluklarımız, kayıplarımız, kazançlarımız konuşup durduğumuz, hep konuşa geldiğimiz, işin içinden çokta çıkamadığımız konular...İslam Dünyası İslam Düşüncesi İslamcılık yeni bir yaşam modeli üzerine denemeler, başka bir dünyanın mümkünlüğü gibi teorik tartışmalar.
Tüm bu teorik tartışmaların yanında insan olmamız, insan kalmamız hasebiyle, kalp taşıyor olmamızdan olsa gerek, temas ettiğimiz yürek yakan/ burkan hikayeleri dinliyor, tanık olmanın ağırlığını iliklerimize kadar yaşıyoruz. Söz bitiyor, anlamını yitiriyor, hatta yük oluyor. Günün yorgunluğunu bize ayrılan yatakhanede atalım, yatağımıza geçelim diyecekken elim, Dr. Senai Demirci’nin depremle ilgili bir paylaşımına takılıyor. Maraş’ta enkazda çocuğunun cansız bedeniyle yedi gün kalan bir anne ile diyaloğunu dramatize eden bir paylaşım. Hz, Musa’ya atfen; sözün, sözcüklerin, hecelerin kekemeleştiğini anlatıyor. Hakikati anlayan ,anlatan, anlatmakla görevli bir elçinin nasıl olurda ’Rabbim dilimdeki düğümü çöz.’ diye yakarışını soruyor, anlamaya, anlamlandırmaya çalışıyor.
gözyaşıyla yıkanan yüzümüzün tanık olduğumuz hikayelerin yaşanmışlıkların ağırlığı bizde de kelimelere, sözcüklere, cümlelere can çekiştiriyor, adeta. Beni de kendi adıma ke-ke-me-ler korusuna dahil ediyor.
Hayat karşısında acemi olan insan, yaşadığı hayatın acılarıyla baş başa kalınca iletişimi kendinin dışında herkesle kekeme oluyor.
onların nasibine ölüm düştü. bizlerinkine adına yaşamak denirse; yaşamak. Ölümün kayıp olmadığı, yaşamın kazanç sayılamayacağı günler yaşıyoruz. Zor zamanlardan geçiyoruz, geçiriliyoruz adeta. Kimsenin içerisinden sağ salim çıkamadığı yeryüzünün en tehlikeli deneyimini yaşıyoruz canlı olarak.
Hz. Musa’yı kekeleten insanın hakikat karşısındaki acemiliğidir, Hz Meryem’e ’unutulanlardan olsaydım keşke’ dedirten her ne ise Hz Muhammed’e de; ’hayretimi artır ’dedirten, ’ağır bir yük’ bu olsa gerek. İnsan ise; ağır yüke hamal.
Sarsmaya sarsılmaya devam ediyoruz. Her şeyi bir gece ansızın yerle bir eden, ’yaklaşıyor yaklaşmakta olan ’mısraında ki
gibi gelecek olana, acemiliğimizle hazır olmadığımız kendi adıma diyebilirim.
Mûsâ dedi ki: “Rabbim! Kalbime genişlik ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimden düğümü çöz ki sözümü iyi anlasınlar.” (Tâ-Hâ, 20/25-28)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.