Liseyi bitirdiğimiz yıllardı.Arkadaşlarla buluşup Alacahöyük ve Boğazkale’ye günübirlik bir gezi yapalım demiştik.Bizim ilçeye(Alaca) yaklaşık olarak Alacahöyük 15 km,Boğazkale ise 45km kadar uzaklıktaydı.Önce Alacahöyük’ten başladık gezmeye.Gerçekten gezip görmeye değer bir yer.Tunç çağı ve Hitit döneminin önemli bir dinsel tören ve sanat merkezidir.Ayrıca Kral Mezarları olarak adlandırılan on üç gömü vardır.Bu gömülerin dönemin derebeyleri ve eşlerine ait olduğu düşünülmektedir.Tarihi müzesini de gezdikten sonra,Boğazkale’ye uğradık.Tarihi M.Ö. 5000 yıllarına kadar uzanır.Hitit uygarlığının başkenti Hattuşa’nın bulunduğu şehirdir.Hattuşa ve Yazılıkaya ören yerleri Birleşmiş Milletlerin ÜNESCO teşkilatınca korunması gerekli dünya mirasları listesinin 377.sırasında bulunmaktadır
Tam,Yazılıkaya’ya çıkmak üzereydik ki,önümüze oradaki taşlardan oyuncaklar ve tabletler yapıp satan çocuklar çıktı.Hemen satış tablasının önünde duran çocuğa liseden aklımda kaldığı kadarıyla Fransızca olarak sordum.Çocuk tabi olarak yabancı dil bilmediği için ,hemen yanında duran diğer çocuklara seslendi:
-Hey!Arkadaşlar gelin hele,bir gavur daha geldi.(O zamanlar yabancılara gavur deniliyordu.Onlar da başıma üşüştüler.)
-Yine (Fransızca olarak) yaptığınız bu heykel kaç para ? Dedim.İçlerinden birisi:
-Fazla söyle,fazla söyle !...
Fiyatı 10 liraysa bana 30 lira diyordu.Hangisini sorsam değerinden fazla fiyat söylüyordu.Yanındakiler de gülüşerek ’şunu biraz kazıklayalım ’diyorlardı.Tabi benim Türk olduğumu anlayamamışlardı.Pazarlık biraz uzayınca artık Türkçe konuşmanın zamanı gelmişti.(Biraz da kızarak):
-Utanmıyor musunuz,ülkemize gelen turistleri kazıklamaya?(Hepsi şaşırmıştı)
-Aha bu Türkçe biliyormuş!...
-Ya biliyorum ve ben Türküm,sizin yaptığınız çok ayıp...
Onlara biraz nasihat çektikten sonra, el-emeği yaptıkları malzemelerden birer-ikişer tane aldım.Hem mahcup oldular hem de satış yaptıkları için sevindiler.
-Bir daha ülkemize gelen kim olursa olsun,sakın kandırmayın ve yalan söylemeyin!(Diyerek oradan ayrıldım.)
Dil,din ırk ve mezhebi ne olursa olsun,yalan söylememek ve dürüst davranmak dileğiyle hepinize mutluluklar dilerim.
Abdurrahman KAHRAMAN