KUDDUSİ, Tarik-ul Kur'an Tefsiri

• 8 Şubat 2024 Perşembe 14:52:26

1
KUDDUSİ, Tarik-ul Kur’an Tefsiri

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

27- وَاللّهُ يُرِيدُ أَن يَتُوبَ عَلَيْكُمْ وَيُرِيدُ الَّذِينَ يَتَّبِعُونَ الشَّهَوَاتِ أَن تَمِيلُواْ مَيْلاً عَظِيمًا
28- يُرِيدُ اللّهُ أَن يُخَفِّفَ عَنكُمْ وَخُلِقَ الإِنسَانُ ضَعِيفًا

27- Allah sizin tövbenizi kabul etmek ister; nefsânî arzularına uyanlar ise büsbütün yoldan çıkmanızı isterler.
28- Allah, sorumluluğunuzu hafifletmek ister. Çünkü insan zayıf yaratılmıştır.

Allah (cc), sizin tevbenizi kabul etmek ister.
"هم الذين تابوا من الغفلة"
Tevbe; gafletten uyanişın ve Allah’a yönelişin ifadesidir.
"التائب يتقي المعصية ويلزم الطاعة"
Tevbe eden, günahdan ittika edip, ibadete yönelerek itaat ehli olandır.
"والمطيع يتقي الرياء ويلزم الذكر،"
İtaat ehli; Rabbini zikredip, riyadan sakınan kimsedir.
"والذاكر يتقي العجب ويلزم نفسه التقصير"
Zakir(zikir ehli); Allah’ın büyüklüğü karşısında nefsini küçük ve hakir görerek. Kendini beğenmekten kurtaran ve
"وَأَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِينَ"
salihlerin arasına katılacak amel sahibi olmaya gayret eden kimsedir. Murat olunan da budur.
İnsan zayıf yaratılmıştır. Kulluk nokrasında amellerinde zaafiyet gösterebilir. Şeytanın ve şeytanlaşmış insanların aldatmalarına aldanarak yoldan sapabilir.
Bunlar açısında istenilende, kulun ’nisyan’ ve ’isyan’ halini yaşayarak kendilerine ’refik’ olmasidir.
Yüce Allah(cc) ise, kulun ’nisyan ve isyan’ halini ’tevbe nuruyla’ yıkayarak yükünü hafifletmek ister.
"وَمَنْ تَقَرَّبَ إِلَيَّ شِبْرًا، تَقَرَّبْتُ إِلَيْهِ ذِرَاعًا، وَمَنْ تَقَرَّبَ إِلَيَّ ذِرَاعًا، تَقَرَّبْتُ إِلَيْهِ بَاعًا، وَإِذَا أَقْبَلَ إِلَيَّ يَمْشِي، أَقْبَلْتُ إِلَيْهِ أُهَرْوِلُ"
Yüce Allah’ın; kulun en ufak bir hareketine karşı, bütün merhametiyle ona yönelmesi ve günah yukünden kurtararak yükünü hafifletmesi kuluna merhametinin ta kendisidir.
Hulasa bütün kapılar kulun Rabbisine yönelişiyle açılır.
"وَالَّذِينَ جَاهَدُوا فِينَا لَنَهْدِيَنَّهُمْ سُبُلَنَا"
Bizim uğrumuzda elinden gelen çabayı sarfedenlere, bizde onlara hidayet yollarını açarız.(ankebut 69)