- 448 Okunma
- 9 Yorum
- 3 Beğeni
Nasıl Bir Toplum Olduk?!
Neler görüyoruz, neler duyuyoruz.
Anlamak mümkün değil.
Ne hale geldik, nasıl bir toplum olduk?
Haberlerde çıkmıştı.
İzmir Gaziemir’de bir taksici üşümesin diye birini arabaya alıyor.
Arabanın dikiz aynasının orada kamera var belli.
Aldığı yolcu zaten esrarengiz bir havada. Başında kapşonu, ağzında maskesi. Taksici ne kadar iyi niyetli birisi ki “Benim arabaya aldığıma bakma, başkası bu halinle almaz!” diyor. İçine mi doğdu acaba.
“Hastayım ondan takıyorum abi.”
Taksici ise “Ben alırım niye almayacağım. İnsanı bu havada sokakta mı bırakalım dışarısı buz gibi” diyor, kamerada var.
Genci gideceği yere kadar götürüyor.
Ne kadar” diye sorunca “221 Lira kardeş” diyor taksici.
Arabaya aldığı genç para ödeyecekmiş gibi yaparak "Herkese güvenmeyeceksin!" deyip inmeden önce taksiciye üç el ateş ediyor.
Taksicinin işi o, arabasına yolcu almak! Başına ne geleceğini nereden bilsin!
Akşam haberlerinde taksicinin yoğun bakımda olduğu söylenmişti.
Sabah haberlerinde o taksicinin öldüğü söylendi.
44 yaşında. İki çocuğu yetim kaldı.
Allah rahmet eylesin.
Allah’tan polis 70 küsür kamerayı takip ederek katili yakalamış.
Ölen öldükten sonra yakalasa ne olacak ama ortalarda dolaşmasın.
Böylelerinin cezası anında verilmeli bence. 5-10 sene ceza verip hapishanede beslemeyeceksin.
Hapisten çıksa uslanacak mı?
Yarın başka ocakları söndürür.
Yıllar önce kontrol şefliği yapıyordum. Görev alanımda Ankara’nın çeşitli yerlerinde olmak üzere 6 tane TOKİ inşaatı vardı. 300 Yataklı Polatlı Devlet Hastanesi de bunlardan biriydi.
Bir gün Ankara’ya dönüşte Temelli’nin orada 2 kişi el kaldırdı, durup aldım.
Biri ön koltuğa, diğeri arkaya oturdu.
Bir batı ilinden buraya çalışmaya gelmişler, paralarını alamamışlar. Gidiş paraları yokmuş. Trene kaçak binmeyi denemişler başaramamışlar falan…
Açıkçası para istiyorlar. Arkadakine aynadan bakıyorum, öndeki belinde tabanca varmış izlenimi veriyor.
“Öyle mi, vah vah, tüh tüh, ne kadar para lazım” diyerek oylamaya çalışıyorum. Söylediği miktar kadar üzerimde olmadığını, Yaşamkent’te bankamatikten çekip verebileceğimi söyledim.
Ankara’yı bilenler bilir, Turkuaz’ın orada polis kontrol noktası var. Bir ulaşabilsem direkt oraya dalacağım. Birkaç kilometre kala “abi bizi burada indirir misin?” dedi öndeki.
Canıma minnet hemen indirdim.
Buna benzer olayları başkalarından duymuştum. Benim başıma da gelince arabama kimseyi almıyorum.
Biz böyle değildik.
Böyle bir toplum değildik.
Birbirimize yardım eder, insanlık gösterirdik.
Allah sonumuzu hayır etsin.
Aminnn.
Suat Zobu
.
YORUMLAR
Ben sizin kadar karamsar değilim ya da daha duyarsızım (Kişilerin bakış açılarına göre) Salacak canavarı X,Y,Z kuşaklarından değildi. Hatta televizyon döneminden bile değildi. Ama denize attığı çocukların kafalarına kürekle vurup öldürmüş, sonra da annelerine tecavüz etmişti. Bir süre önce Türkiye Cumhuriyetindeki cellatlar üzerine bir mini araştırma yapmıştım. Cellatlar kadar astıkları adamların hikayeleri de tüyler ürperticiydi. Demem o ki, 1.5 milyonluk İstanbul'da Salacak Canavarı çıkıyorsa on katı bir nüfus ortamında en on tane canavar daha çıkması olasıdır. Diğer bir boyutta artık suç anını biz de yaşayabiliyoruz. Bu da kurbanla empatimizi çokça arttırıyor. Kameraların dehşetli tanığı olmasa, 1980 lerde gazetede "Taksiciyi vurdu, kaçtı" diye bir köşeye sıkışmış olarak okuyacaktık bu haberi. Ama kayıda alınınca cürümün niteliği gözler önüne seriliyor, bir iki satırla geçiştirilen haber olmaktan kurtarılıyor. Saygılarımla.
nasıl düzelir bilemiyorum artık üstad. 100 yıldır siyasesetçilerin, dinistlerin, kemalistlerin,komünistlerin, ülkücülerin, tarikatçilerin, cematçilerin, türkçülerin, kürtçülerin, modernistlerin, hatta aynı düşüncenin farkı dallarındakilerin bile hem birbirini hem de birbirlerini sırtından bıçakladığını görüyor toplum, bunun üzerine yanlış göçmen göç mülteci politikası, kırdan kente aşırı yığılma... herşey birbirine girdi üstad, eğitim, hukuk, ekonomi, sosyalite, kültür, aydınlanma hepsi karmançorman.. üzerine bir de ta meksikalardan uyuşturucu haplar.... tüm bunlara rağmen yine de iyi ayakta kalıyor millet.
pandemi zamanında teyzemi aramıştım bayramıydı neydi,pandeminin etkilerinden konuşurken: insanı insandan iğrendirdiler evladım gibi bir şey demişti. o söz hiç aklımdan çıkmıyor..
sabahattin aliden tut, deniz geçmişe, 60-70-80 lerdeki darbelerden tut 15 temmuzlara kadar, angara gar patlaması, muhsin yazıcıoğlu cinayeti, sinan ateş cinayeti, uğur mumcu cinayeti, madımak, şehit cenazelerindeki siyaset. kkronolojiyi karıştırmış olabilirim ama zaten karman çorman bir haldeydik, bunun topluma, gençlere, yeni kuşaklara yansımaları elbet olacak. kadın cinayetleri de çabası...
üstad; evlat annesinin boğazını kesiyor, baba 20 yaşındaki oğlunu kurşunluyor pompalıyla..
bilemiyorum sadece bizim ülkemiz mi böyle, farklı ülkelerde de kendi içlerinde aynı bizimkisi gibi bir karmaşa var mı ? mesela yunaistan da ne bileyim hindistanda veya fasta, portekizde, ingiltere vb vs işte.
bu dönem yani son 25-30 yıl sokak olaylarının klavyelere ve internete taşındığı dönem, bir çok tartışma buralarda bile yapılanlar, dışarıda yüz yüze yapılacak olsa, tartışanlardan herhangi birinin katil olması o kadar kolay ki...
hani ne derler imamosursa cemaatsıçar bizim kültüre ait bir söz olmalı, siyasetçlerin söylemlerine bir bakar mısınız, yani zaten farkındasınızdır da, bu tür olaylarda bir şekilde öyle ya da böyle yansımaları işte. başka türlü bir izah yapamıyorum..
kızılderili kabileleri gibiyiz kendi aramızda işin açığı. umarım milletin sonu kızılderililer gibi olmaz.
20 yıl oldu neredeyse edebiyat sitelerinde takılmaya başlayalı, ordinaryüs oldum sayılır, kaç tartışma kaç münakaşaya şahit oldum sayısını unuttum.
işin bir diğer boyutu da toplumsal olayları da ekonomik grafiklerle okumaya çalışırım. destek ve direnç bölgelerinde ve yeni ath'lerde veya yeni diplerde piyasa çalkalanır.toplumal olarak da kargaşada, birbirine güvenmemede, devlet yönetiminde, sivil, dini, siyasi, mesleki, hukuki kurumlarda vb vs yeni dipler görüyoruz, olmaz dediklerimiz oluyor.. toplumda dibini arıyor sanki, düşebileceği en dip karanlığa düşmek için çırpınıyor sanki; daha ne kadar vahşi, kan içici, umursamaz, vurdum duymaz olunabilir Tanrım, nedir bu ülke bu dünyanın hali dediğimiz bir çağ dönüşümündeyiz.
yıllardır espiritüel bir şekilde kuşaklara değinir dururumi malum olayda da bir genç ihtimal z kuşağı biri de x kuşağı, gençler artık umursamıyor hayatı da, hayatın getirdiklerini de sanki; çünkü eski aile bağları, toplumsal kucaklaşmaların hepsinin bir ikiyüzlülük olduğunu görüyor gençler, yeni nesiller, ne yapsınlar, sallayıp geçiyorlar en insani davranışları bile. artık yadırgamıyorum kimseyi.
ülkemizde ölene, ölenlere değil yeni doğanlara ve yaşayanlara üzülür hale geldik zihnen.
komedi yazalım diyorum yıllardır nesildaşlara,, sitedaşlara da mümkün olmuyor. o kadar çok acı, ızdırap, dert var ki çevremizde,insanlarla dolaşmaktansa çalıyı dolaşalım modundayız sanki, Tanrıya sarıyorum şahsen ben..
vel hasılı uzattığım için özür dilerim üstadım da;
Suat Abi, düzelir mi bu toplum bu millet...
devletin ,meclistekilerin, yargının, vb vs göz göre yalan söylediği bir ülkede neyi düzeltebiliriz ki, kuşaklar arasındaki sevgi ve saygıyı mı?
hani andımızı kaldırmışlardı ya;
ne deniyordu orada;
küçüklerimi sevmek, büyüklerimi saymak.. bu mısraları bile okul sıralarında okuyanların zihni alt yapısında insana zarar vermenin önünde milyonlarca bent kurulmuştur aslında.
eski nesiller rüzgar ekti, fırtına biçiyor sanki... ne tclerde ne de basında ne de vb vs çağı okuyabilen insanları görmeye çalışıyorum ama ya ben körüm ya da harbi harbi çivisi çıktı ülkemizin de zihnimizin de toplumumuzun da...
suat abi; umut var mı?
insandan kaçan bir insan kime sığınacak? yapay zekaya mı? ya da meçhul tanrıya mı?
bağlantısız görünen konular bile birbirine o kadar yakından bağlantılı ki, bu örümcek ağından kurtulabilir miyiz,ah keşke... ya doğmamış ya da hep çocuk kalsaydık şöyle hep 7-10 yaş arasında kalsaydık değil mi, diye kendime sorsam; bırakın 7-10 yaşı hiç doğmamayı dileyen kaç milyon insan çıkar günümüzde hesap etsek mesela?
saygılarımla üstadım.
iyi geceler.
en seveninize emanet olunuz.
Suat Zobu
Adam bir köye gitmiş.
Ortaya bir paket sigara koymuş.
Misafir olduğunu öğrenenler bir bir gelmeye başlamış.
Gelen adamın paketinde bir sigara alıp yakarak "Bu akodumun köyü düzelmez" deyip yerine oturuyormuş.
Adam bakmış tek çubuk kalmış.
Hemen o tek çubuğu kapıp yakarak "Bu akodumun köyü düzelmezse düzelmesin!" demiş.
Düzelir mi?
Hani hastalık bir tane olsa oraya yoğunlaşırsın ve tedavisine bakarsın. Kangrense keser atarsın. Ama her taraftan değişik hastalıklar sarmışsa nasıl altından kalkacaksın?
"Öte git gözüne duman gitmesin" desen hakaretten min. 1,5 yıl yıl hapis cezası alabilirsin. Ve bu cezanın belli bir kısmını kesin içerde geçirmelisin. Ben içerde yatmaktan korkmam ama para cezasından korkarım. Para cezasını kesin alırlar.
Düzelir mi?
TV dizilerine bakıyorsun siyah siyah arabalar. Holdingler. Nereden kazanırlar, ne iş yaparlar? Sınırsız zenginlik. İnsanları mafyaya özendirme. En ufak bir şeyde kapatma veren RTÜK nedense bunlara ses çıkarmaz. Oğlum "Bu dizilerdeki zenginliği ekonomiye aktarsan Türkiye dünyanın en zengin ülkesi olur" demişti. Gene o dizilerde evli karı loca çift var. Kadını başka biri habire elde etmeye çalışıyor. Hem de kocasının yanında. Aynı olay erkek içinde geçerli. Biz Türk toplumunda cinayet sebebidir. O kadar ısrarla istismar ediyor ki! Aile yapımıza zarar değil mi bu? Neredesin RTÜK.
Düzelir mi?
Nereye güvensen altından pislik çıkıyor.
Sivrisinekleri yok etmek için bataklıkları kurutmak lazım.
Biz bize olmalıyız. O zaman düzelir.
Yazılacak çok şey var. Anlarsın.
Muhteşem yorum için teşekkürler.
Selam ve saygılar.
Hocam bu insanlar niçin silahlarla dolaşıyor hani önlemli ve koruyucu güvenlik nerede bu ülkede ve düzende bu konuda bir önlem alınmıyor herkesde silah var , sokaklar deli silahlı adamlarla dolmuş , Küçük bir ilçede yaşıyorum hemen her gün polis ilçe girişini kesiyor gelene gidene kimlik sorgusu amaç ceza kesip hazineyi doldurmak hiç kimsenin üst araması olduğunu görmedim biz yanlış bir yönetim ile yanlış bir çıkmaza hızla saplantık olay bu polisin kimlikle ne işi var siz kişinin üzerinde kesici delici alet silah mermi var mı na baksana her gün aynı kişilerin kimliğini sorguluyor bu işi düzenleyenler bu işi asla ve asla bilmiyor boş işlerle uğraşıyorlar 15 milyon göçmenin yaşadığı bir ülkede asla huzur ve güvenlik olmaz asla şu anda ülkededki güvenlik artistlikten başka bir şey yapmıyor kutlarım bu haklı tepkinizi
önce amin diyorum, sonra o vicdansız yolcuyu
Allah kahretsin diyorum...eskiden inanın
alırdım, aklıma hiçbir şey gelmezdi.
lakin gerek radyoda daha sonraları televizyonlarda
bu gibi olayları dinleyip gazetelerde okudukça
ben de çok korkar olmuştum ve
almaz olmuştum...her almadan
geçtiğime tüh ya, keşke alsaydım
yolda belde kalmış bir gariptir diye
düşündüğüm olsa da asla almaz oldum...
işte kötülerin iyilere yaptığı bir kötülükte bu olmuştur.
gerçek hayattan duyarlı bir kesitti.
tebrikler ve saygılar sunuyorum...