- 121 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Sabır 2
Sabreder ve bu hastalık ve elemleri atlatmayı başarırsak, geride elemlerimiz gitmiş sevaplarımız kalmış olur.Bela geldiğinde ve gittikten sonra şikayette bulunmak,Allah’a isyan etmek çok yanlış bir harekettir.
Mesela birkaç gün sonra aç ve susuz kalabilirim diye,bugün,o niyetle devamlı olarak insan ekmek yese su içse, ne derece divanelik yapmış olur. Aynen bu örnek gibi, geçmiş ve gelecek sıkıntılı hastalık saatlerini düşünmek, sabırsızlık göstermek ve kusurlu nefsini bırakıp Allah’tan şikayetçi olmak anlamına gelen, "Of,of" etmek divaneliktir.
Çünkü o musibet geçmiş,sıkıntılar bitmiş, sabır ile hareket edenlere sevaplar kalmıştır. Allah’a isyan edip,şikayette bulunanlara ise günahtan başka bir şey kalmamıştır.
Müslüman olan,iman etmiş insanların her hareketinin hayra vesile olduğu hadis kitaplarında kaydedilmiştir. Mesela :"Mü’minin hali hayrete şayandır.Çünkü onun her halinde hayır vardır.Bu hususiyet sadece mü’mine aittir.Zira o sevinirse şükreder.Bu onun için hayırdır.Başına bela geldiğinde ise sabreder. Bu da hayırdır." (Müslim,a.g.e.,Zühd,64)
Bir başka Hadis-i Şeriflerinde Hazreti Peygamber Aleyhisselâtü Vesselam şöyle buyurmuştur:
"Bir kimse sabretmek isterse,Allah ona sabır verir.Hiç bir kimseye sabırdan daha hayırlı ve geniş bir şey verilmemiştir." (Müslim,a.g.e.,Zekat,124 )
Acaba sabır,niçin bu kadar hayırlı bir niteliktir. Bunun cevabını Kur’an-ı Kerim’de buluyoruz:"And olsun ki Biz sizi birtakım korkular ve açlıkla ve mal,can ve mahsul eksikliğiyle imtihan edeceğiz.Sabredenleri müjdele." (Bakara,2/155)
Demek ki,sabır insan için büyük bir meziyettir. Nefse ağır gelen şeylere ancak sabırla katlanabiliriz.İnsan şeref ve haysiyeti, namus ve istikbali uğrunda karşılaştığı güçlüklere ancak bu sayede karşı koyabilir.Başarılı olmanın, kemalin,bütün faziletlerin anası,sabır denilen huydur.Her türlü kötülüklerin sebebi de bunun azlığı veyahut yokluğudur.
Konumuzun başında da ifade ettiğimiz gibi en çok bela ve musibete uğrayanlar peygamberlerdir. Bunların yine en başında Hazreti Eyüb Aleyhisselam gelmektedir.Sabır kelimesi kullanıldığında belki ilk akla gelen isim sabır kahramanı Hz.Eyyüb (a.s.)’dır.Onun kıssası çok meşhurdur. Kısaca özetleyecek olursak ; Bir çok yara-bere bütün vücudunu sarmıştır.Bu yaralar uzun süre iyileşmemiştir.Hz.Eyyüb(a.s.) hiç şikayetçi olmamış,büyük mükafatını düşünerek sabretmiştir. Yaraları o denli artmıştır ki, yaralarından oluşan kurtlar kalbine ve diline yani, Cenab-ı Hak’kın yüceliğini,büyüklüğünü ifade etmekte en birinci vasıta olan kalbine ve diline iliştiğinde,kendi rahatı için değil sadece Allah’a karşı kulluk görevini aksatacağı düşüncesiyle Allah’a şöyle dua etmiştir."Rabbim!Zarar bana dokundu.Sen ise merhametlilerin en merhametlisisin." Enbiya,21/83
Bu dua neticesinde eski sağlıklı haline kavuşmuştur.Fakat peygamber olduğu halde nice sıkıntılar çekmiştir. Bir de kendi halimizi bir düşünelim. Bir çoğumuz en ufak rahatsızlığımızda isyan etmiyor muyuz? Bir bela ile karşılaştığımızda sabrediyor muyuz?
Bize ne oluyor ki, peygamberlerin sayısız sıkıntı çektiği bu imtihan dünyasında bir elimiz yağda bir elimiz balda yaşamak istiyoruz.Ayrıca bu konudaki ters orantıyı da hiçbir zaman göz ardı etmemeliyiz.Geçici olan bu dünyada başıboş yaşayanlara göre sorumluluktan dolayı biraz sıkıntı içinde yaşayanlar,ahirette rahat içinde yaşayıp,mükafatlandırılacaklardır.Fakat bu dünyadaki geçici cezbeye kapılıp,nefsine uyup kolayı tercih edenler,ahirette cezalandırılacaklardır.
Bakınız bunca sıkıntıya sabreden Hz.Eyyüb (a.s.)’a Cenab-ı Hak’kın müjdesi şu olmuştur:
"Biz Eyyub’u sabırlı bulduk,o ne güzel,ne şerefli bir kuldur ki,daima Allah’a döner." Sad,38/44
Bu açıdan insanların sabrederek alacakları sevabın hesabını dünyadaki hiçbir hesap makinesi hesaplayamaz.
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.