- 158 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÜÇÜNCÜ EMEKLİLİK YILI DA DOLDU
ÇOK ŞÜKÜR BU GÜN EMEKLİLİĞİN ÜÇÜNCÜ YILINI DOLDURUP GELDİK BU GÜNLERE. İNŞALLAH DAHA NİCELERİNE…
39 yıllık çalışma hayatımızı çok şükür Allah’ın izniyle noktaladık. Sevgili çocuklarım, okul ve iş hayatımımızda birbirimizi sevdik, saydık ve güvendik. Sizlerin “öğretmenim!” diyen cıvıl cıvıl sesleriniz ve hitaplarınız beni, hep mutlu etti ve son nefesime kadar da bahtiyar edecektir.
Öğretmenlik gerçekten sevgiye, saygıya ve geleceğe yatırım yapan bir meslek olduğunu sizlerle yaşayarak öğrendim. Emekliye ayrıldığım bu günde, kesinlikle vazifemin bittiğini düşünmüyorum: çünkü, her zaman sizlerle beraberim ve her türlü durumda yanınızdayım.
Birlikte olduğumuz günlerde, her türlü sevgi köprüsünü gönülden gönüle kuran sevgili öğrencilerime, öğretmen arkadaşlarıma, müdür ve yöneticilerime, öğrencilerimin değerli velilerine, çocuklarıma, aileme ve eşime candan teşekkür eder, sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı ömürler dilerim.
39 yıllık öğretmenlik hayatımızdan sonra emeklilik olduk; fakat hastalıklarımız meğer emekli olmamış. İlk altı ayda koronadan dolayı ve safra kesesi iltihaplanması yüzünden hastaneye iki kez yatmak zorunda kaldık. Tedavi ve ameliyattan sonra çok şükür sağlığımıza tekrar kavuştuk.
Geçen yaz, yanı 2021’in son aylarında memlekete gidebildik. Korona salgınından dolayı Türkiye’ye gidememiştim: A’dan Ze’den her şeyde gözle görülür değişim olmuş. Sanki dünya sosyolojik bir değişimi yaşıyordu. Genç ihtiyar bir çok tanıdık bu hastalık yüzünden aramızdan ayrıldılar. Siyasette, ticarette, sanatta, toplumsal hayatta olan değişimleri izleyip yeni şartlara uyum sağlamaya çalışıyorduk.
Emeklilikte zamanını doldurabilmek çok önemlidir; emekli olunca gerçi hayatımda fazla bir değişiklik ve boşluk olmadı. Edebiyat ve sanat çalışmalarım günlük hayatımda çok şükür bana boşluk bırakmıyordu. Bana göre gerçekten bir sanatçı, bir günün yirmidört saatinin her dakikasında sanatı ve idealleriyle yaşamazsa; muhteşem eser vermeleri zordur, hatta mümkün değildir. Her türlü sanat ve edebiyat hazzını yaşayarak her türlü resim yapıp, şiir, hikaye, bilimsel yazılar yazmaya daha büyük hevesle katıldım. Artık kitap okumalarımda sayı olarak arttığı gibi büyük gelişim ve zevk veriyordu.
İlk emekli yılımı bu şekilde doldururken ikincisi derken üçüncüsünde bitti. İkinci emeklilik yılımın yaz aylarında bir dostumun sayesinde doğrudan yayıncılık diye Kitapyurdu’ndan bir ajans sahibi olan Mehmet Ergin beyle tanıştım. Onun yönettiği bu ajans sayesinde Kitapyurdu’ndan şu ana kadar hazır olan 15 kitabım basıldı ve Türk şiirini ve edebiyatının sevenlerine sunuldu. Büyük ilgi gören bu eserler; basılmayı bekleyen diğer kitaplarıma kapıları açtılar. Allah izin verirse 2024 yılında on beş kadar şiir, hikaye, anı, sanat ve kültür üzerine yazdıklarımı bastıracağım.
Yazmak ve resim yapmak adeta dar bir bölge içine sıkışmış olan hayata; özgüvenle bakarak manevi bir güç ve gelecek ümidiyle tutunmamı sağlıyor. Okudukça, yazdıkça, çizdikçe ve resim yaptıkça çok mutlu oluyorum, emekliliğimi dolu dolu yaşıyorum. İnanır mısınız televizyonda da seviyeli diziler, programlar hariç bazen günlerce televizyonun siyah ekranı bana bakıyor.
Bu arada Azerbaycan’dan sonra 1962 yılında rahmetli babamın “Misafir İşçi” olarak geldiğimiz başta Almanya olmak üzere, çok şükür Batı Avrupa Türkleri olarak, Türk kimliğini ve Türkçeyi benimsemiş basın yayın kuruluşları 17 Aralık 2023’te BATI AVRUPADA TÜRKÇE EDEBİYAT ÖDÜLÜ’ne layık gördüler. Bu sevincimi sizlerle paylaşırken; yarınlar ve gelecek günlerde eserle vermek için besmele çekip merhaba diyerek başlamanın mutluluğunu sizlerle paylaşmanın huzuru ve bahtiyarlığını hep beraber yaşarız inşallah.
Sevgi, saygı ve selamlarımla.
Halil GÜLEL
Düsseldorf / 01.02.2024
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.