- 302 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
Godiva
Her zamanki gibi uyuyamamıştım.
Gecenin geç vakitleri neredeyse sabah olacak. Yatağımda bir o yana bir bu yana adeta selamlaşıyordum yastıklarımla.
Horozların sesi uykuuuuuuuuuuu uyku uyku uyku diye geliyordu kulağıma, güneş ışınları saçlarımı parlatmadan uyumalıyım!
Uyuyamamak ne büyük bir derttir ah ah...
Sabahın köründe Recep in sesinin ne işi var bir kamyon arkasında
Dikkatlice baktım ki Recep patates satıyordu kamyonla hem de!
Ulan Baklava bitti, bal bitti, BEN bittim şimdi de patatese mi başladı!
"Kilosu 6 tl patttates, killosu 6 tl patttates gel abla gel kaçırma gel". Diye kulağıma megafon dayamıştı sanki.
Saliseler içinde zihnimden "Yahu bu recebin sesi güzeldi ne olmuş sesine? çok kaba bir ses tonu üstelik, üstelik o şiveli konuşmazki ?" diye geçiriverdim.
İyice yanına yaklaştığımda üzerimdeki tülden geceliği hızlıca çekiverdi ve patates kamyonunun arkasına attı. Üşüyordum hem de çok. O benim üşümeme aldırış etmeden eline megafonu alıp:
-Bakalım Godiva kadar cesaretli misin?
Mahalleli patatese zam üstüne zam diye kudurdu. Eeh sende onları haklı buluyorsun bunun tartışmasını defalarca yaptın; hadi bakalım benim cesur Godivam göreyim seni hele.
Saçlarımı henüz yeni kesmiştim, bunun hüznünü daha üzerimden atamadan, benden saçlarımı üzerime atıp çırıl çıplak gezmemi istiyordu.
Mahallelinin canına yetti şu patates zamları da e haklılar da. Bir Godiva da ben olup bu patates zamlarına son vermeliydim. Herkes patates yiyebilmeliydi. Bütün çocuklar patates kızartmasıyla mutlu olurken onları yüz üstü bırakamazdım.
Üzerimde kalan 2 parca çamaşırı da çıkarıyordum ki bir anda uyandım. Annem üstümü başımı çekiştirerek:
-uyan hadi uyan patatesci gelmiş hem de kilosu 6 tl.
Ya hu insan bunun için uyandırılır mı? Üstelik pencereyi açmış dondurucu soğuk tüm odaya dolmuş. Yorganım da yerde zavallı çaresiz bir insan gibi yığılmış. Meğer annem üzerimden çekip atmış yere.
-Anne kapat şu pencereyi dondum. Üstelik ben aşagı patates için inemem ablam gitsin.
uyumaya tekrar hazırlanırken ablam kapıda belirdi:
-Kac gündür yemeyip sakladığım Godiva çikolatayı sana verebilirim ama patates almaya ineceksin.
Meğer dakikalardır Godiva çikolatayı veririm kalk kalk diye beni çağırıyormuş.
Çikolatanın hakkı var ama sırf bu baskıdan kurtulabilmek için bir an önce yüzümü bile yıkamadan, şıp şıp şıp diye ses çıkaran o lastik terliklerimi giyip hızlıca indim aşağı.
Devamı bir sonraki bölüme kalsın
İnsana neler yazdırır; şu uyuyamamak ne büyük derttir ah ah!