- 207 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
"AİLECEK YAZAR” : COŞKUNLAR
"AİLECEK YAZAR” : COŞKUNLAR
(Mahmut TOPBAŞLI / 30.01.2024)
Bu başlıkla takdim edeceğim yazı Coşkun bir yazı olacak. Yüreğimden coşanları yazarken misafir olduğum gönüller zaten Coşkun…
Edebiyat mahfillerinde şair ve yazarlar için vefa günleri, eser tanıtım programları, imza günleri düzenlenir malûmunuz. Yıllar önce bir şair arkadaşım için düzenlenen programa eşimle birlikte katılmak üzere Bahçelievler/Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezinin yolunu tutmuştuk. Kültür Merkezinin önüne vardığımızda yan sokaktan da kendisi için program yapılan şair arkadaşım da henüz geliyordu. Yanında üç fert daha var, neşe içinde yürümektelerdi. Biz adımlarımızı küçültüp selamlaşma için fırsat üretince doğrudan yanımıza geldiler. El sıkıştık, kucaklaştık ve tanıştık. Daha doğrusu biz şairlerin dışındakiler birbirleriyle tanıştı. Eşi ve çocukları yanındaydı ve benim eşimle birlikte altı kişilik muhabbet halkası olmuştuk. Program hakkında iki kelâm ederken oğlu ve kızının çevresinde pervane oluşlarına da şahitlik ettik. Çocuklar programa katkı olsun diye bir video hazırlamışlar, yaka kartları düzenlemişler hatta babalarının kıyafeti ile de ilgilenmişler… Bu ne büyük mutluluk, ne güzel bir aile saadeti diyerek biz de çok mutlu olduk. Tevafuk ya tam da o günlerde Cengizhan Orakçı ile “Çocuklarının, şair ve yazarları ne kadar anladığı, farkettiği ve yanında oldukları” konulu derin bir mevzu işlemiştik. Bu tabloyu görünce de bazı yazarların böyle şanslı olabileceğini görmekten de çok mutlu olmuştuk. O anda dilime gelen şu ifadeyi eşimle paylaşınca o da aynı duygularda olduğunu ifade etti. Şair arkadaşımı anarken kullandığımız etiket bizim için “Ailecek Şair” oldu. Bu olgu da, etiket de bizim için tebessümle anma vesilesi olarak devam ediyor.
Bu girizgâh sözü döndürüp dolaştırıp bir başka güzelliğe taşımak içindi. Tanıdığım bir başka “Ailecek Yazar” daha oldu. Yazar İlkay Coşkun ve eşi Vildan Poyraz Coşkun da böyle bir ortamı, evi, yuvayı paylaşıyorlar. Hanelerinde kitap kokusu, klavye seslerinin musıkisi hâsılı edebiyat esintileri dolduruyor havayı.
Öncelikle çok okuyorlar. “Şunu okuduk!” diye de paylaşıyorlar. Sonra onu tahlil eden, tanıtan, haberdar eden bir tercihle yazıya döküyorlar. Emek ve göz nuru katıyorlar edebiyata. Bu durumda siz olsanız “Ailecek Yazar” demez misiniz?
Bu elbette gıpta edilecek bir durum. Yorgun argın işten eve geldiniz; şiir konuşuyorsunuz, sevgi ifadeleriyle dolu bir dörtlük geliyor kulağınıza. Bir kitaptan bir bölüm, bir güzel söz üzerinden muhabbete kapı aralıyorsunuz. En güzeli halden anlıyorsunuz. Evdeki eşyalar içinde en çok kitaplarla, dergilerle, şiirle/yazıyla haşır neşir oluyorsunuz çünkü siz “Ailecek Yazar”sınız. Vaktinizi çayın yanında şiir, kahvenin yanında deneme ikram ederek güzelleştiriyorsunuz. Kitapla, dergiyle, musıkiyle değerli zamanlar örüyorsunuz. Böyle bir aile saadeti daim olsun duasındayım.
Her birimiz kitap okuyoruz ama pek çoğumuz okuyor sadece. İlkay Coşkun sadece okumuyor. Okuduğunu da öylesine okumuyor… Kitabın /eserin kılcallarına nüfuz ediyor. Tahlil ve değerlendirme yazılarıyla eserin fotoğrafını takdim ediyor.
Kardelen Dergisi tanışma mekânımız. 33 yıllık çınar, fikrin kıymetini bilenlere hitabıyla değerli bir dergi Kardelen. İlkay Coşkun adını ilk orada görmüştüm. Sosyal medya aracılığıyla iletişim kurunca da bir derya kıyısında olduğumu anladım. Ardına düşünce de bir düşünce ve sanat adamını tanıdığımı gördüm. Radarımı Coşkunlara doğru çevirince de yukarıda zikrettiğim duygu ve tespitlerime hak verdim. Okuyorlar, okuyorlar, okuyorlar ve yazıyorlar…
GÖNÜL BU isimli şiir kitabıma yazdığı tahlil yazısı başımın tacı oldu. Şiirlerin künhüne vakıf olmak, duygu dünyasına girmek, şairin ne dediğini/arka planı görmek gibi ne kadar meziyet varsa üzerinde taşıyor İlkay Coşkun. Tabi bu değerlendirmem sadece benim kitabım üzerinde temellenmiyor. Asıl veriler/doneler son yayınlanan kitabı KİTAP GÖZÜ üzerinde kıymet kazanıyor. Aralık 2023’de yayınlanan KİTAP GÖZÜ, adı ile müsemma tam 74 kitaba göz olan bir tahlil şaheseri… Sayın Coşkun okuduğu kitapların içinden tam yetmiş dört kitaba göz olmuş. Üşenmemiş, boşvermemiş sayfalar dolusu analiz yazmış. Yine üşenmemiş bunu kitaba dönüştürmüş. Tam 373 sayfalık koca bir eser ortaya çıkmış. Kitap beş bölümden oluşuyor. Bölüm başlıklarını verirsem derin ve özgün bir çalışmayı tahmin etmiş olursunuz.
1-Şiir Perisi Şiir tahlilleri… Tanıdığınız pek çok şairin eserleri, 33 kitap… (GÖNÜL BU ikinci baskı da ya da ikinci kitapta yer alacak inşallah)
2-Deneme Çekimi (Günümüzün deneme yazarlarından seçilmiş eserler)
3-Öyküme Düşen (Başta Necdet Ekici, Ahmet Doğru, Fatma Pekşen olmak üzere 13 hikâyecinin eserleri)
4-Hayat Bir Roman (Üç yazardan üç roman tahlili)
5-İnsan Yüzü (Anladınız siz/Portreler… Fahri Tuna diyeyim yeter.)
Başka eserleri de var tabi. 2008’den bu yana birbirinden değerli tam on kitaba imza atmış. Bu bereketli bu velût kalem benim Soylu Çehrelerimdendir. Duam o ki kalemi hiç susmasın, yüreğine, ilhamına bin bereket olsun. O yumuşacık sesiyle hep “abi” desin bana, ben de “kardeşim…” Yuvaları gülşen, gönülleri şen olsun, ömürleri sağlık ve huzurla geçsin bu “Ailecek Yazar”ların.
Muhabbetle…
Mahmut TOPBAŞLI
30.01.2024 / İstanbul
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.