- 160 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ben Böyle Kolay Silemezdim Seni
Kalabalık masalarda pek “tekin” sandığın yakınlıklara yelken açmışsın. Yüzüne tazecik gülümsemeler takmışsın. Korku dolu odalarda yeni heyecanları adımlamaya başlamışsın. Ellerini cebine koymayı sevmezsin sen ve eldiven de takmazsın. Ellerin öylesine üşürken, yeni kalabalıklarda ısınmaya başlamışsın. Birçok zannetmenin kaburgasını kırdım, kırmaya devam ediyorum benden sonralarını izlerken. Biliyor musun? Sana giydirdiğim o “mucize” elbisesinin üzerinde emanet durduğunu kabullenmeye başladım. Teşekkür ederim. Gidiş şeklinle ve bir paraziti yakadan silkelercesine itişinle başlattın bende silinmesi mümkün olmayan izlerini silmeye. Ben çok denedim, olmadı; yapamadım tek celsede hiç olmamışsın gibi yapmayı. Tozpembesi de beyazları da yoktu aramızda yalanların ya hani, beni ilk olarak gidiş şeklinle ve benden sonraki halinle zaten büyük bir yalanın içinde olduğumuza artık inandırdın.
Şimdi, tam olarak şu an, sana doğru yol alacak tüm şiirlerin, tüm şarkıların yolunu kestim ve hepsini senin o “mucize” olmadığına inandırdım. Biliyor musun? Üzülüyordum bir şeylerin en güzel yerinde soluğunun kesilmesine, yollarımızın kesişmemesine, gözlerimizin birbirine değmemesine.
Önce yavaş yavaş kabulleniş başladı ve gözümün gördükleri, gönlümün hissettikleri ile idrak tamamlandı. Nerede, hangi masada, hangi kalabalıklarda yeni sayfalara koşuyorsun, artık bakmayacağım.
Çok güzel çekip çıkardın içimden seni. Teşekkür ederim; ben böyle kolay silemezdim seni.
Selim Akgün
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.