- 166 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇOCUKLUĞUM
Üzüntülerimi bir martının kanadına bıraktım bugün, gözyaşlarımı yağmura devrettim. Bütün negatiflerimden arınıp gökkuşağını dost edindim.
Siyahlardan sıyrılıp su gibi akan hayatın akışına kendimi bıraktım . Bir bardak çayın sıcaklığı sardı soğuyan yanlarımı. Bir buğulu camda resim çizerken buldum yitip giden o masum çocukluğumu.
Karanlık bakışlar yerine ışıl ışıl parlayan gözleri gördüm penceredeki yansımamda.
O masum çocukluğumu ruhumun derinliklerinde bir mahzene mi hapsetmişim ben. Hayatın yalan yüzüne aldanıp dünya telaşına satmış mıyım seni bilmeden.
Soğuk kış gecelerinde sobanın tavana yansıyan kızıl gölgelerinde mi bırakmışım seni. Yırtılıp giden takvim yapraklarına mı saklamışım seni oy gariban çocukluğum.
Annemin dizine yattığım zamanlara mı gömmüşüm seni. Oy benim sahipsiz çocukluğum, körebe oyununda saklandığın yerden bulunmamış mıydın sen yoksa ya da mahallede bisiklet sürerken yolunu mu şaşırmıştın, gören olmamış mıydı seni.
Nerde kaybetmiştim ki seni inan hiç hatırlamıyorum bağışla beni.
Öyle özledim ki bir bilsen çocukluğum seni. Yıllar sonra ruhumun kıyılarında gezinirken sana rastlamak öyle güzel ki...
Öyle güzel ki gözlerimi kapattığı da sana sarıldığımı hissetmek.
Hüznün başkenti olan şu yüreğimin bir köşesinde seni bulmak , sana kavuşmak öyle paha biçilmez ki...
Karamsar dünyama güneş gibi doğdun,
Mavilerin yerine betonları izlediğim penceremden bir müjde gibi beliriverdin içimde.
Dertlerin içinde savrulurken çekip aldın beni yorgunluğun yeter dercesine.
Kabuk tutmayan acılarımın altında gizlenen sevinçlerini bulup çıkardın.
Yitip giden pozitifliğimi gelişinle yeşerttin yeniden.
Ah! Çocukluğum
En güzel huzurumsun sen.
Ayten Demirel
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.