- 156 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KUDDUSİ, Tarik-ul Kur'an Tefsiri
KUDDUSİ, Tarik-ul Kur’an Tefsiri
Nisa 34. Ayet
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
34- الرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى النِّسَاء بِمَا فَضَّلَ اللّهُ بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْضٍ وَبِمَا أَنفَقُواْ مِنْ أَمْوَالِهِمْ فَالصَّالِحَاتُ قَانِتَاتٌ حَافِظَاتٌ لِّلْغَيْبِ بِمَا حَفِظَ اللّهُ وَاللاَّتِي تَخَافُونَ نُشُوزَهُنَّ فَعِظُوهُنَّ وَاهْجُرُوهُنَّ فِي الْمَضَاجِعِ وَاضْرِبُوهُنَّ فَإِنْ أَطَعْنَكُمْ فَلاَ تَبْغُواْ عَلَيْهِنَّ سَبِيلاً إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلِيًّا كَبِيرًا
Erkekler, kadınlar üzerine yöneticidirler (kavvâmdırlar)* Bu , Allah’ın bazılarını bazılarına üstün kılmış olmasından ve erkeklerin mallarından infak etmelerinden dolayı böyledir. Saliha kadınlar itaatli olan ve Allah’ın korumasıyla kendileri de gizli olanı koruyanlardır. Serkeşliklerinden endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin; kendilerini yataklarında yalnız bırakın; (nihayet) dövün. Eğer size İtaat ederlerse, artık aleyhlerine yol aramayın. Şüphe yok ki Allah, çok yücedir, çok büyüktür.
Ayetin Tefsiri;
Ayet-i kerim-e’nin nüzül sebebi bütün tefsirlerde anlatılmaktadır. Tekrara gerek yok diye düşünüyorum.
Burada aile kurumunun sağlik ve selametinin, dış etkenlerden korunmasi amacıyla "erkeğin" ailenin amiri (yöneticisi, idarecisi) olarak belirlenmesidir.
عن ابن عباس :"الرجال قوّامون على النساء"، يعني: أمرَاء،
(تفسير عبد الرزاق)
Sıradan bir şirketin veya işletmenin amiri (yöneticisi) olurda, toplumun temel taşı olan ailenin yöneticisi, amiri olmazmı?
Olmaz diyerek "ayetteki hükmü" kabul etmeyenlerin kimliği zaten belli.
İşin acı tarafı bizim müfesirlerin büyük bir çoğunluğu tefsirlerini bunlara göre yazmış olmalarıdır.
Biz konumuza dönelim.
(قَوَّام)
Yönetici, veli, koruyucu, destek vb. anlamlar içerir.
"بِمَا فَضَّلَ اللّهُ بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْضٍ وَبِمَا أَنفَقُواْ مِنْ أَمْوَالِهِمْ"
Burada erkeğin biyolojik ve ekonomik yapisı göz önune alınarak ölçü belirlenmiştir.
الرِّجالُ قَوَّامُونَ عَلَى النِّساءِ أَيْ: مُسَلَّطُونَ عَلَى تَأْدِيبِهِنَّ، وَالْقَوَّامُ وَالْقَيِّمُ بِمَعْنًى وَاحِدٍ،
(تفسير البغوي)
Erkek, "amir olarak" ailenin geçimini sağlamanın yanında, terbiyesinden de sorumludur. Nitekim
Tahrim 6. ayet bunu hatırlatmaktadir.
"فَالصَّالِحَاتُ قَانِتَاتٌ حَافِظَاتٌ لِّلْغَيْبِ بِمَا حَفِظَ اللّهُ"
"Saliha" kadınlar, itaatli olan ve Allah’ın korumasıyla kendileri de gizli olanı "iffetlerini" koruyanlardır.
رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «خَيْرُ النِّسَاءِ امْرَأَةٌ إِنْ نَظَرْتَ إِلَيْهَا سَرَّتْكَ وَإِنْ أَمَرْتَهَا أَطَاعَتْكَ وَإِذَا غِبْتَ عَنْهَا حَفِظَتْكَ فِي مَالِهَا وَنَفْسِهَا» ، ثُمَّ تَلَا: الرِّجالُ قَوَّامُونَ عَلَى
النِّساءِ الآية
Allah Resulü (s.a.v.); "Kadınların en hayırlısı,
Kocası baktığında onu sevindiren; bir şey istediğinde onu yerine getiren(itaat eden); kocası evde bulunmadığı zaman hem kendini hem de onun malını koruyan kadın.” (Nesâî, Nikâh 14)
Ardından bu ayeti okudu. Böylesi hayırlı kadına kocasınında hayirlı olması peygamber Efendimiz(sav) tarafında tavsiye edilmektedir.
İbni Abbas(ra); " İtaat etme konusunda, Allah’ın kendisine emrettiği şeylerde kocasına itaat etmesidir.
Buyurmak suretiyle kadının kocası tarafindan isyana teşvik edecek durumlarda itaatın olmayacağıdır. (Nafile ibadette kocasının emri geçerlidir.)
------( نُشُوزَ - صَّالِحَاتُ) -------
Kadın konusunda iki hal;
Birincisi, itaatıyla ve iffetiyle övülen "saliha kadın"
İkincisi, serkeşliğiyle ve dik kafaliliğiyla yerilen ve belli yaptırımlar gerektiren "naşize kadın"
Uygulanacak yaptırimların ( nasihat, yataktan uzaklaştırmak ve dövün). Müfessirlerimiz üçüncüsü olan "dövün’ü" sorun haline getirmektedirler.
Bir kaç örnekle konuyu anlaşılır hale getirelim.
---Yeni anlayışın ışığında kur’an tefsiri;--
"Onları kovunuz. Âyette geçen emir, "vadribûhünnedir" Bunun "onları dövünüz" şeklinde tercüme edilmesi durumunda, "Kur’an’-da kadının dövülmesi emrediliyor" denilerek İslâm’a karşı saldıranlar olmuş ve olmaktadır."
Allah’ın emrini gerçek anlamının dışında kullanarak kaç kişi islama ısındı, doğrusu merak konusu.
---Diyanet, Kur’an yolu tefsiri--
“kocanın karısını dövmesi” eylemine de yer verilmiş olmakla beraber, bu uygulama Hz. Peygamber tarafından toplum ıslah edilerek, insanın ve özellikle zevcenin dövülemeyeceği ifade ve telkin edilerek kötülenmiş, “iyi bir kocanın karısını dövemeyeceği” kaidesi bu yakışıksız davranışın önüne bir set olarak konmuştur."
Diyanet tefsirini yazan heyetin, naşize bir kadını, saliha bir kadınla aynı kefeye koyarak saliha kadına zülmetmiş olmuyormu?
Peygamber Efendimizin(sav)’in bu konudaki hadislerini görmezden gelerek Allah’ın emrini ter yüz etmeleri nasil kabul edilecek?
----Şifa tefsiri---
Ayette dövmeyi üçüncü sırada zikretmiş. İyi bir insan bu üçüncüye fırsat vermemelidir. Peygamber Efendimiz aynı anda dokuz hanımla yaşadı, ama hiçbirine tokak vurduğu rivayet edilmemiştir.
Doğrudur bu ifadeler, değerli hocam, Ayetteki ifadeyi ekip bükmeye ne gerek vardir.
Oysa ölçuyü "kur’an ve sünnet" ortaya koymuştur.
---تفسير الماوردي النكت والعيون----
روى بشر عن عكرمة قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (اضْرِبُوهُنَّ إِذَا عَصَينَكُمْ فِي المَعْرُوفِ ضَرْباً غير مُبَرِّحٍ).
İsyan halinde şiddetli olmayan ve herhangi bir yara ve kırılma içermeyen bir dayak atmak. (Misvak ve benzeri şeylerle bunu yapmak.
--تفسير القرطبي---
أَنَّ عُمَرَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ ضَرَبَ امْرَأَتَهُ فَعُذِلَ فِي ذَلِكَ فَقَالَ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ:
(لَا يُسْأَلُ الرَّجُلُ فِيمَ ضَرَبَ أَهْلَهُ)
Ömer(ra); karısını dövdü ve bundan dolayı azarlanıp kınanınca şunu ifade etti; Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’i şöyle derken işittim: Kişiye neden böyle davrandığı sorulmaz. Yani karısını neden dövdüğü sorulmaz.
---أحكام القرآن للجصاص----
الزهري يقول: ليس بين الرجل وامرأته قصاص فيما دون النفس.
Zühri bu âyeti gözönünde bulundurarak "Koca ile karısı arasında cana kıyma sözkonusu olmadıkça kısas yoktur."
demiştir.
---Zemahşeri (Keşşaf)
Peygamber Efendimiz(sav); “Kamçını aile efradının göreceği yere as. (caydırıcı olur.")
Esmâ binti Ebû Bekr (r.anhâ) , Zübeyr bin Avvam (ra)’ın dördüncü eşi olarak anlattiklarıni "keşşafta" okuyabilirsiniz.
------أحكام القرآن لابن العربي-----
Erkeğin ve kadının bir birine karşı haklarına değidikten sonra,
Şu hukümleri belirtiyor.
Kadın itaatkar olduğu süre nafakası ve diğer ihtiyaçları kocası tarafında karşılanır.
Naşize kadın vazgeçmediği takdirde kocası ihtiyaçlarıni karşılamakla mükellef değil.
Bu ayeti kerime "ahkam" yani hüküm bildiren ayetlerdendir. Dolayısıyla kadının kocasına itaatı vucubiyet ifade etmektedir.
Eğer size İtaat ederlerse, artık aleyhlerine yol aramayın. Şüphe yok ki Allah, çok yücedir, çok büyüktür.
Rabbim amelimizi rızasına muvafak eylesin.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.