- 203 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
CAN SUYUNUN YOLDAŞI
Yaşam... Yudumladığımız can suyu... Pınarının daima pirüpak akması hayaliyle tutunduğumuz... Dağ eteklerine kurulu, denizle bakışan, sır kapılarıyla bir yerlerde gizlenen o köy... o belde...
Toprak serili damlarda çocukların yıldızlara göz kırptığı, doyumsuz gecelerde düşlere daldığı, sabahları bir kepçe süt kokusuyla uyandığı o huzurlu ev... o bahçe...
Yaşam, eşittir hayat. İki nokta arasında yürüdüğümüz sırda, uçuruma düşmemek kural iken, bir taraftan bilmek sona yaklaşıldığını, bir taraftan sürdürmek uzun yürüyüşünü. Belki de bilinmezliğine yürürken insan, sağında solunda, önünde ardında nüfuz eden nice olguyu kaçırır, göremez. O köyün güzel çiçeklerini koklamadan geçer, ırmaklarında ayakları serinleyemeden kapatır gün sayfalarını. Fark ettiğinde gülmediğini, çoktan büyüdüğü gerçeği ile yüzleşir. Dener yine de yolcu. Kırlarda, neşeli pikniklerde, hoş sohbetlerde; çocukların arasına dalmayı, kuşlara yuva yaparak sevgiye kucak açmayı. Dener uçurtmalara yüklemeyi bütün umutlarını. Özlemlerini, ertelediklerini... Onların rengârenk kuyrukları süzülürken, çocukluğu yüzüyordur boşlukta.
Dalmışken güzel bu masala, gök gürler tüm kararlılığıyla... Bir anda... Hızla çeker uçurtmasını semadan. Göğü, yağmur yağarken mahalleyi boşaltan çocuklar gibi boşaltmak gereklidir. Herkesin sığınağına çekildiği gibi, o da çekilir kuytulara.
Zamanla diner göğün sancısı. Birer birer eksilenlerle, gülüşü yok olur bu kez. Dolanır yürüdüğü ipe. Sendeler... Girdiği tünellerde karanlık sarar etrafını. Nereye tutunacağını bilemez. Her yer yabancı olur ona. Sesler durur. Tek olduğunu duyumsar; iliklerine kadar çetin yalnızlıkları tadar. Yürür istemsizce. Nereye varacağını bilemeden. Tutunamadan kimselere... yürür öylece. Düşmeden, alışır mutsuzluğuna.
O vakit, sımsıcak bir ruh çağırır. İçinde’n tanıdık. Gözyaşlarını tutamaz. Bedeninden hislerine uzanan, her hâline kabul sunan sıcak eller gibi... Sığınır tüm ıslaklığı ile huzur kapısına. Bu arınışa inanamaz. Üşür... üşür. Sıcak varlık daha çok sarar. O sardıkça, ümit ışıltıları iner başına. Mutluluğu belirir, katlanır. Yürüdüğü ip kısalır da kısalır. Nabzı hızlandıkça daha çok yaklaşır s/ona... Yaşam’ı birlikte katetmek isterler bundan sonra. Aşılmaz zamanları, uzun yolları. Zorladıkça engeller, yaklaşır daha da. Onunla daima olacak olanın, kıvrılır yanı başına... Can suyunun yoldaşına... ilacına... “Yüreğine...”
📍Haziran 2023
Not: Bu yazı Yaşam Fanzin 18. sayıda yayımlanmıştır.
CAN SUYUNUN YOLDAŞI Yazısına Yorum Yap
"CAN SUYUNUN YOLDAŞI" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.