- 307 Okunma
- 5 Yorum
- 4 Beğeni
Bir Ömrün Hikayesi
Yıllar sonra Tunceli ye oğlunun anıları için ziyarete giden orta yaşın üzerindeki bir dayı ile eşinin özel arabası şehir girişinde uygulama yapan polis tarafından durdurulur.
Polis ; bey dayı iyi günler diliyorum , ehliyet , ruhsat , lütfen
Dayı ehliyetini , ruhsatını verir çeşitli uygulamalar ve kontroller den sonra ; Polis dayıya ceza keser eksiklerini söyler ceza makbuzunun imzalaması için okumasını ister . Dayı ceza makbuzunu okur imzalar polise verir aracına doğru dönerken gözleri dolar ve ağlamaya başlar , arabada oturan eşi de bu duruma tanık olunca o da ağlamaya başlar ancak dayımız polislerden ağladığını gizlemeye çalışması polislerin dikkatini çeker.
Dayımız arabasına binerken ceza kesen iki polis aracın önüne geçer ve Bey dayı neden ağladınız alt başı kurallar gereği size ceza yazdık deyince dayımız polislere dönerek ceza kesen polise ; izin verirsen sana sarılıp seni öpe bilir miyim der. Polis Memuru şaşırır tamam dayı sarılıp öpe bilirsin ancak nedeni ne ?
Dayı bir kaç defa yutkunarak , biz eşimle oğlumun anılarını ziyarete geldik Dersim e , benim oğlum yaşasaydı tam senin yaşında olacaktı seni yakından görünce o düştü yüreğime , duygulandım deyince , Polis Memuru ne oldu ki oğlunuza ?
Dayı devam etti ; seneler önce tam bu noktada polis oğlum uygulama sırasında şehit edildi dedikten sonra Polis memuru dayıya sarılarak uzun uzun sarılı kalırlar , bu sefer polis memuru da ağlamaya başlar , bir süre sonra ağlayarak arabasına binen dayımın yanına olaya tanık olan ikinci polis memuru ; dayı ceza makbuzunu verir misin diyerek seslenir.
Dayı hayır diyerek ben zaten ceza makbuzunu unuttum polis memuru ısrar edince dayı ceza makbuzunu polise uzatarak sakın iptal etmeyin deyince !
Polis memuru ; hayır dayım cezanızı iptal etmiyoruz , babalar senin gibidir bilirim , cezayı o koca yürekleriyle onlar çeker, açılarını yaşarlar , yüreklidirler ancak Faturayı evlatları öder, bizde senin evladınız değil miyiz faturayı biz ödeyeceğiz .
Şahit meslektaşımızı saygıyla rahmetle anıyoruz senin ve annesinin ellerinden öpüyoruz hayırlı yolculuklar diliyoruz saygıyla sevgiyle sağlıcakla kalın .
Dayı ise ; burada toprağa düşen oğlumun emaneti size emanettir , sizde ; sizden sonrakilere emanet edin hoşça kalın diyerek arabasını sürer gider .
Bazı yaşanmışlıklar yazmayla ifade edilemeyecek kadar acıdır. sevgiyle kalın
İbrahim Kurt
Antalya - 23 Ocak 2024
Not ; Bu yaşanmış olay 2000 yılında
Görev yaptığım Tunceli ilindeki
Günlüğümden çıktı
YORUMLAR
Ömrü güzel olası Anadolu'm canı üstat; Harika, kaleminize yüreğinize sağlık.
İbrahim Kurt
Güzeldi, iyiler her yer de iyi. Kötüler her yerde kötüdür. Rabbim iyilerle karşılaştırsın. Bende benzer bir olay yaşadım hiç unutamıyorum, hiç gitmediğim bir ilden arabama ceza geldi hatta ceza kağıdındaki plaka benim arabanın plakası olmasına rağmen araç tipi ve rengi hiç tutmamasına rağmen ceza kesilmişti. Polise sordum plaka senin mi? benim deyince cezayı ödeyeceksin, sonra dava açacaksın dedi daha detaylı ama teferruata gerek yok. Duygusal bir paylaşımdı tebrikler sevgili müdürüm kaleminiz daim olsun. Selamlar.
İbrahim Kurt
Çok hüzünlü bir hikaye... İşte budur bizim insanımızın kadirşinaslıği hele de asker veya polis ise birde... Kutlarım yürekten değerli Hocam...
İbrahim Kurt
Çok duygulandım.
Benim oğlum da jandarma.
Şırnak'ta görev yaparken her gün
Elimiz yüreklerimizdeydi.
Tebrikler Üsdat...
İbrahim Kurt
Ne yaşanmışlıklar var.
İnsanlara dıştan bakınca ne kadar düzenli hayatları var, ne kadar mutlular! diyoruz. Hatta imreniyoruz.
Oysa çoğunun tenceresinde dert kaynıyor. Bizim göremediğimiz ne acılar yaşanıyor.
Acıklı ve çok anlamlıydı.
Var ol üstadım.
Selam ve saygılar.