- 238 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Huyun Değişmeyeceğini Savunan Görüş 2
İtalyan Lombrozo, soyaçekimi Kriminal Antropoloji’de kullanarak doğuştan cani tipini ispata çalışmıştır.Son yıllarda batıda yapılan bir araştırmada hırsızlığın bile verasetle geçtiğini ispat edilmeye çalışılmıştır.
Bu görüşün zıddı olarak yapılan ilmi bir araştırmada ayyaşlık ve ruh hastalıklarının kuşaktan kuşağa geçmediğini ve bunların güçlü bir eğitimle bir iki nesil sonra kaybolduğu ortaya konmuştur. Fakat diğer bir istatistik araştırmasına göre soyaçekimin etkinliği ispatlanmaya çalışılmıştır. Bir ayyaşın neslinden gelen 709 çocuğun,büyük çoğunluğunun ruhi sapıklıklara düştüğü tespit edilmiştir.Burada verasetin ağırlığı hissedilmektedir.
Soyaçekimin,eğitimden daha güçlü olduğunu ispat için ileri sürülen bir kaç örneği sizlere aktaralım:
Bir Amerikalı,okyanus adalarının birinden,üç yaşında bir çocuğu evlatlık olarak alıyor,onu kendi ülkesine götürüyor.Zeki çocuk İspanyolca, İngilizce, Fransızca öğreniyor.Tam bir eğitim ve öğretim verilerek yetiştiriliyor.Avrupa seyahatinden döndükten iki yıl sonra,dağlarda yaşayan kabilesine iltihak ediyor.
Yankesici ve insan eti yiyen ve yakalanarak idam edilen İskoçyalı bir adamın kızı uzun müddet normal insanların arasında büyümüş ve iyi terbiye görmüştü.Yaşı ilerledikçe kızda insan eti yeme hırsı uyanmış ve bunun için idam edilmişti.
Görüldüğü gibi verasetten intikal eden bir durum söz konusu olunca verilen eğitim ve öğretimin faydasızlığı ortaya konmaktadır.Ayrıca bazı ahlakçılar huyların ve ahlakın eğitim yoluyla değiştirilmesinin mümkün olamayacağını ispatlamak için Hazreti Muhammed Aleyhisselâtü Vesselâmın Hadis-i Şerif’lerini delil göstermişlerdir. "Bir dağın yerinden kayıp gittiğini işittiğinizde inanın,fakat bir adamın huyunda değişiklik meydana geldiğini işitirseniz inanmayınız. Çünkü o adam hangi tabiatta yaratıldı ise ona uyar." Ahmed b.Hanbel,Müsned,Kahire 1313,281-6
Bu hadiste kastedilen,yaratılıştan gelen mizaç ve kabiliyetlerdir. Doğrudur, bunların değişmesi mümkün değildir.Çünkü bunlar insanların yaratılışından geldiği için sökülüp atılması mümkün değildir.Ancak dünyada her insanın belli ölçüler çerçevesinde eğitilebileceği ve fazilet kazanabileceği de unutulmamalıdır. "Hayvanları bile ehlileştirmek ve terbiye etmek mümkün iken, insanoğlu hakkında bu nasıl mümkün olmaz? Doğan kuşu ehlileşiyor, sahibinden ayrılmıyor. Köpek terbiye ediliyor,avını yemiyor. Bunlar ahlak değişikliği değil mi? Öyleyse insanlarda ahlak değişikliği neden mümkün olmasın? Mesela hurma çekirdeğini ele alalım.Bu çekirdek aslında ne hurma ağacı ne de elma ağacıdır.Bu çekirdek terbiye edildiğinde,hurma olmak istidadında yaratılmıştır.Ama hurma çekirdeği olduğu için hiç bir surette elma olmaz.
İnsanlar da belli özelliklerde yaratılmışlardır. İnsanın bu doğuştan gelen huyunun tam zıddı bir yönde onun huyu değiştirilmeye kalkışılırsa bu mümkün olmaz.Bu bakımdan insanlardaki bu huylar kökünden sökülüp atılamayacağı gibi,hiç bir şekilde terbiye edilemez düşüncesi de yanlış olur.Mesela; Gazab ve şehvet duyguları ele alındığında,bunları insanın içinden çıkarıp atmak yaratılışa aykırıdır ve açıdan mümkün değildir.Ancak bu tür duyguları insanlar kumandası altına alarak onları iyiye yönlendirebiliriz.
Rahmetli Ahmet Hamdi Akseki bunu gayet güzel bir şekilde ifade etmiştir.Tebdil-i ahlak mümkündür,izale-i ahlak gayri mümkündür.Yani ahlakı değiştirmek mümkündür,ancak onu ortadan kaldırmak mümkün değildir.
Demek ki,verasetin kat’i olduğuna inanıp, insanların terbiyesini terketmek tembellikten başka bir şey değildir.
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.