- 262 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Huyun Değişmeyeceğini Savunan Görüş 1
Bu görüş sahipleri eğitimin insan üzerinde iyi yönde hiçbir tesiri olmadığına inanırlar.Bu görüş insanın yaratılıştan getirdiği kabiliyetlerin yani kalıtımın insan üzerinde etkili olduğunu kabul edenlerin görüşüdür.
Kalıtımın üstünlüğüne inanan bu kişilere göre, kötü insanlara eğitim verilerek,ancak insanda var olan kötü huyların üzeri yaldızlanmış olur. Bu geçici bir uygulama ve makyajdır.Hatta eğitim alan kötü huylu insanların bilgisi arttıkça şerlerinin de arttığını,kurnazlaştıklarını kabul ederler.
Bu açıdan ilim ve terbiye, huyları değiştiremez sadece örter. Kötü huylu bir insanı ilim ve terbiye usulleriyle, dini ve ahlaki telkinlerle iyiliğe doğru bir dereceye kadar yönlendirilir ve huyları üstüne bir astar çekip bunları gizleyebilirsiniz. Fakat değiştiremez ve kötü bir insanı kötülük batağından çekip çıkaramazsınız. Terbiye ile değiştirdiğinizi sandığınız huylar, zamanı ve yeri gelince saklı kalan bütün çirkinlikleriyle sırtarıp kendilerini meydana vururlar.Terbiye görmüş kötü huylar tıpkı tepesi kurumuş fakat,kökü cilt altında kalıp müzminleşmiş çıbanlar gibidir. Patlayıp akmak için bir kaşıntı fırsatı bekler.
Yukarıdaki ifadelerin sonucuna göre insanın doğduğu hal üzerine bırakılması gerekiyor.Çünkü ne kadar eğitim görüp,terbiye edilse de istenilen netice alınamayacağına göre,insanda müspet bir gelişme olamayacağından eğitim boşa zaman kaybıdır. Demek oluyor ki,insan doğduğunda hangi özellikleri getirmişse,hayatı bu hal üzere devam edecektir.
Bu görüş sahipleri huyların doğum neticesinde geldiğini kabul ettiklerinden bunun dış her hangi bir müdahale ile asla sökülüp atılamayacağını,çünkü huyun kişinin benliğinde meydana geldiğini kabul ettiklerinden değiştirilmesini de mümkün görmemektedirler.
Bu açıdan bir çekingenin atılgan,bir tembelin çalışkan, bir korkağın cesur,bir hasisin cömert yapılamayacağını,zayıf iradeli bir kimsenin azimli hale getirilemeyeceğini ifade ederler. Ayrıca iddialarına göre katı yürekli bir kişi merhametli yapılamaz.Bu hususta din, ilim, terbiye, ahlak mevcut olduğu halde halen hain, katil, yalancı, egoist, şerefsiz insanlar eksilmemiştir.
Bir demir parçasını Teknik usullerle şekilden şekile sokarsınız,fakat demirin tabiatını değiştirip de onu altın yapamazsınız.Kediyi fare sevmekten, köpeği kemik yalamaktan vazgeçiremezsiniz. Akrep sokar,kurt parçalar. Sokmak ve ısırmak hayvanların tıynet ve tabiatındadır.
Huyun değişmezliği konusunda bazı ahlakçılar da Ahlat-ı Erbaa teorisine dayanmaktadırlar. Bu görüş milattan önce 460-337 yılları arasında yaşamış Hipocrate tarafından ortaya atılmıştır.Ahlat-ı Erbaa,kanın şekline ve ona safranın karışımı oranına göre tayin edilmektedir. Bu durumda dört tip karşımıza çıkmaktadır. Bunlar; Demevi, safravi, sevdavi ve balgami’dir.Kanın aldığı renge göre ortaya çıkan bu tiplerin ancak belirlenen belli karakter özellikleri ortaya koyduğu ve bu tiplerin ancak belirlenen belli karakteristik özellikten başka bir huy şekli gösteremeyeceği iddia edilir. Mesela: Kanlı mizaçlar ekseriya şen ve iyimserdir,canlı faal ve müteşebbis olur.Çabuk kızar,çabuk yatışır. İyi yüreklidir,kin tutmaz,sıcak cana yakın ve sevimlidir. Safravi mizaçlar ise soğuk, sevimsiz, hain, fesadçı, fitneci; sevdavilerse gevşek ve zayıf iradelidir. Asabilere gelince,bunlar da ekseriyetle titiz, kavgacı ve kötümser olur.
Şayet insan vucudundaki kanın karakteristik özelliğine bağlı kalacak olursa,ancak özelliğinin getirdiklerini yapar. Fitne,fesatçı,hain biriyse bu tür kişiye ne tür terbiye uygulanırsa uygulansın şahsiyetinde bir değişiklik olmayacaktır. Aklaksız, karaktersiz bir yapıya sahipse hayatı boyunca böyle kalmaya mahkum olma durumu ortaya çıkar ki, bunu eğitim ve mantıkla bağdaştırmak pek mümkün görünmüyor.
Eğitimin insan üzerinde müspet tesirinden bahseden şahsiyetleri önceki konumuzda vermiştik. Şimdi de eğitimin huyu değiştirmede hiçbir tesiri olmadığını savunan kişileri verelim. Bunlar: Kant, Stuart Mill, Spencer, Schoponhauer’dir.
Bunlardan filozof Schoponhauer’in görüşü şöyledir. Vereceğiniz eğitim ne olursa olsun,siz bir insanın tabiatını değiştiremezsiniz.Hatta kendi kendisini de iyi ve ahlaklı olduğuna
ikna edebilirsiniz. Fakat ruhunu değiştiremezsiniz. Üzerindeki cila düşünce içinden çıkan çürük ve kurtlu tahta ilk ciddi sadmede parçalanacak ve ufalanacaktır.
İfade edilmek istenen manaya göre,terbiye sadece huyların kötülüğünü perdeler.Ve şahsın iç çehresini gizlemeye yarar fakat, huyunu asla değiştirmez.Bu konuda "Huy canın altındadır." "Can çıkmayınca huy çıkmaz " atasözleri bu görüş sahiplerinin görüşlerini perçinleyen veciz ifadelerdir.
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.