- 191 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Huy Değişir mi? 2
Bu görüşün fikir babalarından olan Aristo eski çağlarda bu fikrin başlıca savunucularından olmuştur. 17.ve 18. yüzyıllarda ise eğitimin gücüne inanma fikri zirveye ulaşmıştır. Erasme, Plutarch, Pestalozzi, J.J.Rousseau, J.Locke, Descartes, Salzmann bu fikrin başlıca savunucularındandır.
Bunlardan Salzmann, çocuğun kalbini bir balmumuna benzeterek,eğitimcinin ona istediği şekli verebileceğini söylemiştir.
Bu görüşün meşhur simalarından J.J.Rousseau "İçtimai Mukavele" ve bilhassa "Emil" adlı eserinde bu nazariye üzerinde durup, fikrinin müdafaasını yapmıştır.
Büyük alimlerimizden el-Farabi de eğitimin gücünü savunanlardandır.Bu görüşünü şu ifadelerle belirtmiştir:
Yaratılış yönünden eksik olanlar,bir işte eğitildiklerinde,üstün yaratılışlı olup da,o konuda eğitilmeyenlerden daha üstün olurlar.
Bu fikir doğrudur fakat, eksiktir. Yaratılış eksikliği olanlar belli bir konuda eğitildiğinde, eğitilmeyen üstün vasıflı kişilerden daha üstün olabilirler. Fakat,bu her konuda geçerli olamaz. Mesela; Yaratılış eksikliği zekada ise bu görüş gerçekleşemez. Ayrıca bedeni yönden eksikliği bulunan bir kişi ne kadar eğitilirse eğitilsin sporcu yapılamaz.
John Locke ise eğitimin veriliş tarzının müspet veya menfi tesir yapacağını şöyle ifade etmiştir: Yüz insan üzerinde doksandan fazlası, aldıkları tahsil ve terbiye sayesinde cemiyete faydalı veya muzır; iyi veya fena olmuşlardır. Bu açıdan, terbiye sayesinde her insanı her şey yapmak mümkündür. Deha dediğimiz şey, tabiatın bir ikramı değildir. Çevrenin ve terbiyenin mahsulüdür. Her insan müsait terbiyevi şartlar içinde dehaya kadar yükselebilir.
John Locke çok iddialı ve maksadını aşan ifadeler kullanmış. Eğitim sayesinde yapılamayacak hiçbir şeyin olmadığına inanıyor ve iddia ediyor. Dahiliğin terbiye ve eğitim mahsulü olduğunu, ayrıca dahiliğin tabiatın bir ikramı olmadığını söylüyor. Bir bakıma doğru sayılır, dahilik tabiatın bir ikramı değildir fakat, Cenab-ı Hak’kın müthiş bir ikramıdır.John Locke yüz tane geri zekalıyı alıp, gerekli eğitim ve terbiyeyi versin, bakalım bunlardan kaç tanesi dahi olacak? Tabii ki,hiç birisi olamayacaktır. Eğitim ve terbiyenin elbette müspet tesirleri vardır. Fakat, ölçü ve sınır tanımadan çok fazla meseleyi abartmak çözüm yerine karmaşa getirir.
Bu görüş sahipleri terbiyenin ruh ve karakter üzerindeki rolü hakkında aşırı derecede iyimserdir.Verasetin payını hesaba katmadan şuurlu bir terbiyenin huylar üzerinde sonsuz rolü olduğuna çok fazla inanmaktadırlar.Verasetin payı unutulmadan yapılacak eğitimin faydasının olacağı gerçeğinin,akıllardan uzak tutulmaması gerektiği kanaatindeyim.
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.