BABAMIN GÖMLEĞİ
1976 veya 1978 yıllarıydı… Rahmetli babam başkalarına ait kamyonlarda şoförlük yaparak bizleri geçindirirdi… O yıllarda komşu ilçemiz Hekimhan’da madenden tren istasyonuna demir cevheri taşıyan bir kamyonda şoförlük yapıyordu...
Uzun bir maratondan sonra 3 günlük izine gelmişti… Üzerine giydiği gömleği eskimiş olmalı ki yeni bir gömlek alma ihtiyacı duymuştu… Evin diğer ihtiyaçlarıyla birlikte kendine gömlek almıştı... Rahmetliye çokta güzel yakışmıştı...
Bir gün sonrası idi yine bir ihtiyaç için çarşıya gitmesi gerekti. Tabi üstünde de yeni aldığı gömlekle… Eve döndüğünde akşam yakındı… Onu hiç bu kadar celalli görmemiştim. Çünkü çok sinirliydi. Annemden acele makas ya da bıçak getirmesini söyledi. Bu arada üzerindeki gömleği, yırtarcasına çıkarttı… Annemin getirdiği makasla paramparça etti oracıkta…
Nedenini o anda sor sorabilirsen… Neyse, annem cesaretini topladı ve neden böyle yaptığını sorunca ; “Hanım, bırakmıyorlar ki yeni bir gömlek giyelim. Çarşıya gittim en az on kişi, Ataşali (Babamın lakabı) bu Ecevit mavisi gömleği nereden aldın başka renk yok muydu? Yoksa sen Ecevit’ci misin? Dediler. Ben de sinirlendim ondan dolayı kestim.” Dedi.
O dönem çok çalkantılı günlerdi. Buna karşılık rahmetli babamın hiçbir siyasi eğilimi yoktu. Kaldı ki bir siyasi parti başkanının sevdiği renkteki gömleği özellikle giyinsin.
İşte bu durum bende düşündürücü bir anı olarak kalmıştır. O nedenle hiçbir zaman görüş ve mesajları renklere bağlamının doğru olmadığını benimsemişimdir.
Hiçbir futbolcunun, şehrin sokaklarında formasıyla dolaştığını gören var mı? Onun forması veya şortunu giyeceği yer yeşil sahalardır. Statlardır. Ayrıca; bir takımda oynayan futbolcu diğer bir takımı sembolize eden renkte elbise giyemez mi? Renklere değil fiile, eyleme ve söylemlere bakılmadır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.