- 229 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Çok Çeken Bilir !
Arkadaşlar vallahi bu korona ve gripler, beni çok yordu, seneler önce de bağışıklığımın çökme nedeni sık yakalandığım grip çeşitleri idi.. Yanlış tedaviler " Antibiyotik alınımın fazlalığı " iş yoğunluğum, dengesiz beslenme ve uykusuzluk gibi sebeplerden ötürü maalesef bağışıklığım çökmüştü ve tam iyiye gidiyorum derken yine grip geldi çattı kapıma.. Üç haftadır evde istirahatteyim hala da tam iyiyim diyemiyorum ama bunaldım iyice evin içinde, kafam dağılsın diye aralıklı girip şiir yazmaya çalıştım, aslında resim yapmak istiyorum ama gücüm yok hiç, bu dönem yine yeniden sağlığın ne kadar büyük bir nimet olduğunu anladım.. Bir salgın bitiyor, bir salgın çıkıyor, grip iletinden gina geldi bana.. Şu an çok kişi çeşitli grip türleri ile cebelleşiyor, Allah inşallah bütün hastalara şifa versin.. Dikkat edin kendinize diyecem ama ne kadar dikkat etsekte kaçamıyoruz bu griplerden.. Yine de bağışıklığınızı güçlendirmek için lütfen düzenli olarak Vitamin D, B vitaminlerinin tümünü C vitaminini Demiri ve Seleni kullanın.. Probiyotik ve prebiyotik " Turşu " Turp, v.s gibi yiyecekleri kış boyu sofranızdan eksik etmeyin.. Düzenli yürüyüş açık havada çok faydalı.. Kan değerlerinizi kontrol ettirin, vitamin ve minarelerinizi bilmeden fazla miktarda kulladığınız her tür mineral ve vitamin vücudunuza yan etki yapacaktır bu duruma dikkat edin.. Çoğu zaman doktorlar vitamin ve minerallerin üzerinde fazla durmuyorlar ama aslında vücudumuzun bağışlık sisteminin işleyebilmesi için en önemli kaynaklar bu ciddiye alınmayan unsurlar.. Çünkü vücudumuzun hormonal dengesi işleyişi ilk olarak Tiroid bezileri, pankreas, böbrek üstü bezleri, migde, bağırsak ve karaciğerimizde işlenerek vücudumuzun hücresel yenilenmesini sağlıyorlar.. Vücudumuzda oluşan vitamin mineral eksikliği ise bizim yaşam kalitemizi düşürüyor.. Hastalıkların çoğuna zemin hazırlıyor.. Vitamin ve mineralleri yiyeceklerden alabilmek çok yararlı ama ne kadarını alabiliyoruz günümüz şartlarında orasına muamma, takviye ilaçlar kullanmamız gerekebiliyor bu sebeble, sadece alacağınız takviyelerin içinde belli başlı tatlandırıcı maddelere ve de koruyuculara dikkat edin.. " İntoleranz " yani hassasiyetiniz varsa içerik olarak mesela laktoz, sorbit gibi tatlandırıcı ve kuruyuculara kendinize iyilik etmeyeceğiniz bir durum ile karşılaşabilirsiniz.. Dört çeşit şeker türünü dikkate alın derim.. Bunlar " Laktoz " Süt şekeri süt ürünlerinde bulunur, " Sorbitol " alkol şekeri meyve sebzelerde bulunur, " Glukoz" karbonhidratların yapı taşıdır. Karbonhidratlar, yağlar ve proteinler beslenmemizin temelini oluşturan üç büyük besin grubudur. Şeker hastalarının dikkat etmesi gereken çok hasas bir durumdur.. " Fruktoz" ise meyve şekeridir.. Çok sayıda insan aslında bu şeker gruplarına hassasiyeti olmasına rağmen bilinçsizce bu şeker türlerini tüketir, gastroenteroloji uzmanları bile pek üstünde durmazlar ve hastaları alerji testine yönlendirmezler çoğu zaman.. Şişikinlik migde yanması, kramplar, isal, kusma gibi sendromları vardır.. Yapılacak tek şey doktorunuzun size önermesini beklemeden siz doktorunuzdan direk alerji testini talep etmenizdir.. Nefes testi olarak bilinen bu test aslında bir gün içinde neticeyi almanıza olanak tanır.. Çoğu insan bu testin varlığından haberdar bile değil ne yazık ki ! Umarım sizlere anlatmaya çalıştığım bu ufak ama büyük detaylar okuyanların bu konuda biraz daha bilgi sahibi olmasına ve faydalanmasına yardımcı olur..
Sevgi ve saygılarımla
Gönül Çeşli
13.01.2023
YORUMLAR
Rabbim size ve tüm hastalara şafi ismi şerifi hürmetine şifalar versin selam ve dua ile esenlikler diliyorum.