- 443 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
Hareket Etmemiz Lazım
Zaman hızla ilerliyor.
Yaşlanıyoruz.
Ve yaşlandık.
Bedri Tokul benden de yaşlı.
Ama pire gibi Maşallah. Kıpır kıpır yerinde duramıyor. En azından 4-5 sene önce öyleydi.
2,75 Trilyon Dolar değerindeki vücudumuz da yaşlanıyor hem de yıpranıyor zaman içerisinde. Şeytan diyor ki bu 2,75 Trilyon Dolar rakamını bulan kişiye ver o rakamı “Hadi yap lan bi tane daha!” de.
En basitinden bir beyin yapacak “ne var ne yok” deyince saniyede bilmem kaç milyon işlem yapıp tüm devreleri yanacak.
Yapamaz ki!
1 senedir implantlarımı bile bitiremedi o bacaksız dişçi. Kalan azıcık dişimi çatır çatır sökerken öyle demiyordu oysa! Hadi gel de böylelerine vücudun tümünü yeniden yaptır.
Düşünüyorum da öyle mükemmel bir makinaya sahibiz ki kıymetini bilmiyoruz.
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu biz yaşlılar için diyor ki “Üşüme, düşme, durma!”
Diyor da bizde tık yok.
Gavur yapmış. Şimdilerde telefonlar adım sayıyor. Çoğu zaman 40-50 adım da kalıyoruz. Küçük oğlum bir ara “En az 10.000 adım” diye ısrar edince hileli bir ekran alıntısıyla 10 bin küsürü gözüne dayamıştım.
Evet hareket etmiyoruz.
Anjiyo olduğum kalp doktoru bir sürü ilaç verdi kullanıyorum. Şeker tansiyon prostat bilmem ne bir sürü ilaç işte düzenli kullanıyorum. İlave olarak yürüyüş dedi yapmıyorum.
Hareket ııhh.
Arabadaki eşyaları taşıyayım diye bizim binanın 10. Katından aşağı market arabası var mı diye bakarak indim. Yokmuş. Mecburen markete gidip içine 2-3 tane 5 litrelik su alıp market arabasıyla geldim. Ulan bana yazık değil mi? Koyun her kata bir kaç tane market arabası. O kadar merdiveni indim ya vay sen misin inen! 2,75 Trilyon Dolar’lık vücudumun incikleri mahvoldu. 10.000 adım yürüsem bu kadar acımazdı. Evin içinde tuvalete zor gidiyorum afedersiniz.
Haa unutmadan, laf aramızda, 2,75 Trilyon Dolar’lık vücuttan benimkileri toplasan 2,75 Bin Dolar etmez! Bazılarının ki o kadar da etmez ya.
Sağlıklı günler diliyorum.
Saygımla.
Suat Zobu
.
YORUMLAR
(Yekta kardeşime cevabımdır.)
Kıymetli Kardeşim.
Anlattığın fıkra da tam benim durumuma örnek. Teşekkürler.
Aslında benim rahatsızlığım 30 Aralıkta başladı.
Hala devam ettiğine göre demek ki ben bir senedir hastayım.
İlgin ve iyi dileklerin için teşekkür ederim.
Yeni yılın ve kandilin kutlu olsun.
Çok haklısın Dostum çookk..
Evet o hareketliliğim 4-5 sene önceydi.
Şimdi tık yok bende(!)...
Salgından etkilendim. Grip oldum yatıyorum.
Hanım:
"Kalk kahvaltı hazır. Yatıp durma bir iki lokma bir şeyler ye."
"Koy bir tepsiye buraya getir."
Sinirlendi:
"O öncedendi. Uşağın mı var senin. Kalkıyorsan kalk yoksa sofrayı toplayacağım."
Bütün gücümü topladım. Taaa televizyon odasından mutfağa gittim. Kolay mı o kadar
yolu yürümek...
Yazın gerçek ve sana özel güzellikte...
Bir de yerimden kalktım. Geldim bilgisayarın başına. Sana bu yorumu yazıyorum.
Bu da yeterince hareketlilik.
Öperim yüreğinden...
Suat Zobu
Çok büyük geçmiş olsun. Abi ortalıkta acayip bir salgın var. Coronanın bir çeşidiymiş. Bizim çocuklar eş zamanlı olarak ikisi de hastalandı. Arada binlerce kilometre var. Bize bulaşmasın diye arkadaşında kalıyor kaç gündür.
Yengenin tavır koymasına çok güldüm. Artık piroğluna misafiriz abi.
Aman dayılanmaya falan kalkma!
Çok büyük geçmiş olsun. Yat dinlen abi.
Selam ve saygılar.
Yekta Attila
Miskinler tekkesinde iki miskin...Karşılıklı köşelerde oturuyorlar... Biri birgün "Kardeşlik" demiş, "gel köşeleri değiştirelim"...
Köşeleri değiştirmeleri bir yılı bulmuş... Bir yılın sonunda biri diğerine "Ah kardeşlik!" demiş, "insan dediğin kuş misali... Sen geçen yıl neredeydin, ben nerede!..."
...........
Temiz hava, Güneş, temiz su, sağlıklı yağ, az protein, vitamin...
Aslında bunların dışındakiler düpedüz kendi ellerimizle kendi vücudumuza verdiğimiz zehirler...
En başta şeker... Sonra say sayabildiğin kadar; alkol, tatlılar, şekerlemeler, lokumlar vs...vs...
Anlaşılmıştır ki, kültürün bunda çok dahli ve günahı var...
Sonra ne oluyor, dersiniz?...
Tahammülsüz, fevri davranan, atarlı, güvenilmez insanlar...
Bugün, herkesin şikayetçi olduğu 'genel psikoloji' buradan kaynaklanıyor, denirse ben inanırım...
.............
İran'da bulunmuş bir futbol adamından dinlemiştim tv'de...
İran'da tatlı kültürü çok zayıfmış...
Trafikte iki araba sürtüşürse, sürücüler brbirilerine bağırıp yola devam ederlermiş...
Tabii, futbol adamı benim gördüğüm ilişkiyi gördüğünü söylemek istemiyordu; Benim gördüğüm ise, zayıf tatlı/şeker kültürünün 'genel psikoloji'ye yansıması...
Şimdi bu durum tartışılmaz bilimsel bir gerçek...
...................
Suat ustama ve size sağlıklı, mutlu uzun yıllar dilerim...
Selam ve saygılarımla.