- 349 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
CANIM YANSA DA ŞİİRLERİN CANI SAĞ OLSUN...
Her düş yarım.
Muğlak bir gülüşte saklı öteki yanım.
Yâd ellerde teselli bulamadığım kadar uzağındayım da yakınlarımın.
Göğsüme saplanmış üç beş şarapnel parçası: yufka yüreğimle açıyorum hamuru ve içine kattıklarım:
Kâh hüzün kâh denizyıldızı…
Altını açık unutmuşum belli ki yüreğimin ve işte yürek kazan kalem kepçe öteliyorum hüznü ötesiz iklimlerde ötemi berimi bir türlü toplayamadığım kadar, top atılsa uyanmıyor şehir sakinleri lakin:
Şehir uyanık.
Şiirler tevazu yüklü.
Kalbi nasırlaşmış insanlardan da sormayınız beni.
Beti benzi atmış gecenin ve iklimlerden anne.
Dilemması bulduğum tesellinin elbet dualarımla sabır taşımla korumaktayken de mevcudiyetimi.
Bir uğultu.
Bonkör cihan.
Bir boğuntu.
Sözcükler adeta kabristan.
İnleyen nameler değil duyduğum sakın da sormayın ne duyduğumu…
Ulağım.
Müptelası olduğum duyguların.
Efkâr basıyor yüzümü gözümden düşen gülleri anneme veriyorum lakin dikenlerini kopartıp:
Daha ne kadar kanar ki insanın yüreği?
Soy ağacım.
Soyum sopum:
Bilmez miyim: ben de bu dünyada bir kiracıyım.
Oysaki maliki olduğumu sanmıştım hayatın:
Ah, çocuk aklım sandım ki kimseler terk etmeyecek beni…
Telaşla örüyorum saçlarını şiirin.
Talaşlı yolun gizinde gidip geliyor iç sesim.
Temaşası ömrün.
Didaktik bir hüküm.
Göğün sonlanmayan temposu:
Pot kırdığım çok mu belli?
Patavatsız bir merak hâsıl olan ve daralan yüreğim.
Kök hücremde saklı ölü nefsim.
Nefesim ve nefessiz kaldığım imdat akşamları oysaki imbatımdı her bir duygu ve mutluluğumdu dünde kalan:
Muğlak hayallerin zincirinde mandalladığım bir gülüşün son nefesinde.
Günüm adeta bir ayraç.
Ana kıtalarda kulaçladığım ruhumun yarım adası:
Elbet yarımım.
Ya, yarınlarım?
Yâdım bir teselli yarım ağız sevenlerin yok mu alayları?
Alayına kırgın alayına kızgın…
Alametifarikası hayallerin ve işte çıktığım o dik yokuş:
Sırtımda annem.
Varamadığım bir yaka iken mutluluk.
Varsıl hayallere çimdik atıp da test ederken doğruları…
Bir kumpanya.
Bir kumpas.
Cahillerin atıl yürekleri nefrete özdeş.
Bir mevsim ki dikiş tutturamamışken bu sene kış.
Bense kışkışlıyorum hüzünleri.
Gözümün üstündeki kaşın da verirken hesabını.
Yüz görümü imgeler.
Dalkavuk sözcükler.
Emre amade bir haz haiz olduğum bitimsiz naz ve niyazlarım.
Çürüyen bir yerküre.
Cılkı çıkmış ilişkilerin.
Cenk ettiğim.
İhtimamla yaşadığım ve yazdığım üzere…
Tensiye ettiğim nice insan yüreğimde sakladığım.
Bir veda vakti ki.
Edası yitik güneşin.
Altına imzamı attığım o akit ise henüz geçmedi yürürlükten.
Bir cihat.
Bir cinnet.
Cennetse kayıp bu dünyada yaşadığım kadar cehennemi…
Ruhum firari.
Bıçkın rüzgârsa adeta bir fedai.
Ön sözü yok günün son söz söylenmedi de madem.
S/onsuzluğun kırbacı ve aralıksız canım yanarken…
Şiirlerin canı sağ olsun.
YORUMLAR
Şiir firarda şairin kıyılan yüreğine hasret bir muhabbet
Göğün o kırık ve revnak çatısı
İzdiham yüklü yerküre ve mağdur kuşların bekası
Zemheride saklı ölüm
Var olmanın öyküsü
Şiirle hüznü reşit kıldığı kadar şair
Bir memba
Bir lahza
Göğün acısı
Yerkürenin izdihamı
Metruk hanelerde doğmaz güneş
Gün ışığı tecellisi
Gece yüzlü şiir varsa yoksa
Şairin hicri
Yakamozlar avlarken havayı
Kubbede saklı belki de o v/edayı
Dillendirmemek adına şair
İçindeki boşluğu
Hoşluk bildiği kadar ruhu
Telaşla yaşamanın öyküsü
Talaşlı yerin gök kubbede saklı örtüsü
Bilgiç kırlangıç
Bir bileşke iken acı
Hazzın değil
Haiz olduğundan da öte
Hemhal olduğu sessizliği
Pay ederken şair, hece hece
KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN...