KIŞIMI YAZA ÇEVİRDİN
.
Neşet Ertaş’ın bir türküsü var. Bu türkü:
.
“Yazımı kışa çevirdin
Karlar yağdı başa Leyla’m
Viran oldu evim yurdum
Ne söylesem boşa Leyla’m”
.
dörtlüğüyle başlar. Leyla’nın aşkından Neşet Ertaş şaşkındır. Çaresizdir. Gecesi yok, gündüzü yok. Vefasız yârin elinden çılgına dönmüştür. Halini arz eder Leyla’sına. Leyla merhamet eder mi? Anlayış gösterir mi bu Mecnun’una? Nebiyim?..
.
Bu gün Nusret Alper Yozgat’tan bir video paylaşmış. Görüntüde çiçek açmış dallar var. Ocak ayındayız. Karakışın son günleri. Zemheri var kapıda. Yozgat’ta ağaçlar çiçek açmış. Bir yaşıma daha girdim dostlar…
Çok şaşırdım doğrusu. Aklıma Neşet Ertaş’ın bu meşhur türküsü geldi. Bu dörtlüğü evirdim çevirdim. Neşet Ertaş’a rahmet olsun. Bana kızmazdı bu uyarlama dörtlüğü görseydi. Güler geçerdi. Şimdi benim yaptığım uyarlama dörtlük huzurlarınıza geliyor:
.
“Kışımı yaza çevirdin
Çiçek açtı dallar Mevla’m
Viran oldu köyüm yurdum
Ne olacak hallar Mevla’m”
.
Nasıl şaşırmayayım? Bu şaşkınlığımı böyle anlatmaya çalıştım. Ben de Mevla’ya yarı sitem, yarı kahır böyle seslendim. Mevla neylerse güzel eyler. Ama bu, bu, nedir bu?..
Karakışta Yozgat’ta ağaçların çiçek açması ne demek? Öyle serada merada değil. Açıkta, aşikâre… Kıyamet alâmeti hafazanallah! Çünkü Yozgat karıyla, kışıyla bilinir. Hani latife bâbında hikaye ederler. Soğuğa sormuşlar:
-Nerelisin?
Soğuk şöyle demiş:
-Babam Erzurumlu, anam Sivaslı, gendim de Yozgat’ta otururum.
.
Küresel ısınma, çarpık kentleşme, doğayı tahrip etme bunun sebebi. Aklımızı başımıza almazsak daha neler gelecek bu garip başımıza. Bunlar hayra alâmet değil dostlarım.