Hatalarımı düzelten kimse uşağım bile olsa efendim olur. -- goethe
Ahmet TULGANER
Ahmet TULGANER
@ahmettulganer

Terbiyede Peygamberimizin(a.s.m.) Rolü

8 Ocak 2024 Pazartesi
Yorum

Terbiyede Peygamberimizin(a.s.m.) Rolü

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

230

Okunma

Terbiyede Peygamberimizin(a.s.m.) Rolü




Cenab-ı Hak’kın ilk terbiye edici olmasının yanı sıra, terbiye ediciliği hep devam etmiş ve edecektir.Ayrıca Allah Peygamberleri de insanlara örnek olması ve eğitmeleri için birer vasıta kılmıştır.Bu konuyla ilgili ayetlerinde Allah’u Teala şöyle buyurmuşlardır:"Sizin için Peygamberlerde güzel bir örnek vardır." (Ahzab,33/21, Mümtahine,60/6)

Rabbimiz,Peygamberleri insanlara Allah’ın ayetlerini bildirmesi,kitabını tanıtması,kainatın yaratılış sırlarını ve gayesini bildirmesi,insanlara bilmediklerini öğretmesi,onları sapıklıktan kurtarması için bir rehber olarak göndermiştir. (Bakara,2/129,A’l-i İmran,3/164

Bu bakımdan en başta Peygamberlerin görevi "tebliğ ve irşad" tır.Yani doğru bilginin, bildirilmesi ve bu bilginin hayatiyete geçirilmesinde en güzel örnek olmasıdır.Diğer bir ifadeyle Peygamber Efendimiz Aleyhisselâtü Vesselâm kuru laftan öte,insanlara güzel ahlakı yaşayarak örnek olmuş ve onları eğiterek terbiye etmiştir.

Hz.Muhammed(s.a.v.)"Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim." ( İmam Malik,Muvatta’,Husnu’l Hulk,1) buyurarak, terbiye ve güzel ahlak sahibi olarak insanın, tavsiye edilen manada kamil insan mertebesine ulaşabileceğini bizlere işaret etmiştir.

Böylece eğitim sayesinde insan dünya ve ahirete yönelik yapması gerekenlerin hepsini doğru bir şekilde öğrenip bu doğrultuda hareket edecektir.

İnsanlar doğumlarından itibaren yaşadığı süre içersinde devamlı bir şeyler öğrenme ihtiyacı duymaktadırlar.Çünkü sorup öğrenmek bir yol gösterici sayesinde,emredilen şekilde yaşamak insanın yaratılışında vardır.

İnsanın yaratılışındaki bu öğrenme durumunu Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurarak ifade etmiştir:

"Allah sizi annelerinizin karnından birşey bilmez halde çıkarmıştır." (Nahl,16/78

Gerçekten insan dünyaya geldiğinde hiçbir şey bilmez.Acizdir,yol gösterilmeye,elinden tutulmaya, ihtiyaçlarının görülmesine muhtaçtır. Beden gücü bakımından diğer canlılardan daha geridir.Hayvanlar fiziki çevrelerine kısa zamanda intibak ederler,yürürler,yiyeceklerini kolaylıkla bulup hayatlarını sürdürebilirler.Yumurtadan çıkar çıkmaz yürüyen,uçan, yüzen ve yaşaması için gerekli her şeyi bilip,bir başkasına ihtiyaç duymayan birçok hayvan vardır.Ancak insan ruh ve zeka bakımından en üstün varlık olduğu halde, kendi kendine yeterli olabilmesi için uzun zamana ihtiyacı vardır.Fakat bahsettiğim bu noktada aslında hayvanlara hiçbir zaman ulaşamaz çünkü, insan yaratılışı itibarıyla sosyal bir varlık olduğundan her zaman bir başkasına bağımlı hareket etmek mecburiyetindedir.Bu çerçevede geniş değil,dar manada hadiseye bakıldığında durum yine farklı değildir,yani zarar ve menfaati birbirinden ayırt etme kabiliyetini kazanıncaya kadar bir hayli zaman geçmektedir.

Bu bakımdan Allah insanı yaratmış,yabancısı olduğu dünyada nasıl hareket edeceğini,nelere uyacağını kendisine bildirmiş,bilmediklerini ise kendisine öğretmiştir.

Anlaşılacağı gibi terbiye aslında örnek olup yol göstermektir.Bilgisi olanların,bilmeyenlere bilgilerini aktarması, yardımcı olmasıdır.Bilen insan bu bakımdan her zaman her yönden üstündür.Allah’u Teala Kur’an’da "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" (Zümer,39/9)

"Bilmediklerinizi bilenlere sorunuz." (Nahl,16/43) buyurarak ilmin,bilginin üstünlüğüne dikkatleri çekmiştir.

Kur’an-ı Kerim’in daha birçok ayetinde Cenab-ı Hak okumaya,yazmaya,ilme kısacası eğitim ve öğretime dikkat çekmiştir. Mesela:

"Allah içinizden iman etmiş olanlarla bilhassa kendilerine ilim vermiş bulunanların derecelerini arttırır." (Mücadele,58/11)

"Rabbim benim ilmimi arttır,de." (Taha,20/114)

"Körle gören,karanlıkla nur,gölge ile sıcak bir olmaz." (Fatır,35/19-21)

İnsanın olgunluk ve şerefi,hayır ve saadeti, fikir ve çalışma yoluyla (Öğretim ve Eğitim) kazanmaya dayanmaktadır.İnsan bu konuda azim ve gayretle çalışmaya muhtaçtır.Akıl ve düşüncesini iyi yolda kullanır,saadet yolunu tercih eder,doğru olan caddeye (sırat-ı müstakim) girerse, ma’rifet ve fazilet cihetine koşarsa güzel ahlakı elde edip,iyi hareketin zirvesine tırmanırsa ve olgunluğu planlar,iş olarak meydana dökülür(nazari plandan ameli plana geçerse), ufuktan ufuğa yükselirse,Hak Teala’ya yakın olan yüksek zümreye katılır.


Ahmet TULGANER



Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Terbiyede peygamberimizin(a.s.m.) rolü Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Terbiyede peygamberimizin(a.s.m.) rolü yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Terbiyede Peygamberimizin(a.s.m.) Rolü yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.