- 295 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
''Kim di Kadın...''
KİMDİ KADIN ?
Bir çift gülen göz, bir umut ,bir sevdaydı kadın. Şevkat bulutu olup,en harlı ateşi bile,gözyaşlarıyla yağmur olup söndürendi…
Kadının toplumda ki yeri neydi,amacı neydi,değeri neydi?
Bir yanımız kadın,bir yanımız anneydi bizim…Kimi yerde aklımız kimi yerde duygularımız,kuvvetli hislerimizdi bizi yöneten,bize yol gösteren…
Bir eş ve bir anne olarak¸ en az erkekler kadar zorlukları göğüsleyen,sevgiyi en çok veren ve en çok sevilmeyi hak edendi, ailenin temeliydi kadın...Kendisine şiddet uygulanmasını,dinin ve insanlığın onaylamadığı, sırf Allah’ın yarattığı ve değerli kıldığı bir insan olarak ,saygın bir varlık ve ailenin hak ve sorumluluklarında eşit¸ hayatı kolaylaştıran ,sevgide ise daha cömert olandı kadın…
Bir birey olarak,sosyal ve kültürel hayatın farklı alanlarında,azimle ve hırsla etkinlik gösteren, başaran ve alkışlanan da bizdik...Yerine getirdiğimiz sorumluluk ve görevler ne kadar önemli ve değerli olursa olsun¸ hiç biri bizi,bir insana anne olmak kadar saygın ve değerli kılamazdı. Annelikti bizi daha saygıdeğer ve değerli yapan…
Bütün zorluklara göğüs geren,yuvasını bir yırtıcı kuş gibi koruyan kollayandık biz….
Bazı kadınlarımız sevdaya koşar savrulur bazen durulurdu,bazılarımız yalanlarla yaşar,yanar kavrulurdu,kimimiz insanca yaşama hakkı ve bütün hürriyeti elinden alındığı halde bunu kabullenir ve kaderine razı olurdu…Susanda bizdik susturanda….Düşünende bizdik düşündürende,can acıtırdık,canımız acırdı,yakardık ama yanardık da…
Aynı hataları, sırf yuvasını korumak,ayakta tutmak uğruna defalarca affeden,susan, bağışlayan ve yok sayandık...Bir tatlı söze,bir gülüşe bir ömür feda eden, cefakâr ve fedakârdık, anneydik biz herşeyden önce….
‘’bir kadını ortadan ikiye böl…
yarısı anne dir,yarısı çocuk,
yarısı sevgili,yarısı aşk...
duyanlar bunu bilmez,görenler anlamaz bunu !
yarısı rivayettir,yarısı gece.(Cemal Süreyya)’’
demiş şair Cemal Süreyya,ne güzel söylemiş….
Derindir bir kadının sözleri,herkes anlayamaz…Gülümsemesi de boldur kahkahası da… Ama bir o kadar da üzüntüleri,hayal kırıklıkları,ağlamaları…...Suskunluğu,yorgunluğu,sessizliği,kızgınlığı,dargınlığı, kırılmışlığı da çoktur,kadındır işte yani,annedir o… Yeri gelir gezindiği bağ,yeri gelir yaslandığı dağ olur evladına ve eşine….Ama herşeye rağmen ayaktadır,dimdik,güçlü,bir o kadar kırılgan ama bir o kadar yıkılmaz…
”Kadınlar sözleriyle değil, gözleriyle konuşur aslında. Bu yüzden onları anlamak için dinlemek yetmez, izlemek gerek yalnızca.” (Dostoyevski)
Figen AKKARTAL
Mali Müşavir
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.