- 161 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yaşamamak için
Aslında sonu düşündüren, ne ulaşılmaz olan aşklar, ne bedeninizi yaralayan kavgalar. Sonu düşündüren bir neden var.
Bu neden; kimsenin kimseyi duymadığı, hayat dediğimiz kocaman küreye bağımlı zamanın zarara uğraması.
Zor, gerçekten insan olmak benim için çok zorlaşmaya başladı, hayır, oysa dün burada olmayı düşünmemiştim.
Herkese sorsaydık, herkes aynı şeyleri söylerdi. Doktorlar, belkide en kötüleri bile.
Olaylar yaşanmaya başladığında, herkes herkes gibi aynı noktalara geliyormuş. Öfkemin, kendime duyduğum saygının önüne geçeceğini düşünmüyordum.
Güzel bir sessizliğe sahiptim. Küçük bir dünyam vardı, bazen aşırı depremlere marus kalsamda, herşeyin üstesinden gelebiliyordum.
Şu an geldiğim yere bakıyorum, karar mekanizmam tamamen çökmüş durumda. Gücüm ve hissimi kaybediyorum.
Birşeyler anlatmak istiyorum, bunu denedikçe, herkes bana sağırmış gibi, artık boşluğa konuşmaktan yoruldum.
Kötü olanlardan birtanesi ise; size sizden daha yakın olanların, aslında öyle düşündüğünüz insanların, sizi duymaması.
Hayatımda hiç böyle bir yenilgi tadacağımı düşünmüyordum. Bana sen ne diyorsun diyebilirsiniz, ancak aramızda boyut farkı var hissiyatındayım.
Düşüncelerimden düşen herkes, keskin bıçaklarımın arasında parçalanıyor, bunu yapmaktan zevk almıyordum, anlayana kadar.
Anladığım maddeleri sıraladığımda, benim için iyi olan tek bir sonuç elimde kalıyor.
Saçmalık, evet gerçekten, duyulmayan bir karanlıkta güneşin doğmasını beklemek saçmalık. Manevi olarak bunları yazmamalıyım, beni taşlayabilirler.
Aslında benim maneviyatla da bir problemim yok, belkide çoğundan iyi olduğum için bu noktadayım.
Kim bilir, belki bir yoklukta derviş olmalıydım, böylece beni duymak isteyenler bana gelirdi, ben bunun için çabalamaz, bunun için yara almazdım.
Asıl söylenmesi gereken tek birşey var, neden hala burada sizlerin arasında duruyorum, bitmeyen küçük ışıklara, evet umut ışıklarına inanıyorum.
Kabullenmeliyim, herkes aynı, hepimiz aynıyız, ben ve sen, bataklığımızdan kurtulup, birbirimize sarılamıyoruz.
Bunun için bahanelerimiz var, bu sonu düşünmek içinde, herkes düşünüyor bu sonu, en korkak olanlar bile.
Kitaplardan öğrenilmiyor hayat, kitaplar, düşünüp benim gibi yazan adamlar ve kadınlar. Biz başkalarının düşüncelerine karışıyoruz,
başkalarının düşünceleri değişiyor, biz yazdıklarımız gibi olamazken, onları sürüklediğimiz mutluluk yada mutsuzluğun bedelini yaşayarak ödüyoruz.
Hayır, gerçek olan tek madde; güneşin doğmasının bir umut taşımadığı, bu sessizliğin ise benim için cazibeli hale gelmesidir.
Enes İLHAN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.