küpeli
şömine başında dedikoduya başlamıştı kadınlar
çaylar
börekler
şen kahkahalar
tahta basamaklardan üst kata çıktım tek tek
ardıma baka baka
nuray geliyor mu diye
gelecek mi diye
görecek mi
bilecek mi acaba
hisseder mi niyeti
merdiven başında durdum
bekledim
basamak sesini dinledim sessiz
soluksuz
geldi
peşinden hasret
gözlerime baka baka dudağını öptü
sanki ilk değildi bu öpüş
hiç acemi değildi
nedendi
nasıldı
ama gerçekti
nuray gülüyordu
memnundu sanki
hoşnuttu
ve utanması yoktu
hasret bizden büyüktü yaşça
çirkindi
çelimsiz
pasaklının biriydi
...
belli etmemeye çalıştım üzüldüğümü
kıskandığımı
yıkıldığımı
..
geç olmuştu
kadınlar toparlanıyordu usuldan
hasret büyüktü
nurayı ben alıyorum dedi anasına
eve bırakırım dedi
gittiler
..
yol boyu neler olacaktı
kim bilir
neler neler
YORUMLAR
fransız
ama bu merak kimseyi öldürecek boyutta da değil hani :)
selamlar
Üzüntüyle kala kalanın hakkında pek az bilgi verilmesi çok yaratıcı fikirler bırakıyor okur için. Evet bilir takip eder severim yazılarınızı. Onlardandı...
fransız
hayatta boşluklar vardır yaşayan için
kimi boşa geçmiş
kiminin yeri dolmayan
yazmak da öyle