- 253 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
Doğu Ekspresi ya da Yüreğinin Doğu Kıyısı
...
Silikon çekmiyordu, hiçbir sızıntısına. Sızısının, sızmasına yol veriyordu.
Sır vurmuyordu, sır vurulmuş aynalara küskünlüğünden.
Sızması meyden değil, yüreğinin meysiz meyhanesindendi.
Kirli sakalları, düpedüz kirliydi.
Saçlarına tarak, kemiktendi.
Hani öyle fildişi ya da camız boynuzu falan değil.
Parmaklarını kullanıyordu.
Bir ispirto ocağı, bakır bir cezve ve kahvesi tüm avadanlığıydı.
Kimi içtiğini kimse bilmiyordu.
Her tükettiği sigarasının izmaritini özenle gömüyordu.
Bir gar,
garda bir bekleme koltuğu,
bekleme koltuğunda bir parka...
Nedense kimsenin onu sorgulamaya cesareti yoktu.
Hakları da yoktu.
Bakmalarına izin vermişti.
Fakat kimse görmüyordu.
Alışmışlardı.
Kaygısı da yoktu fark edilmemekten.
Belki de üst ben dediklerinin Nirvana’sına erişmişti.
Müridi olsam da uçursam mı, belki de ağır aksak kanatlarına yapıştım bile...
Bir suskunluktan efsaneler sektiren vesaireler...
Belki de o, içi doldurulmuş Hachiko.
Doğu Ekspresi yanaşıyorken perona çığlık çığlığa.
Silikon çekmiyor, hiçbir sızıntısına.
Sızısının sızmasına yine yol veriyor.
Gidene mi,
Gelmeyene mi belli değil...
Bir suskunluktan efsaneler sektiren vesaireler bir yana sevgili...
Çığlık çığlığa Doğu Ekspresi yanaştı,
-Yine-
sol yanıma...
...
*
-Güncesinden-
Sınır ötesine özlemdir sevdalı ölmek.
Nerede bir sınır, orada başlar vuruşmalar.
En çok da kendimizle.
Vuruştuklarımız mı?
Sevmesini bilmiş evrenin askerleri, soru işaretleri.
Ters çevirince çengel.
Tak gitsin kasap efendi savaşan sevdasız yürekleri.
Ne saldırı çabasıyla, ne de savunma güdüsüyle vuruşmanın adıdır, sevda.
Bize ya nokta kalacak ya da örse vurdukça ünlem olacak gerek.
Arttı vuruşmalarım
Yakınlaştıkça
içimdekine...
Sevmesini bilmiş evrenim, ey sevgili...
Artık ünlem !
Ki
Hüznüme umudun damlası...
“!”
...
Yüreğimin yurdu var mıdır?
Yoktur
Yüreğim yersiz yurtsuzdur…
Baştan aşağı sevda kesmişim
Acımışım, kanamışım
Yüreğimin doğu kıyısındaymışım
Yüreğimin doğu kıyısı senindir…
Haritasızdır sevgilerim
Ve dahi sevdalarım
Bir sınır kasabası kadar sınırsızım
Yüreğimin doğu kıyısı senindir…
Ne dikenli tellerim var
Ne de korunaklarım
Kalelerimi yıkmışım
Yüreğimin doğu kıyısı senindir…
Bir güldüm kurudum
Tomurcuğuna hasret
Yağmurlar yağdırırdım çöl oldum
Gel gayrı
Yüreğimin doğu kıyısı senindir…
YORUMLAR
Karda dans eden bir çift keklik
gördüm.
Sonra yitirip birbirlerini
Kavuşmak mı
takip ederek gagalarından damlayan
kandı...
Sevdanın , özlemin , hasretin
resminin en güzel hallerindendi yazı.
Tebrikler.
Selam ve muhabbetle...
Haytanın Güncesi
Belki yitirip birbirlerini
belirli / belirsiz iz peşinde
kavuşmak umudunun peşinden çıkmaları yola
nihayetinde her nerede ve kiminle olursa olsun sevilen
sevdanın sevmekten vazgeçmemek olduğunu öğrenmeleriydi som güzellikleri.
İçine konuşup dışa susanların dünyasına göç eden o bir çift kekliğin özlem, hasret ve sevda dolu gölgesinden selam ve muhabbetle.
Teşekkürlerimle.