Kalabalık
Başlıktaki kelimenin harflerine bakar mısın bir. Ne demek Dünyevi, yeter ki sen iste ya hu. Ne görüyorsun. 3a 1ı 2k 2l 1b vb vs işte. Formül gibi oldu değil mi? Matematiği hiç sevmem Dünyevi. Ne formülü. Konuya gel, 2024ün ilk yazısını yazıyorsun ve yine yazının başında şaftını kaydırdın konunun. Hem konun yok ki senin, sallayıp duruyorsun.
Üstad, efendim, Neden çok kalabalığız. Ne bileyim ben, insanlar geometrik şekilde çoğalıp duruyor, bir de düşünsene insanın tavşan gibi doğurduğu.. Abari.. Şimdiye kadar 100 milyarı hayli hayli geçtiydi nüfusumuz. Kalabalık deyince insanı mı anladın? Ne anlamam gerekiyordu ki.
Çok fazla organımız ve kemiğimiz yok mu sence de Üstad. Böyle bir kalabalığı nasıl kabul edebiliyorsun sen. Leyn Dünyevi, işin güçün mü yok, Tanrı veya evrim veya uzaylı genetik müdahalesi ne dersen de, değiştiremeyeceğin şeyler için kafa ütülemeyi bırak artık Dünyevi.
Hem Tanrı hem evrim hem de uzaylı üstün medeniyet müdahalesi yanlış yolda üstad. Kökeni yanlış insanın, inşası, yapımı, hisleri, aklı fikri vb vs ne dersen de, çıkmaz sokaktayız sanki. Öyle bir yaşam formu veya bedeni yapmalıyız ki, en asgari kalabalık olmalı. Şimdi aynayı al eline ve kirpiklerine, kaşlarına bak ve say bakayım üstad. Eğer kendi yapımızı bir bütün olarak kendi elimize yani bilinçimize veya tam tekmil hükmümüze almak istiyorsak, şimdiye kadar gördüğümüz canlıların dışında çok üstün bir yapım tekniği bulmamız gerekiyor. Yani mağaralara çizik atmaya başladığımız günden bugüne, çizgi romanlar, ressamların yaptıkları, resimler, diziler, filmler, gazetelerdeki görüntüler, tvdeki görüntüler, hatta kurgu filmlerdeki canlı şekillerinin dışında yeni bir yaşam ve inşası düşünmek zorunda değil miyiz.
Uleyn Dünyevi, ne sevmeye geliyorsun ne nefret etmeye, ne de yazının içinde seninle sohbet etmeye. Saçmalamak artık senin alışkanlığın olmuş be, bu gidişle seninle yollarımız ayrılacak. Hayırdır üstad, yeni yılda ölmeyi mi düşünüyorsun? Bence haklısın, bu kadar kalabalık bir yapıyı kontrol etmek ve bir arada tutmak sanırım Tanrıyı da evrimi de uzaylı müdahalesini de aşan bir sorun. O yüzden iş başa düştü Üstad. Çok cahil, abaza, eksik, kusurlu bir canlıyız. Bunu düzeltmemiz gerekiyor artık bu çağda. On binlerce yüzbinlerce yıllık yanlışları bu çağda düzeltebiliriz belki. Peki paşam peki, nasıl düzelteceğiz peki? Yani nasıl bir yapı düşünüyorsun de bakem. Ya hu niye ben diyordum, biraz da sen saksıyı çalıştır, düşün ...
Suda çok dursa boğulan, yüksekten düştü mü kırılan ve dağılan, ateşle yanan, rüzgarla savrulan, uçamayan bir canlılık senin için de çok eksik değil mi Üstad. Hem yaşam süresi ne kadar kısa insanın, en az 1000-10 bin yıl hatta daha fazla yaşayabilecek bir benden ve zihin inşasını yapmalıyız. Hatta sonsuzluk bile aşılmalı artık. Baksana insana, bir gün uyumasa tüm işlevleri patara vermeye başlıyor, bu kadar aciz, yoksul bir canlılık hangi kıt akıllı ve kıt hükümdarın işi olabilir ki?
Tanrıcılığı düşünürsen geçmişten geleceğe dünya literatüründe, eskilerin Tanrısı bu çağda çok gereksiz, güçsüz, cahil kalıyor. İstersen kutsal kitap denilenlere bir bak, ne kadar kıt akıllı ve kıt üslup sahibi ve hokkabaz olduğunu görürsün Tanrının. Görmüyorsan, göremiyorsan bence hiç uğraşma Üstad, bu yıl öl gitsin.
Evrim dersen, çok yavaş, ilk mikro beden sahibi canlıyı, organeli, enzimi düşün bir. Çok geri bir tür. Milyonlarca milyarlarca yılda ancak dünya üzerinde canlılığa bürünebilmiş veya bir yapı inşa etmiş. O yapı ki, yukarıda bahsettğim gibi, yemeden, içmeden, sıçmadan duramıyor veya yaşamını sürdüremiyor. Bu bariz kusur sahibi mikroorgannellerin aklı veya gücü çok yavaş çağımıza göre.
Uzaylı müdahalesi dersen, şimdiye kadar değişik bedenlerde resmedilen, gösterilen kurgulanan tüm canlı uzaylıları da insanlaştırdık. Her neyi insanlaştırıyorsak bilmek gerekir ki, onu acizleştirmiş olur. Şimdiye kadar kaç türlü uzaylı canlı hayal ettik ve bunları çizgi romanlardan, tvye, gazeteden internete şekil mekil, zihin veya teknoloji olarak aktarıp durduk, lakin bu deniz de bitti artık günümüzün zihinlerinde. Robot yani çelikten metalden bedenler, ışıktan bedenler, hayvanımsı şekiller, bitki, hayvan ve insan karışımı uzaylılar. Bunlar da yetmiyor artık bu çağa. Daha üstün bir yaşam veya canlılık icat etmeliyiz.
Ya hu bende tam icat çıkarma başımıza Dünyevi diyecektim. Sen kendin dedin, yormadın beni Dünyevi, thanks ederim yani. Şükran şükran sana.. Eee senin aklında veya hayalinden nasıl bir üstün tür icat etmek var.
Ya hu Üstad, delirdim mi ben , gereksiz şeyler düşüneyim, hadi git işine üstad, işin gücün harikuru kurukiri..
Düşünün bakalım üstadlar; Tanrı, evrim veya üstün uzaylı müdahalesinin daha ötesinden bir düşünce ve yapı inşaa edelim insan için.
2024 için; üstün insana ulaşma yolunda çok fazla çaba harcandığı bir yıl olmasını dilemekten başka ne yapabiliriz ki. Çalıştırın saksıları hadi bakem.
Leyn Dünyevi, hadi git işine, meanyeak mısın nesin ya hu. İyi geceler sana. Umarım bu dünyada fazla kalmazsın Dünyevi, artık bu dünya seni taşıyamıyor, nereye gideceksen umarım dilerim isterim ki hedefine ulaşırsın. Ne dim daha...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.