BAŞÖRTÜSÜ KONUSUNDA, SİZLERİ DÜŞÜNMEYE DAVET EDİYORUM.
Bizler dinimiz ve inancımız adına gerçeklerin, doğruların arayışında mıyız, önce bunun kararını vermeliyiz. Yoksa kendimize büyüklerimizden, atalarımızdan öğrendiğimiz bilgiler ışığında bir yol tutmuş, aman kimse dokunmasın zihniyetinde mi yaşıyoruz. Allah Kur’an’da bizlerin her konuda, ayetleri anlamaya çalışırken de düşünmemizi, özellikle aklımızı kullanmamızı bizlerden ister. Kanıtımızın delilimizin, Kur’an’dan olması konusunda ikaz eder. Aklını kullanmayanları da, pislik içinde bırakacağını, onları cezalandıracağını söyler. Madem Allah bizlerin özellikle ayetleri anlamaya çalışırken aklımızı, mantığımızı kullanmamızı, düşünmemizi emrediyor ve kesin, çelişkisiz, açık yani Muhkem kanıt yalnız Kur’an’dır diyor, gelin kadınlarda başörtüsünün Allah’ın emri olup olmadığını, birlikte Allah’ın kitabı Kur’an’a bakarak, danışarak düşünelim ve araştıralım. Önce size, konuyu daha iyi anlayabilmeniz için, bir örnek vermek istiyorum. Bu örnek üzerinden, Kur’an’da başörtüsüne delil gösterilen bir cümleyle, verdiğim örneği mukayese edelim ve ayetten Allah bizlerden ne istiyor onu anlamaya çalışalım, Allah’ın izniyle.
Evinize geldiğinizde, yoğurt almayı unuttuğunuzu fark ettiniz ve kızınıza, kızım yoğurt almayı unutmuşum, çok yorgunum ben gidemeyeceğim, bir çırpıda eteğini, gömleğini, ayakkabını giy ve bakkaldan bir yoğurt alıp geliver dediniz. Bu durumda siz kızınızdan, ne istemiş oldunuz? Yoğurdun alınıp gelmesini mi, yoksa onun yanında mutlaka eteğini, gömleğini, ayakkabısını da giymesini istemiş olur musunuz? Yani kızınız yoğurt almaya giderken, eteğini değil de pantolonunu giyip yoğurt almaya gitse, ya da gömleği yerine kazağını giyerse, sizin isteğinize ters bir durum oluşturur mu? Bu soruma, şöyle cevap vereceğinize eminim. Ben kızımdan yoğurt almasını istedim, kıyafeti o an hangisi uygunsa onu giyip gidebilir, benim kızımdan istediğim yoğurdun alınmasıdır. Yoğurdu alırken giyeceği kıyafet, o an kendisine kalmıştır diye cevap verirsiniz.
ÖNEMLİ OLAN AMAÇTIR, BİZDEN İSTENENDİR. AMACI, İSTENENİ YERİNE GETİRMEK İÇİN, FARKLI KAYNAKLAR, ARAÇLAR KULLANMAK KİŞİYE KALMIŞTIR. Zaten isteneni yerine getirmek zamanla, çağın getirdiği imkânlarla da, değişiklik arz eder. ÖRNEĞİN ALLAH HACCI İLAN ET, GEREK YAYA, GEREK YORGUN DEVE SIRTLARINDA HACCA GİTSİNLER DER. BUGÜN HANGİMİZ HACCA, YAYA YA DA DEVE SIRTLARINDA GİDERİZ, YA DA HACCA DEVEYLE GİDİLMEZSE, HAC KABUL OLMAZ DİYENİMİZ VAR MI ARAMIZDA? Demek ki önemli olan emrin yerine getirilmesiymiş, ARAÇ ZAMANLA DEĞİŞEBİLİYORMUŞ.
Şimdide gelelim kadının başını örtmesinin Allah’ın, Kur’an’ın emri olup olmadığı konusuna. Önce şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim ki, ALLAH’IN KUR’AN’DA, MUHKEM YANİ AÇIK BİR ŞEKİLDE, ASLA KADIN SAÇINI ÖRTMELİDİR DİYE BİR EMRİ YOKTUR. Düşündürücü değil mi, Allah böyle bir emir vermiş olsaydı, açıkça Kur’an’da belirtirdi düşüncesini, her nedense ne gündeme getiren var, nede sorgulayan var. Allah bizlerin sorumlu olduğu ayetlerin, MUHKEM yani şüpheye düşmeyecek, tartışmayacak kadar açık ve net olduğunu söylüyorsa, bu konuda da Allah MUHKEM yani açık bir hüküm vermesi gerekmez mi? Peki başörtüsü emrini, Kur’an’dan hangi bilgiye, ayete dayandırılarak delil gösteriliyor, şimdide ona bakalım.
Nur suresi 31. ayette geçen HIMAR kelimesine, aslında anlamı örtü olmasına rağmen, bu kelimenin anlamı, başörtüsüdür diye tercüme edilmesinden kaynaklanıyor ve bu kelime toplumu tedirgin etmeye yetiyor. Bizde bu kelimenin anlamının başörtüsü olduğunu kabul ederek yazalım ve Allah’ın bu ayette başın örtülmesini mi emrediyor, yoksa ayette farklı bir emir mi var, onu anlamaya çalışalım. Ayette bir kelimenin anlamını değiştirseniz bile, Allah’ın hükmünü değiştiremezsiniz. ÇÜNKÜ ALLAH, BİZ KUR’AN’DA HÜKÜMLERİMİZİ NİCE ÖRNEKLERLE AÇIKLADIK, İZAH ETTİK, DEĞİŞİK ÖRNEKLER VERDİK DİYE BİZLERİ UYARIR. Lütfen yazımın başında verdiğim, yoğurt örneğini unutmayalım ve aynı mantıkla ayeti düşünelim. Başörtüsünün Allah emri olduğuna delil gösterilen, Nur 31. ayette geçen tek cümleyi, sizlere birkaç tercümeden/mealden yazmak istiyorum.
“BAŞÖRTÜLERİNİ, YAKALARININ ÜZERİNE (KADAR) ÖRTSÜNLER. “ “BAŞÖRTÜLERİNİ (GÖĞÜS) YIRTMAÇLARININ ÜSTÜNE KOYSUNLAR.” “ÖRTÜLERİNİ/BAŞÖRTÜLERİNİ GÖĞÜS YIRTMAÇLARININ ÜZERİNE VURSUNLAR.” “ÖRTÜLERİNİ GÖĞÜSLERİNİN ÜZERİNE KAPASINLAR.”
Dikkat ederseniz, Allah’ın ayette emri, GÖĞÜS AÇIKLIĞININ, DEKOLTESİNİN ÖRTÜLMESİ OLDUĞU AÇIKÇA ANLAŞILIYOR. Bu durumda verilen emri, başörtüsü ile değil de farklı bir örtüyle örtmesi sizce mümkün değil midir? Başörtüsüne delil bu ayette, bu cümleyi gösterenler, evet bu cümlede başın örtülme emri açıkça yok, göğsün dikkat çekici dekolte açıklığı örtülmesi emrediliyor. AMA DOLAYLI OLARAK TA, BAŞIN ÖRTÜLME EMRİ VERİLİYOR DİYE AÇIKLAMA YAPILIYOR. Bazı kardeşlerimizde, başın örtülme emrini Kur’an’ın açıkça vermesine gerek yok, çünkü o günkü toplumda, kadının başı zaten örtülüydü diyebilecek kadar, zorlama delil yaratabiliyorlar. Madem Rabbimiz ayetler üzerinde düşünün, aklınızı kullanın diye emir vermiş, gelin bu söylenenler üzerinde, Kur’an’ı referans alarak düşünelim. Önce hatırlayalım, Allah Kur’an’da bizlerin sorumlu tutulacağımıza hükmettiği ayetlerin bir kısmını açık değil de, dolaylı bir şekilde gönderdiğini söylüyor mu? Bunun mümkün olmadığını görüyoruz ve bakın ne diyor Rabbimiz.
Bakara 99: Andolsun, BİZ SANA APAÇIK AYETLER İNDİRDİK. Bunları ancak fasıklar inkâr eder. (Diyanet meali)
Enam 126: Bu, Rabbinin dosdoğru yoludur. ŞÜPHESİZ DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALACAK BİR TOPLUM İÇİN, AYETLERİ AYRI AYRI AÇIKLADIK.(Diyanet meali)
Hud 1: Elif Lâm Râ. Bu öyle bir kitaptır ki, ayetleri muhkem kılınmış, sonra da her şeyden haberdar olan hikmet sahibi Allah tarafından AYETLERİ AYRINTILI OLARAK AÇIKLANMIŞTIR. (Elmalı meali)
Bunlar gibi birçok ayet örnek verebiliriz ki, Kur’an nice örneklerle bizzat ayetlerini açıkladığını ve sorumlu olduğumuz dinin anası olan MUHKEM ayetlerin, anlaşılması için örnekler verildiğinden bahsediyor. Ama bizler bunca ayetleri görmezden gelip, Nur suresi 31. ayette, Allah başın örtülme emrini açıkça vermeyip, dolaylı emir verdiğini söyleyebiliyoruz. İŞİN İLGİNÇ OLANI İSE, BU AYETTE DOLAYLI BİR EMİR, HÜKÜM VERMİŞ OLSAYDI ALLAH, KUR’AN’IN DİĞER AYETLERİNDE BU EMRİNİ AÇIKLAMASI GEREKTİĞİNİ BİLE DÜŞÜNMEK İSTEMİYORUZ. ÇÜNKÜ NEFİSLERİMİZ YANLIŞ, BATIL İNANÇLARIMIZA TESLİM OLUYOR, İTİRAZ ETMİYOR, DÜŞÜNMEMİZİ ENGELLİYOR. ALLAH BİR AYETİNDE, BAKIN NE DİYOR BU KONUDA BİZLERE.
Kehf 54: Andolsun, BİZ BU KUR’AN’DA İNSANLAR İÇİN HER TÜRLÜ MİSALİ DEĞİŞİK ŞEKİLLERDE AÇIKLADIK. Fakat insan tartışmaya her şeyden daha çok düşkündür. (Diyanet meali)
Bu ayete iman ediyorsak eğer bir Müslüman olarak, şu soruyu kendimize mutlaka sormalıyız. Madem Allah bizlerin sorumlu olacağı konularda, türlü misaller, örnekler vermiş ve açıklamış konuları, bu durumda Nur suresi 31. ayetin bir cümlesinde, dolaylı olarak verdiğini iddia ettikleri kadının başını örtme emrini, NİÇİN KUR’AN’IN DİĞER AYETLERİNDE, MUHKEM YANİ AÇIK BİR ÖRNEKLE BİZLERE BİLDİRİP, "KADINLAR SAÇLARINI MUTLAKA ÖRTMELİDİR, EŞİ DIŞINDA GÖSTERMEMELİDİR" NEDEN DEMEMİŞTİR? BU SORUYU NEDEN KENDİMİZE SORMUYORUZ? Çünkü Kur’an’ın hiçbir yerinde Allah, kadın saçını örtmelidir, kimseye göstermemelidir, bu benim emrimdir diye bir hüküm vermemiştir. SİZCE ALLAH AÇIKÇA VERMEDİĞİ BİR HÜKÜMDEN, KULLARINI SORUMLU TUTAR MI? Şunuda lütfen düşünelim. Sizce saç kılı insanlara cazip gelipte, erkekleri tahrik eder mi? Mümkün değil. Eğer öyle olsaydı, kadınlarıda erkeklerin sacı, aynı duygularla etkilemesi gerekirdi. Tabiata baktığınızda Allah, insan yada hayvanın bedenlerinde kılı BİR ÖRTÜ, KORUMA GÖREVİ olarak yaratmıştır. İLGİNÇ OLAN ERKEĞİN BIRAKTIĞI HEM SAÇI, HEMDE UZATTIĞI SAKALI KADINA KARŞI HARAM, GÜNAH OLMUYOR, AMA KADININ SAÇI ERKEĞE HARAM OLUYOR, BUNU AKILLA, MANTIKLA VE KUR’AN İLE ASLA AÇIKLAYAMAZSINIZ. Lütfen unutmayalım, saç yada kıl cinsel cazibe değil ÖRTÜDÜR.
Arap kadınlarının başlarının örtmesini örnek gösterip, bizim için başka emre gerek yok, Arap kadınları örtüyorsa, bu bizim için Allah emridir demek, aklı ve Kur’an’ı kullanmadan, sorgusuzca batıla hurafeye itaat etmektir ki, BU BİZİ FASIKLARIN YOLUNA SAPTIRIR. İlginç olan Arap toplumunda, iklim ve gelenekleri gereği erkeklerinde başları örtülüdür, ama ondan bahseden bile yok. Sanırım erkek baskısı İslam’ı şekillendirmiş, ama bu gerçeği bizler hala fark edemedik. Bakara suresi 99. ayette ne diyordu Allah? Size apaçık ayetler indirdik diyor ve apaçık oluşunu inkâr edip, ayetleri görmemezlikten gelenlerinde, fasık yani Allah’ın emirlerine riayet etmeyen, batılın sözlerine inananlardan olursunuz diyor.
Allah’ın Resulünün döneminde, Araplarda kadının başının örtülmesi, kadının ÖZGÜR olduğunun simgesiydi. Onun içinde cariyeler Müslüman bile olsalar, başlarını örtmelerine izin verilmezdi. Yalnız bu bilgiden yola çıkarak, sizleri düşünmeye davet ediyorum. Allah’ın Elçisi, O örnek insan, Nur suresi 31. ayeti tüm Müslümanlara tebliğ ederken acaba, özgür kadınlar artık bu ayetin indirildiği andan itibaren başlarını da örtmelidir, bu Allah emridir, ama Müslüman olan cariyeler, başını örtemez diye ayeti tebliğ etmiş olabileceğine, sizler inanıyor musunuz? Eğer bu mümkün değil, çünkü Allah’ın emirleri iman eden herkesi kapsar diyorsanız, lütfen bu konuyu bir kez daha düşünün. Çünkü cariyelerin Müslüman bile olsalar, başlarını örtmelerine izin verilmiyordu. Nedeni sokakta gezerken, cariyemi özgür kadın mı ayrımı, daha rahat yapılsın diye.
Bu ve buna benzer konulu yazıları yazmaktaki amacım, başörtüsünü kadınlarımızın takmaması, çıkarması adına elbette değildir. Başörtüsü bazı toplumlarda, iklimlerde, çalışma ortamlarında gerekli ve zaruridir, hatta GELENEĞİMİZİN BİR PARÇASIDIR. Amacım Allah emretmediği halde, bu Allah katındandır, Allah emridir demenin, büyük bir günah ALLAH’A İFTİRA olabileceği düşüncesinden yola çıkarak, gerçekleri anlamaya çalışmak, doğrularla buluşmak adınadır çabam.
Allah kadın ya da erkeğin, namuslu iffetli giyinmek şartıyla, giyim şekline asla karışmamasının çok önemli nedeni, kişilerin inançlarının dışarıdan giyinişlerinden, fark edilmemesi adınadır. Çünkü iman, Allah ile kulu arasındadır. Başörtüsü konusu İslam toplumunda kanayan bir yara haline dönüştü. İrandaki kadınların isyanları, devleti yönetenlerin inatla baskısı bizlere ders olmalıdır. Allah cümlemizi Kur’an gerçeklerinin farkında olan, halis kulları arasına alması dileklerimle.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
kuranadavet1.wordpress.com/
twitter.com/KURANA_DAVET
www.hakyolkuran.com/
/Kuranadavet1/
hakyolkuran1.blogspot.com/
YORUMLAR
Resulullah efendimizin bildirdiklerine ve mezheplere uyduruk din denmesi de, çok çirkin bir iftiradır. Kur’an-ı kerimde, (Resulüme uyun) buyuruluyor. Resulullah’a uymamak Kur’an-ı kerime yani Allahü teâlâya uymamak olur. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Bazı kibirli kişiler çıkacak, “Allah Kur’anda bildirilenden başka bir şeyi haram kılmadı” diyecek. Yemin ederim ki, benim emrettiğim, yasakladığım, koyduğum hükümler de vardır. Bunların sayısı Kur’andaki hükümlerden daha çoktur.) [Ebu Davud]
(Kur’andan başka delil kabul etmem diyenler çıkacaktır.) [Ebu Davud]
(Hadisi bırak, Kur’ana bak diyerek bana inanmayanlar çıkacaktır.) [Ebu Ya’la]
(Yalnız Kur’andaki helal ve haramı kabul ederim diyenler çıkacaktır. İyi bilin ki, Peygamberin haram kılması, Allah’ın haram kılması gibidir.) [Tirmizi, Darimi]
(Cebrail aleyhisselam, Kur’an gibi, açıklaması olan sünneti de getirdi.) [Darimi]
(Bana Kur’anın misli kadar daha hüküm verildi.) [İ. Ahmed]
İmam-ı Şarani hazretleri buyuruyor ki:
(Bize yalnız Kur’andan söyle) diyen birine, İmran bin Husayn hazretleri, (Ey ahmak! Mesela Kur’anda, namazların kaç rekât olduğunu bulabilir misin?) buyurdu. Hazret-i Ömer de, (Farzların seferde kaç rekât kılındığını Kur’anda bulamadık) diyene, (Allahü teâlâ bize Resulullah’ı gönderdi. Kur’anda bulamadığımızı Ondan gördüğümüz gibi yaparız. O, seferde 4 rekâtlı farzları 2 kılardı) buyurdu. (Mizan-ül-kübra)
erolbasci
Şikayetçi olduğunuz kesimin, Resulullahın söylediklerine değil, söyleyip söylemediğinden emin olmamalarına bağlı durum galiba. Peygamberimizin vefatından sonra henüz halifeler devrinde yaşananlar ile ilgili dahi birçok farklı, birbiriyle çelişen açıklamalar yayınlar var iken insanların her duyduğu şeye inanmakta zorlanması anlaşılır bence. Neticede Allahın Hicr /9 ayetinde dediği kuranın koruyucusu ifadesinden Kuranın değişmediğine ve Allah tarafından korunduğuna emin oluyoruz. Hadisler için ise öyle bir ayet yok. Doğru aktarılanlar da vardır, yanlış aktarılanlar da. Gösterdiğiniz kaynaklardan ebu davud 817 yılında doğmuş, Ebu Yal'a 990 tarihinde, Tırmizi 824 tarihinde. Hepsi neredeyse peygamberimizden aşağı yukarı 200 yıl sonra yaşamış insanlar. Yaşadıkları dönemde hangi kaynaklardan beslendiklerini bilmiyoruz, kendileri şahit olamayacaklarına göre. Bir yerden okudularsa o okudukları kaynağı bilmek lazım. Ama kulaktan kulağa anlatılanlardan zaman içinde nereye evrildiğinden emin olamadığımız ifadelerden derlenerek yazılmış kitaplar çoğu. Maalesef hadis kaynakları Kur'an gibi hiç değişmeden gelen, korunan, harfine dokunulmadan aktarılabilen kaynaklar değil. kendi içlerinde dahi birçok tezatları olan kaynakların her harfinin kuran ayeti gibi doğru olduğuna iman etmek kişinin kendi tercihi. Peygamberimiz kendisi , söylediklerini ayetler dışında yazdırıp bize güvenilir bir şekilde ulaşmasından uzak durmuş. Netice itibariyle art niyetli bir kesim dışında, insanlar hadislere, hadislerin varlığına değil, hadislerin doğruluğuna, doğru olarak bugünlere ulaşmış olabileceğine güvenemiyor olabilir. Selam ve saygılar.
Konu başörtüsü
Yazıyı yazan erkek
Sözümona yorum yazanlatın hepsi erkek
Yorumlara cevap verecek olsaydı kavga çıkardı görünen niyet öyle ve kavga edenlerde erkek!
Hasılı,erkekler, başörtüsünün muhatabı kadınlarsa konunun sağında solunda ne işiniz var. Muhatabı sizlerseniz kavga etmeye gerek yok örtünün geçin örtünmeyen erkeklere de karışmayın.
Kur'an kadından önce erkeği uyarır sonra kadına hitap eder. Erkek aklınızla kadına dünyayı dar ettiniz bari başörtüsünden uzak durun.
Size ne?
Filiz Şahin. tarafından 1.1.2024 12:40:00 zamanında düzenlenmiştir.
Mehmet İmran Sevinç
Size ne ?
Bu nasıl hitap böyle Filiz hanım :(((
Bu yazıyı yazanın fikri zaten kavga çıkarmak değil mi Filiz hanım
Ona ne ki böyle hassas bir konuyu KIT AKLIYLA yoğurt örneği vererek buraya taşıyor Filiz hanım
Muhteşemsiniz ''''Erkek aklınızla kadına dünyayı dar ettiniz'''' :((((((
Bundan sonra ne babanızla, ne kardeşinizle ne de varsa oğlunuzla veeeee deeeeeeeee tüm ERKEKLERDEN uzak durarak bir yaşayın
Yaşayabilir misiniz acaba ????
Sahi babanız olmasaydı SİZ SİZ SİZ nasıl var olacaktınız ki
Ve deeee geçelim dedeleri amcaları dayıları abileri kardeşleri evlatları
KOCASIZ ne kadar yaşayabilirsiniz SİZ ve SİZİN gibi düşünen ÜST DÜZEYDE ZEKİ hanımefendiler
Allah akıl fikir nasip etsin ve de yerinizi konumunuzu bilmenizi nasip etsin
Yine de saygı ve selamlarımla Filiz Şahin hanımefendi
erolbasci
Birden yazı hakkında hiçbir fikir beyan etmeden saldırgan bir uslupla herkese ayar vermeye kalkmışsınız :)
Yahu erkekler de, kadınlar da zaten kendi aralarında sadece kadınları konuşmazlar mı ? :))
Şaka bir yana, Kur'anda önce erkelerin uyarıldığı doğru. Ama bu başka doğruları söylemeye ya da başka yanlışları düzeltmeye engel değil.
Sanki bugüne kadar başörtüsünü yasaklayanlar erkekler değildi.
Saçlarından sürüklenerek üniversitelerden atılan, eğitim hakları ellerinden alınarak cahilliğe mahkum edilen kadınlara destek de öteden beri en çok erkeklerden gelmiştir. O nedenle, çağdışı yobaz karanlık kafalı insanlar kadınların örtünmesine müdahil olduğunda, eğitim hakları, sosyal hayata katılma hakkı ellerinden alındığında yine doğruları söylemek erkeklerin de sorumlulukları, herkes gibi.
Filiz Şahin.
Kadını ört kadını aç kadını evlendir kadını çalıştırma kadını eve hapset kadını ikinci sınıf varlık olarak değerlerdir onun adına konuş onun adına karar al onun adına adım at. Bu fitnedir.
Erkek olarak neden kadına dair konularda ahkâm kesiyorsunuz bir düşünün? Allah kadına beyin de vermiş akıl da vermiş. Kavga cahil adam işidir.
Cevaba gerek yok. Selametle ulemalar.
Mehmet İmran Sevinç
????? İkiniz de büyük ulemalarsınız ?????
Bu kanaatınız nasıl oluştu acaba lutfen izahını yapınız lutfen
İkimizde ulema değiliz tevafuk işte ikimiz de Makine Mühendisiyiz
Hımmmmmm
?????
''' kadınlara dair kurduğunuz cümleleri takip ediyorum ve hiç de halis niyet görmüyorum, cümlelerinizin satır araları hakaret dolu''''
?????
Hımmmmmm
Yazılarımda, şiirlerim de ve de yorumlarımda hangi cümlem kadınlara HAKARET içeriyor acaba ?????
Yazdıkça daha çok batıyorsunuz ya Filiz hanım
'''Kadını ört kadını aç kadını evlendir kadını çalıştırma kadını eve hapset kadını ikinci sınıf varlık olarak değerlerdir onun adına konuş onun adına karar al onun adına adım at. Bu fitnedir'''
Çok haklısınız
Kadını çalıştırmak gerekir hele de bu çağ da değil mi
Mati,ld Manukyan gibi onlarca yüzlerce hatta binlerce patroniçe olmalıdır siz ve sizin gibi çalışmak isteyenler için
Kadın evde zaten çalışıp durmuyor mu ????
Anneniz sizi dokuz ay karnında taşırken çalışmış olmadı mı
Sizi doğurup büyütürken çalışmış olmadı mı
Sabah kahvaltınızı hazırlayıp sizi doyururken çalışmış olmadı mı
Bulaşıktı çamaşır idi ütü idi hastalıktı soğukta ve sıcakta sabahtan akşama kadar yaptıklarıyla çalışmış olmadı mı
Evet evet evet çok haklısınız
Kadın çalışıp para kazanması lazım kiiii ÖZGÜR olabilsin hem de her konuda değil mi Filiz hanım
Size beddua etmicem
Bilakis DUA edicem
Allah gönlünüze ferahlık versin hayırlısıyla hoş olanıyla güzel olanıyla
Ve de sizi mutlu edecek beyefendilerle
Babanız, kardeşleriniz, akrabalarınız, evlatlarınız ve dostlarınızla inşaAllah
Bir istirhamım da olacak ama lutfen yazın
Bu yazılarım dışında
Sizce
Hakaret olarak addettiğiniz cümlem nerede var acaba
Gönlünüzce olsun diyeyim her şeyiniz
Hilmi YAZGI
Biraz daha gaz verirseniz; ToGg 'u ben icat ettim. Mars'a gidecek uzay gemileri yapacağım" filan da der. )))
Kendi fikirlerini empoze etmeye çalışan biri ile başa çıkamazsınız. Az daha zorlasınız Albert Einstein olur.
Psikolojik bir vakadır.
Zaman öldürmeye değmez!
Ben yeteri kadar gözlemledim ve bu kanıya vardım.
Pek sever mide bulandırmayı...
Yazık! Defterde maalesef hiç bitmedi bu tipler....
....
Allah akıl fikir versin ve ıslah eylesin.
Eli boş mühendisin kaprisleri ile uğraşmaya değmez.
Saygılar her fikire ama ona yok!
"Başörtülerini yakalarının üzerine kadar örtsünler" ifadesinden ne anlaşıldığına bağlı.
Baş üzerinde olan bir örtünün yakaya kadar örtülmesi ile nereler örtülmüş olur? Bir maket üzerinde göz önüne getirin isterseniz :) Bir örtü var, başörtüsü , bir de yaka var, bedenine giyilen kıyafetin üst kısmı. Oraya kadar örtün " Emri" emirden sayılmıyor mu? Yoğurt almaya giden kızcağazın başındaki örtüsünü yakasına kadar indirmesi gerektiğini söyleseydiniz belki anlamlı olabilir. Başörtüsü değil de "herhangi bir " örtüden bahsediliyorsa, bu örtü "bedenden başlayıp, yukarı yakaya kadar mı örtülmeli" ayete göre? Bu durumda bedenin çıplak olması gerekiyor ki, bedenden yakaya kadar örtülmesi emredilmiş olsun. :) Zaten örtülü olan bedenin bir daha örtülmesinden niye bahsedilsin. Demek ki örtüden kasıt " başörtüsü". Baştan başlayıp yakaya kadar indirilmesi gereken örtü nereleri örter onu da okuyucuların tahayyülesine bırakalım :) "Örtüyü baştan aşağı doğru indirip, başı açın, yakayı örtün" şeklinde anlayacak arkadaşlara da saygım var :))
Hakkınızda herhangi bir bilgi yok
Çok hassas bir konuyu irdelemişsiniz hem de tezatlarla
Allah Rasul'ünün eşleri ve kızları SAÇLARINI örtmemişler mi ?
AHMAKÇA ve SALAKÇA ve de kendinizce bir bir şeyler yazmışsınız
Siz, yakınlarınız olan hanımefendileri başı açık hatta KIÇI açık istediğiniz gibi gezmelerine müsaade edebilirsiniz
Başkalarına akıl vermenize hiç gerek yok
En derin TEESSÜFLERİMLE
Ahzab suresi ve Nur suresinden bahsetmemişseniz. KuR'anı kerimde namazı kılın der namazın nasıl kılanıcağını peygamber efendimiz SÜNNETİYLE açıklar. YAPTIĞINIZ YOĞURT MİSALİ SAÇMA BİR ÖRNEK OLMUŞ
MERAK EYTTİM İLAHİYATÇIMISINIZ BU KONUDA UZMANMISINIZ İALHİYATÇI DOKTOR DOÇENT PRFESORMÜSÜNÜZ.