5
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
638
Okunma

Hacı Bayram Veli’yi bilirsiniz.
Ankara Ulus’ta camisi var. Türbesi de caminin kıble tarafında. Fazla gösterişli değil.
Tarihle barışık. Sol tarafta August Tapınağı kalıntıları duruyor. Roma döneminden kalmış. İsteselerdi o dönemde tamamını yok edebilirlerdi.
Cuma günleri yer bulamayacağınız, tıklım tıklım dolan bir avlusu var.
Heykel tarafından veya hal tarafından geldiğinizde hafif eğimli bir yolla cami meydanına ulaşırdınız. Yolun sağında genellikle dini kitaplar satan sahaflar, hac malzemeleri satan esnaflar vardı.
Bir Cuma günü sevgili dostum İyi Ozan Nihat Yurt’la orada buluşalım dedik. Adam Kanada’dan gelmiş. Misafir.
İYİ OZAN Kanada
Selam olsun sana da.
Uzun zamandır oralara gitmemiştim.
Anafartalar Caddesi üzerinde bir park yeri buldum.
Biraz yürüdüm. Camiye ulaşan o rampanın olduğu , alanın bir kısmına çarşımsı bir şeyler yapılmış. Aman Allah’ım rampalar, merdivenler. Uyduruk uyduruk şeyler.
İsmet Paşa tarafı daha meyilli olduğu için oraya önceden yeraltı otoparkı yapılmıştı. Birkaç defa arabamı park etmişliğim var. O bölgede gerçekten çok büyük otopark gereksinimi var. Otopark çözümleri üretilmeli.
Kabul.
Ama beri tarafa yapılan ucube neyin nesi anlamış değilim.
Gelir mi?
Kira mı?
Olmayıversin efendim. Her yer bitti de ora mı kaldı?
Öyle bir yerde tarihi dokuya zarar vermeden alan açılmaya çalışılacakken aksine sen mevcut alanı katlederek cami tarafından bakınca tek kat gibi duran, öbür taraftan 3-4 katı bulan ucube bir şeyler yap. Etrafını da merdivenlerle, rampalarla doldur.
Olacak iş mi?
Şimdiki başkanın yerinde ben olsam o ucubeleri yıktırır derhal bölgeyi eski haline getirtirim.
Hamamönü’nde falan -abartılarak da olsa- yapılan restorasyonlar sivil mimariyi yaşatmak açısından doğru ve gerekli. Bütün şehirlerin eski yerleşimlerinde bulunan özellikli sivil ve resmi mimarilerin korunması taraftarıyım. Bunun en güzel örneklerini Safranbolu ve Beypazarı’nda görmek mümkün.
Ama yeni yapılacaklara dikkat.
Suat Zobu
.