- 209 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HURAFELERE İNANMAK
Çocukluğumun ve gençliğimin bir kısmı,rahmetli babaannemin hikayelerini ve hurafe olduğunu sonradan öğrendiğim bir takım anlattıklarıyla geçti.Onu dinlerken büyük bir zevk alıyor bazende çok meraklanıyordum.Acaba anlattıklarının bir kısmı doğrumu diye...
Eskiden yazlık sinemalar vardı.Bazen iki yada üç filim birden oynatırlardı.O filmleri seyretmeye bayılırdık.Benden iki yaş büyük bir arkadaşımla bir yaz gecesi sinemaya gitmeye karar vermiştik.Sokak lambalarının bazen yandığı bazende hiç yanmadığı zamanlardı.Hele gece 12’den sonra ise hiç yanmazdı.Motorhane dediğimiz elektriği veren yer,stop eder ve sokaklar karanlığa bürünürdü.Bizlerde tedbirli davranır ve yanımıza pilli el lambaları alırdık.
Arkadaşımla normal her zamanki gittiğimiz yoldan giderken birden bire:’hadi başka yoldan gidelim’dedi.
Şaşırmıştım! Neden,bildiğimiz yol varken başka yoldan gidelim demişti.Bir an tereddüt ettim ama onun isteğini de kırmak istemiyordum.’Hayır,normal yolumuzdan gidelim’ diye ısrar ettim.Lakin o ,inadına ısrar ediyordu ve hatta beni zorlayarak dediği yoldan götürmeye çabalıyordu.Çaresiz dediğini kabul ettim ama içime de bir korku düşmüştü.
Yolumuzdan saptık ve karanlık bir ara yola girdik.Kafamdan türlü türlü şeyler geçiyor,bir taraftan da arkadaşıma kuşkuyla bakıyordum.O ara, rahmetli babaannemin anlattıkları aklıma geldi.Bana demişti ki:’Eğer biri seni gece vakti başka bir yoldan götürmeye çalışırsa sakın gitme.Zorda kalırsan da hemen dua oku ve ona bir şamar at. O kişi gerçek biri ise yanından kaybolmaz,yok cin yada şeytan ise hemen kaybolur,Derhal aklıma gelen üç Gulhü ve bir Elham’ı okudum ve duam bitince de bir şamar attım! Baktım kaybolmuyor,rahatladım.
Şaşırma sırası arkadaşıma gelmişti.’Hey, noluyor?!’ Dedi.Ona tüm detaylarıyla içimden geçenleri ve rahmetli babaannemden dinlediklerimi anlattım.Korku,yerini gülmeye bırakmıştı.İkimiz de uzun uzun kahkahalarla gülmeye başladık.
O günkü çocuklar ve gençler,okuyup öğrendiklerimizle değil,duyduklarımızla ve anlatılanlarla yaşantımızı sürdürüyorduk.Böyle şeylerin hurafe olduğunu okudukça ve bilime sarıldıkça sonradan öğrendik.
Ve bu gün bunlar çok net olarak aklın ve bilimin ışığında ayırt edilebiliyor.Elbette herkesin bir inancı vardır.
İnançsızlıkta bir inançtır,bu kişiyi bağlar.Ama ben Allah’ın varlığına,akla ve bilime inanıyorum.Yeryüzü de,gökyüzü de Allah’ındır.Aklı da,bilimi de Allah yaratmıştır.
Akıl,bilim ve inanç arasında şu bağlantıyı kurmak mümkündür.
İnanç:Ruhumuzu diri tutar,ısıtır.(sobadaki ateş gibi)
Bilim:Gerçekleri ortaya çıkarır,aydınlatır.
Sonuç:İnanç ısıtır,bilim aydınlatır.
Öyleyse:İnançlara saygım olmakla birlikte,neden insanlar aklın ve bilimin ışığında hareket etmezler?...
Abdurrahman KAHRAMAN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.